Eser KARAKAŞ
Her gün ülkemizde saçma sapan laflar duyarsınız.
Bu saçma sapan, külliyen yanlış lafların, ifadelerin kökeninde de her zaman siyasi saplantılar yoktur, çoğu kez cehalet vardır.
Bu konu beni mesleki açıdan da çok ilgilendiren bir konu çünkü işin özü kamu hizmeti (kamu malı) kavramı ve bu kavram da benim gibi kamu ekonomisi öğretim üyelerinin temel ilgi alanı.
Meseleye kesinlikle siyasi açıdan bakmıyorum, çok yalın temel kamu ekonomisi bilgisi bile belediyelere paralel devlet ya da belediyelerin üreteceği bir yerel hizmete paralel hizmet demeyi anlamsız ve hatta komik kılar.
1982 Anayasasının 123, 124, 125, 126 ve 127. maddeleri de idarenin, isterseniz devlet ya da kamu hizmeti de diyebilirsiniz, merkez ve yerel anlamda üretim yapılanmasını düzenliyorlar.
Derdim kesinlikle siyaseten edilmiş saçmalıklara yanıt vermek falan değil ama konunun çok yanlış tartışılması herkesi çok yanlış noktalara götürebiliyor.
En baştan, adım adım gidelim.
1-Devlet demek kamu hizmeti demektir, devlet kamu hizmeti üretim aparatı demektir ve başka bir anayasal-ekonomik tanımı yoktur, olamaz (siyaseten başka tanımlar yapılabilir), kamu hizmetinin de tanımı çok netleştirilmelidir.
2-Kamu hizmeti de yapısal-alansal anlamda en azından ikiye ayrılır: Merkezi olarak üretilen ulusal kamu hizmetleri ve yerelde üretilen yerel kamu hizmetleri.
3-Merkez ve en küçük yerel kamu hizmeti üretim birimleri arasında büyükşehir belediyeleri gibi, bölgesel yönetimler gibi başka kamu hizmeti üretim birimleri de olabilir; ya da AB üyesi ülkelerde olduğu gibi ulusal sınırları aşan kamu hizmeti üretimi gerçekleşir, AB bölgesinde bazı yargısal üretim, bazı ekonomik ya da hukuki üretimler Lüksemburg’dan, Brüksel’den de gerçekleştiriliyor. (süpranasyonal kamu hizmeti)
4-Türkiye için kamu hizmetini merkezi-ulusal ve yerel olarak basitleştirerek tanımlarsak bir merkezi hükümetten ve yerel hükümetten bahsetmek mümkündür, burada kullandığım hükümet kavramının federal bir sistemle alakası yoktur, kamu hizmeti üretim birimi anlamında kullanılmaktadır, hükümet yerine idare ya da devlet tabirini de kullanabilirsiniz, merkezi idare-yerel idare, merkezi devlet-yerel devlet gibi.
Sağda solda çok rastlayabileceğiniz “devletin belediyelere bakışı” gibi laflar bu anlamda saçma laflardır zira devlet belediyeyi de içerir.
5-Merkezi hükümet ya da merkezi idare merkezi-ulusal kamu hizmeti üretirler, yerel hükümet ya da yerel idare-devlet de yerel kamu hizmeti üretir.
Merkezi-ulusal kamu hizmeti ulusal vergilerle, yerel kamu hizmeti de, merkezden aktarılan paylarla değil, yerel vergilerle finanse edilmelidirler.
6-KAMU HİZMETLERİ ARASINDA HİYERARŞİ TANIMLANAMAZ.
7-Kamu hizmetleri arasında hiyerarşik ilişki yoktur, olsa olsa tamamlayıcılık ilişkisi vardır.
8-Kamu hizmetleri arasında hiyerarşik ilişki tanımlanamayacağı için Anayasanın 127. Maddesinde tanımlanan idari vesayet kavramının hukuki-ekonomik bir anlamı yoktur; bugünkü uygulama şekliyle de kayyım atamaları yasal olabilirler ama hukuki değildir, evrensel hukuk çerçevesinde suç işleyen seçilmiş yerel yönetici için de yargı devreye girer.
9-Merkezi hükümet, merkezi idare-devlet için olduğu gibi, yerel idareler için de geçerli olması gereken düzenleme anayasal limitlerin, evrensel hukukla uyumlu olmak şartıyla, bir yönetim suçu anlamında aşılması durumunda yargının devreye girmesidir, İçişleri Bakanlığının merkezin vesayet yetkisini (Anayasa 127!) kullanması değildir.
10-Çağdaş ve etkin devletlerde idarenin yapısı tanımlanırken yerel idareye ağırlık verilmeli, teknik anlamda yerel idarelerin yapamayacağı, sadece dışsallığı sarih bir biçimde ülke geneli olan hizmetler merkezi idareye bırakılmalıdır.
11-Bir olumlu örnek isterseniz, AK Parti’nin 2004 senesinde TBMM’den geçirdiği 5227 sayılı yasa verilebilir; yasa dönemin Başbakanlık Müsteşarı Sayın Prof. Ömer Dinçer tarafından hazırlanmıştı ama Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı veto etti ve bir kez daha görüşülmek için TBMM’ye geri gönderdi ve bir görünmez el (!) bu yasanın serencamını orada kesti, yasa hiçbir zaman Resmi Gazetede yayımlanmadı ve dolayısıyla uygulanamadı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in her icraatına, eylemine karşı çıkan AKP yönetimi NEDENSE bu veto kararına uslu uslu uydu ve önümüze kadar gelen idarenin etkinleştirilmesi olanağını muhtemelen çok uzun bir süre için kaçırdık.
12-Bu satırların yazarı AKP’nin bu veto kararına uymasını ve yasayı sümen altı yapmasını aslında AKP siyasi hareketinin çökmeye başlamasının, AK Parti’den AKP’ye dönüşmesinin, çıraklıktan ustalığa (!) geçişin başlangıcı olarak görür.
13-Kendilerinin hazırladığı bu yasanın veto edilmesine ses çıkarmayan kadro bugün de yerel idarenin vatandaşa bu olağanüstü zor günlerde kamu hizmeti götürmesini, bağış toplamasını, bedava ekmek dağıtılmasını engellemek istemektedir. NORMALDİR.
14-Yerel idareler paralel devlet değil devletin yerel ayağıdırlar sadece ve merkezi idare ile aralarında bir hiyerarşik ilişki tanımlanamaz.
15-Bu yazı biraz didaktik oldu galiba, okurlardan özür diliyorum.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.12.2025
18.12.2025
8.12.2025
1.12.2025
26.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
3.11.2025
28.10.2025
23.10.2025