Eser KARAKAŞ
Adalet mülkün yani memleketin temelidir değil mi?
Yılmaz Tunç da Türkiye’nin Adalet Bakanı yani adaletin ülkemizde tecelli sürecinin en yüksek makamında görev yapıyor, başka bir ifade ile de en yüce insani ve toplumsal değerlerin başında gelen adaletin temsilcisi olması lâzım değil mi?
Bizdeki durum tam da bu mu?
Her mitoloji, Türk mitolojisi, Mezopotamya mitolojisi, Roma mitolojisi ve başka mitolojiler çok önemlidir, tarihe, antropolojiye bakışımıza yol gösterirler ve bu arada Grek mitolojisi de çok önemlidir; keşke liselerde bir zorunlu mitoloji dersi olsa da gençler kendi kültürlerinin ve dünya kültürlerinin köklerini öğrenseler.
Grek mitolojisinde Themis isimli bir tanrıça var, büyük, en güçlü tanrı Zeus’un ikinci karısı.
Themis mitolojide ilahi adaletin tecessümü yani cismani (cisimleşmiş) şekli olarak tanımlanıyor.
Themis’in ayrıca bir de çok güçlü, şaşmayan bir kehanet gücü vardır, Grek mitolojisinin en büyük kâhinidir.
Roma mitolojisinde karşılığının adı Justicia yani Adalettir.
Themis elinde terazi ve kılıç olarak, gözleri bağlı temsil edilir.
Terazi adaletin dengeli dağılımını, kılıç ise adaletin verdiği cezaların caydırıcılığını temsil eder.
Themis ilahi adaletin Olimpos dağındaki temsilcisi olarak gelip geçici olmayan yasadır, kuraldır, değişmez evrensel doğal hukuk yasasıdır.
Olimpos dağında yaşar, tanrıların toplantılarına da başkanlık yapar.
Themis’in özellikleri evrensel anlamda adaletin gereklerini işaret eder kısaca.
Peki, bakalım, Türkiye Devleti Adalet Bakanı Sayın Yılmaz Tunç’un özellikleri ile Themis’in evrensel adalet ve kehanet kriterleri ne ölçüde uyuşmaktadır?
Bir konu dışında çok gerilere gitmeden 31 Mart mahalli idareler seçimleri üzerinden Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un sahip olması gereken evrensel adalet (Themis) özelliklerine bir bakalım.
Themis’in gözlerinin bir eşarp ile kapalı olmasının anlamı adaletin, uygulayıcılarının mutlak tarafsızlığını temsil eder ama acaba Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un gözleri tarafsızlığı temsilen bir eşarp ile kapalı mıdır?
Yılmaz Tunç geçtiğimiz haftanın önemli bir bölümünü İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’nun (CHP) aleyhine, Murat Kurum (AKP) lehine sokaklarda propaganda yaparak geçirdi ve iki aday arasında gereken tarafsızlığını bir Adalet Bakanı olarak bir kenara attı ama aynı zamanda Themis’in evrensel adaletin kriterlerini bir kenara itmiş oldu, adaleti, asli görevini bir kenara attı.
İmamoğlu ve Kurum arasında YSK’nın (Yüksek Seçim Kurulu) kompetans, yetki alanına giren konular dışında bir ihtilaf çıkması halinde yargı organları devreye girecektir, tarafsız ve bağımsız olması gereken bu yargı organlarının başında ise Adalet Bakanı Yılmaz Tunç vardır.
Gel de çık bu işin içinden.
Gelelim Themis heykelinde mevcut terazi ve kılıç simgelerine; bu simgeler tarafsız adaleti simgeleyen adalet terazisinin uygulayacağı cezaların tarafsızlığını gösterir.
Peki Yılmaz Tunç’un davranışları ile bu terazi, gözleri kapatan eşarp ve kılıç simgeleri uyuşmakta mıdırlar?
Maalesef hayır.
Peki o takdirde evrensel adalet simgesi Themis ile tüm bağlantılarını koparmış Yılmaz Tunç’un Türkiye’ye Adalet Bakanı olma ehliyeti kalmış mıdır, daha doğrusu hiç var mı idi?
Bu soruya da evet demek pek mümkün değildir.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç “Bana ne Themis Grek tanrıçasından” da diyemez çünkü bildiğim kadarıyla Ankara’da Yargıtay binasının önündedir Themis heykeli.
Yine maalesef, seçimden iki gün önce Yılmaz Tunç Ekrem İmamoğlu’na şöyle seslenmiştir: “İstanbul’da seçimleri çoktan kaybettin ama haberin yok”.
Peki 31 Mart Pazar günü ne oldu?
İmamoğlu baş rakibi Murat Kurum’a on puan fark attı sandıklarda.
Anlaşılıyor ki, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’ta Themis’e izafe edilen kehanet becerisi de hiç yok.
Özetlersek, Adalet Bakanımız Yılmaz Tunç’un gözlerinde eşarp yok, elinde hassas terazi yok, adaletli yaptırım dağıtan kılıcı da yok, bir kılıcı var ama o kılıcı çok partizanca sallıyor, kehanet (tahmin) gücü de yok yani adalet tanrıçası Themis ile Yılmaz Tunç’un hiç ilişkisi yok.
Aslında Yılmaz Tunç’un hukukla da pek ilişkisi yok, çok yakın tarihte Anayasa Mahkemesi ile Yargıtay arasında çıkan ihtilafta bu hukuksuzluk anlayışını da ortaya koymuş idi.
“Ekrem Bey İstanbul’da kaybetti, haberi yok” diyen Yılmaz Tunç’un aslında hukuktan, Themis’ten, adalet tanrıçasından bihaber olduğu ortaya çıktı.
Peki bu durumda bir Adalet Bakanı ne yapar?
İstifa eder.
Ancak, istifa müessesesi gözleri eşarpla kapalı, elinde hassas terazi, elindeki hassas teraziye uygun hareket eden kılıca sahip hukukçulara yakışıyor galiba.
Yılmaz Tunç’un adalet bakanı olduğu bir ülkede mülkün temeli sallanıyor.
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025
14.10.2025
8.10.2025
23.09.2025
8.09.2025
1.09.2025
29.08.2025
25.08.2025