Erol KATIRCIOĞLU
Bu çağın bir ruhu var mı? Bilmiyorum. Okuduğunuzda yüreğinizi kıpır kıpır ettiren bir romancı, dinlediğinizde iyi ki yaşıyorum dedirten bir müzik grubu, dünyanın sırlarını anlamaya çalıştığınızda size yardımcı olan bir filozof ya da yürüdüğünüzde başkalarıyla birlikte olmaktan mutluluk duyacağınız bir sokağınız, bir şehriniz var mı sizin? Benim yok ya da kalmadı.
Bunun yaşlanmakla bir ilişkisi olsa gerek. Ama yine de yaşlanmanın ötesinde bugün insanlığın vardığı yerde, birey olmanın da toplum olmanın da eski anlamlarını yitirmiş olduğu bir erozyon hali var bence. Yanılıyor muyum? Bilmiyorum. Belki kendimi daha iyi anlatabilmek için gençliğimde benim bu ülkede yaşamama güç veren, anlam kazandıran bir halini anlatayım sizlere.
Otobüse biniyorsunuz. Yanınıza yaşlı bir teyze oturuyor. Başlıyor sizinle konuşmaya. Anlattığı konular hiç tanımadığınız, büyük olasılıkla da hiç tanımayacağınız insanlara ait. Örneğin gelini ya da damadıyla ilgili. Ailesinin en ince sırlarını paylaşıyor sizinle. Sizden bir şey bekleyerek anlatmıyor anlattıklarını. Belki birkaç küçük öneri. Ama aslında yaptığı şey hayatı bir biçimde sizinle paylaşmak. İnsan olduğunuzu bir başka insanla etkileşerek hissetmek, hissettirmek vs.
Bakın şimdi bugün aynı otobüste oturanlara! Böyle bir ilişki yaşamak bu ülkede artık mümkün mü? Bu ülkede dedim ama siz bu dünyada diye anlayın. Bence kalmadı!
Bu erozyonun birçok nedeni olduğu kuşkusuz. Ama ben en çok digital devrimin popülizmle birleşmesiyle meydana gelen yeni toplumsal “ruh” halinin bu erozyonun altında yattığına inanıyorum.
Digital devrim insanların birbirleriyle ilgili bilgilenmelerini arttırdıkça, onların birbirlerinden uzaklaşmalarına da yol açtı. Birinci süreç “küreselleşme”, ikincisi ise küreselleşmenin yarattığı belirsizlikler sonucu oluşan risklerden kaçınmanın bir sonucu ortaya çıkan “kimlikleşme” idi. Küreselleşmeyi ve kimlikleşmeyi, sonuçta yeni bir dünya düzenini muştulayan gelişmeler olarak okumak da mümkündü. Çünkü bu iki gelişme ulus devletlerin çatısı altında yaşayan toplulukları belki de daha demoktratik yönetim biçimlerini bulmaya yönlendirecekti. Ama anlaşılan ulus devlet çatısı altında oluşmuş güç dengeleri bu değişimin üzerinden geçeceği yeni bir yönetim biçimini de aşmasını gerektiriyordu. Bu da “popülist” liderler ve popülist siyasetler dönemiydi.
Popülist siyasetçilerin medya egemenlikleri sayesinde yarattıkları bugünün dünyası gerçek bir dünya değil. Daha doğrusu gerçeklerin içinin boşaltıldığı, sahici olanın sentetik hale getirildiği, düşünmekten çok inanmanın, okumaktan çok görsel olanla yetinmenin, hissetmekten çok hissetmiş gibi yapmanın önemsendiği yeni bir dünya bu! Böyle bir dünyada insanlığımızın anlamayı da, öğrenmeyi de, sevmeyi de unutmuş olduğunu söylemek çok yanlış olur mu dersiniz?
Bizim gençliğimizde birçok şeyimiz yoktu kuşkusuz. Ama okuduğumuzda günlerce üzerinde düşündüğümüz kitaplarımız, seyrettikten sonra üzerinde günlerce konuştuğumuz filimlerimiz, öğrendikçe daha da öğrenmek istediğimiz filozoflarımız ve uğruna birçok şeyimizi verebileceğimiz ideallerimiz vardı.
Zengin değildik!
Ama sahiciydik!
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları










































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
2.12.2025
26.11.2025
20.11.2025
11.11.2025
4.11.2025
28.10.2025
23.10.2025
14.10.2025
8.10.2025