Erol KATIRCIOĞLU
Son yazımda “Koç-Ülker kardeşliği” ile başlayan TÜSİAD yönetimine yansıyan sermayenin farklı kesimlerinin bir uzlaşı ürettiğinden söz etmiş ve bu gelişmenin de siyasi bazı sonuçları olabileceğine dikkat çekmiştim. O yazımda, bu olası siyasi gelişmeleri CHP bakımından ele almış, sermayenin devletle davranan eski aktörlerinin artık CHP’den uzaklaşacağı ve bunun sonucunda da CHP’nin bir kaosa sürükleneceği tahmininde bulunmuştum.
Burada bu analizde “kaba bir ekonomizm” yaparak ekonomiyle siyaset arasında ilişkileri doğrusal ve bire bir ilişkiler olarak görüyor değilim. Ama bizim gibi ülkelerde siyaset ve ekonomi arasındaki ilişkilerin her şeye rağmen Batı’dakiler gibi “rafine” olmamasının, daha “kaba” olmasının bu ilişkiler arasında yakın bağların görülmesini de kolaylaştırdığını düşünüyorum.
O nedenle de, daha yakın bir geçmişte “Ben işyerime asla sakallı ve bıyıklı adam almam”diyen Rahmi Koç’a cevaben Başbakan Erdoğan’ın, “Biz hiçbir zaman böyle diyenlerden yana olmadık, bugün dünyanın neresinde böyle bir ilkel anlayış var” diyerek verdiği cevap hatırlardan silinmemişken, aynı Başbakan’ın, aynı Koç’un Ülker’le ortaklık kurarak köprülerin ve yolların işletmesini almasına itiraz etmemesinin kendisinden öte anlamlar taşımadığını söylemek imkânsız değilse de zordur.
Bu gelişmenin, “Ne de olsa devleti kuran partidir” diyerek bugüne dek destek vermiş sermaye kesimlerinin CHP’ye desteği çekeceğine dair bir işaret olması hiç de yabana atılacak bir olasılık değildir. Arkasında böyle bir “sınıfsal” desteği yitiren bir siyasi yapının kendi içinde de bu değişime karşılık düşecek adımları atması gerekirken bunu yapamaması bir tür kaosun da habercisidir.
Nitekim bugünlerde CHP içinde başlayan tartışmalar bu kaosun da işaretlerini taşımaktadır. Anadille savunma hakkı görüşülürken CHP’li Birgül Ayman Güler’in “Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz” sözleri ve bu sözlere CHP ve MHP sıralarından gelen alkışlar aslında bu ayrışmanın ana hattının “milliyetçilik” üzerinden olacağını göstermektedir.Kılıçdaroğlu’nun “Bizim altı okumuzdan biri milliyetçilik. Türkçesi ulusalcılık. Elbette ki ulusalcıyız” sözlerinin de olaya tüy diktiği ortada.
Yukarıda sözünü ettiğim gelişmelerin yanısıra bu liderlik ve bu fikirsizliğin yarattığı önünü göremezliğin CHP’yi bir yol ayrımına doğru hızla sürüklediği görülmektedir.Nitekim bugün hemen hemen her CHP örgütünde “ikili” bir yapının ortaya çıktığı da herkesin malumu. Kılıçdaroğlu’nun ise bu ikili yapıyı bir “onlara”, bir “diğerlerine” laf yetiştirerek yönetmesi de artık mümkün değil.
Olaylardan kendimizi biraz uzaklaştırıp Türkiye siyasetine bakarsak Kürt sorunu ekseninde ayrımlaşmaların kimilerinin “milliyetçilik”, kimilerinin “ulusalcılık” dediği siyasi hatta olduğunu görürüz. Bu hattın aslında aynı zamanda kendi içine kapanmakla dünyaya açılmak isteyen kesimler arasındaki bir hat olduğu da ortada.
Ekonomide ve siyasetteki bu kırılmaların yaşandığı Türkiye’de özellikle sol ve demokrat bir siyasi alana olan ihtiyaç da hızla gelişiyor. Bu alanın nasıl doldurulacağı ise başta Kürt siyasetine ve ülkedeki sol ve demokrat kesimlerin nasıl davranacağına bağlı. Tabii bir de bu yazının konusu olanCHP’de, kendini o tanımlanan altı oktaki “milliyetçilikle” tanımlamayan, daha özgürlükçü ve daha demokrat kesimlerin bu gelişmeler karşısında nasıl bir tutum alacaklarına bağlı.
El mi yaman, er mi yaman sanırım yakında göreceğiz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.05.2025
21.05.2025
13.05.2025
1.04.2025
6.03.2025
20.02.2025
12.02.2025
5.02.2025
29.01.2025
16.01.2025