Eser KARAKAŞ
Türkiye çok ağır bir iktisadi kriz ortamına girdi.
Döviz kurlarının 2018 başından bugünlere seyri ortada.
Enflasyon yüzde yirmiye gidiyor, faiz oranları yüzde yirmiyi çoktan aştı.
Kriz henüz radikal bir biçimde üretimi ve istihdamı vurmuş değil ama bunun da eli kulağında.
Türkiye ekonomisinin ve hatta hukuk düzeninin en önemli göstergelerinden biri olan doğrudan yabancı sermaye yatırımları çok düşük seviyelere indi.
İçinden geçtiğimiz hukuk ve ekonomi krizinin aslında nedeni de çıkış yolları da biliniyor.
Beni ziyadesiyle üzen ise, nedeni ve çıkış yolları bilinen bir krizi Türkiye’nin aşamaması.
Krizin çok belirgin iki nedeni var; çıkış yolunun nasıl tıkandığını da anlatacağım.
Krizin makro düzeyde iki temel nedeni var.
Birincisi Türkiye ekonomisinin yapısal bir özelliği, ithalatın büyüme esnekliği çok yüksek, büyüme oranları yukarı yönlü kıpırdadığı zaman ithalatta, buna enerji ithalatı da dahil doğal olarak, büyük artış yaşanıyor, ihracatın büyüme esnekliği her yerde olduğu gibi bizde de düşük, büyüme cari açık üretiyor.
Bu arada cari açık dediğimiz değişkenin aslında muhasebe anlamında tasarruf-yatırım açığına da eşit olduğunu hatırlayalım, meselenin özünde de düşük tasarruf üreten, en azından siyaseten arzulanan yatırım düzeyini iç tasarruflarla finanse edemeyen bir ülke olduğumuz gerçeğini aklımızdan çıkarmayalım ama tasarruf oranı denen çok önemli değişken bugünden yarına kolay değişmiyor, çok zorlayıp yukarı yönlü değiştirmeye çabalasak da bu kez bu çabanın iç tüketimin çok düşmesi, iç piyasanın daralması gibi yan etkileri ortaya çıkıyor.
Sürdürülebilir, çevreyi perişan etmeyen büyüme iyi bir şey, büyüme olmadan Türkiye gibi genç ve fakir bir ülkenin zincirlerini kırması kolay değil ama büyümenin kaçınılmaz sonucu, bağlı ürünü (joint product) cari açığı da finanse edebilmemiz şart aynı süreçte.
Bu finansman sürecinin de koşulları çok net, küresel yatırım fonlarına yeşil ışığı çok büyük ölçüde batı merkezleri yakıyor, bu yeşil ışığın yanmasının koşulu da batı değerleri ile kavga etmeyen, batı standartlarında bir hukuk devletini üretmiş olan bir ülke olmak; Türkiye için AB üyeliği ya da AB müzakere sürecini sağlıklı yürütmek de yeşil ışığı alabilmenin kurumsal biçimi.
Başlıkta belirttiğim gibi makro mesele çok basit aslında; yüksek büyüme için para ve maliye politikaları bileşimini (mix) doğru kurgulayacaksın, sürecin bağlı malı cari açığı da evrensel hukuk devleti standartlarını olabildiğince yükseltip doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekerek kapatacaksın.
Bu yazıda bu sürecin mikro açığı olan eğitim meselesine girmiyorum, başka bir yazıda da umarım bu konuyu detaylı tartışırım, ama mevcut beşeri sermaye kalitesi ile işimizin zor olduğunu da kabul etmek şart.
Meselenin kalıcı çözümü büyüme-nitelikli eğitim-cari açık-hukuk devleti (FDI-doğrudan yabancı sermaye yatırımı) dörtgenine sıkışmıştır, bu dörtgen dışında bir çözüm göremiyorum.
Bu çerçeve dışında çözüm önerisi olanlar “kurtuluş yatırım ve üretimdedir” gibi tersi zaten anlamsız ifadeler dışında bir şeyler söylemek zorundalar.
Bu arkadaşların ısrarla krizden çıkış için hukuk devleti iyileştirmelerini, AB sürecini gündeme getirmiyor olmaları da ilginçtir.
Mesele bu kadar basittir.
Peki, bu kadar basit bir meselenin aşılamamasının ne gibi nedenleri olabilir?
Burada analiz çabam biraz karmaşıklaşmakta, zorlaşmaktadır.
Bu “neden?” sorusuna yanıt vermek Türkiye ekonomisinin, siyasetinin rant ilişkilerinin çözümlenmesini gerektirmektedir.
Krizden çıkışın anahtarı hukuk devletidir ama hukuk devletinin kurum ve kuralları da, dışa açık piyasa ekonomisi ile beraber, tanım gereği rant üretimi karşıtıdırlar, hatta düşmanıdırlar, Türkiye’de evrensel standartlarda yerleşecek bir hukuk devleti sistemin en temel öğesi olan rantı azaltırken, siyasetin rant temelli, kamu ihaleleri kökenli finansmanını da büyük ölçüde zorlaştıracaktır.
2001’de olduğu gibi bıçak kemiğe dayanmadan, burada kemikten kastım krizin boyutunun rant üretimini bile zorlaştırmasıdır, siyaset sınıfı rant düzeninin yeniden üretimini krizden çıkış için hukuk devleti ilkelerini yaşama geçirmeye tercih etmektedir.
Türkiye’nin en temel sorunlarının başında da bu gelmektedir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.06.2025
30.05.2025
29.05.2025
13.05.2025
29.04.2025
22.04.2025
19.04.2025
15.04.2025
4.04.2025
1.04.2025