Eyüphan KAYA
7-8 yıldır ülkeye nasıl bir yol yöntemle huzur getirebilirim arayışında olan birçok şerefli siyasetçilerimiz var. Bu hayırlı arayışın öncülüğünü AK Parti yapsa da başta HDP kanadı olmakla birlikte, MHP ve CHP siyasetinde de ciddi ciddi bu çalışmanın arkasında olan siyasetçi olduğuna inanıyorum. Teke tek görüşmelerde bu fark ediliyor.
Habur hadisesini hatırlayın 36 gerilla hükümetin ruhsatı ve devlet gözetiminde dağdan indiler, Kürt siyaseti gereğinden fazla hadiseyi abartınca maalesef plan hüsrana uğradı. Bu gereksiz şaşaadan çok olumsuz etkilendim, öyle ki 3.gün “Tilinin bu kadarına pes”başlığıyla bir yazı yazmak durumunda kaldım. Bana sıkıntı gelebilir düşüncesiyle haber editörü ikinci gün köşemi yayından kaldırdı, çünkü tehdit içeren beklenmedik yorumlar gelmişti. Ne yazık ki kamuoyu bu tezahürattan olumsuz etkilendi ve süreç akamete uğradı.
Maalesef korkulan başımıza geldi ve süreç durduruldu tam tersine işledi, bir çok adi saldırılar, karakol baskınları, karşılıklı ölümler vs. gel zaman git zaman barış süreci bir daha gündemimize geldi. Altyapısı hazırlardı iki yıldır tıkır tıkır işliyor, son birkaç ayda hem Meclis bu süreci bir yasal semine oturttu hem de sürecin işlemesi için kurullar ve komisyonlar kuruldu.
Memlekete huzur, millete mutluluk kazandırmak için barış sürecini yürütmekten başka bir tercihimiz yoktur. Kimin elinde ne geliyorsa sürece katkı vermelidir diye düşünüyorum.
Dikkat çeken bir durum var ki bunu tüm paydaşların dikkatine de sunmak istiyorum. Direk PKK’in direktifi olmadığına kanaatim olmakla birlikte, yol kesmeler, Molotoflu saldırılar, kepenk kapatmalar vb. sıkıntılar bölge halkına yaşatılıyor.
Bunun açıklığa kavuşması lazım, devlet buna göz yumuyor mu? Halk bu sıkıntılarla baş başa mı kalacak bunu bilmek lazım. Bu belirsizlik insanımızı kahrediyor.
Ayrıca Kürt kanadından silahlı kimselerin ileri geri beyanat vermeleri yersiz olduğu kadar başta bölge insanı olmakla birlikte sürece sıkıntı veriyor.
Barış sürecini ya devam ettireceğiz, ya devam ettireceğiz
Kolay mı elbette ki değil. Boşuna dememişler, “en iyi barış tarafların masadan mutlu kalkmadıkları barıştır”.Bu kadar yaşanan sıkıntının acısı insanın içinden çıkar mı elbette ki değil, ama barış böyle bir şey işte.
Anadolu insanının mutluluğunu istiyorsak, huzurlu bir vatandaş olmayı düşünüyorsak, zengin ve hür yaşamayı istiyorsak “ya barış, ya barış” diyeceğiz. Hem bu kavga ne kadar sürse bile bir gün barışla sonuçlanmayacak mı?
Öyleyse,
Kimine görüşülüyorsa görüşülsün,
Kim nerede yaşıyorsa yaşasın,
Toplumsal huzura sıkıntı vermedikten sonra hangi yasalar gerekiyorsa çıkarılsın. Yeter ki barış gelsin.
Ben derdimi içme gömmeye razıyım, şimdiye kadar çektiğim cefayı bir kenara atarak barış ile teselli bulmaya çalışacağım. Kanun tamam sıra kabiliyette diyorum. En iyi kanunları beceriksiz insanların eline verirseniz size sorun getirir. Demek ki süreci kabiliyetli insanlar eşliğinde ilerletmek/yönetmek gerekir.
Bu süreçte boşa geçen bir süreç olduğunu kimse söyleyemez. Dost düşmanlarımızı fark ettik, ileride karşımıza çıkan Kürt sorunun ortaya çıkması da yararlı bir durumdur. Böyle devam etseydi eninde sonunda bir gün kendini gösterecekti zaten, eski isyanlarda olduğu gibi, ama sakın Şeyh Said’in kıyamını isyandan saymayın. O sürecin sorumluları Şeyh Said ve arkadaşları değildi, 1924 anayasasıyla İslam ve Kürt kelimesini görmezlikten gelen karanlık güç her kimse asıl müsebbibi odur.
Bir vatandaş olarak barış sürecine katkısı olan herkese şükranlarımı sunuyorum, tarih sizi hayırla yad edecektir diyor başarılar dilerim.
Selam ve saygılarımla.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.03.2020
26.08.2019
20.08.2019
17.06.2018
17.04.2018
11.03.2018
25.10.2017
16.10.2017