Fehim TAŞTEKİN
İran ile ABD arasındaki kavganın ön cephesine dönüşen Irak, tehlikeli restleşmelere sahne oluyor. ABD’nin Haşd el Şaabi üslerini bombalamasının ardından Bağdat’taki Amerikan Büyükelçiliği kuşatıldı. Ateşe verilen elçiliğin duvarına “Halk tarafından kapatılmıştır” yazısı yazıldı. Duvara bir ifade daha bırakıldı: “(Kasım) Süleymani liderim.”
Amerikalılar için kâbus olmalı. Olay, 1979 devrimi sırasında Tahran’daki Amerikan elçiliğinde yaşanan rehine krizi ile Libya’ya NATO müdahalesiyle palazlanan cihatçıların 2012’de Bingazi’deki Amerikan elçisini öldürdüğü saldırıyı çağrıştırdı. Restleşme tırmanırsa sıradaki çağrışım, ABD’yi 1983’te Beyrut’u 241 kayıpla terk etmek durumunda bırakan bombalı saldırı olabilir.
Irak’ı siyaseten felç eden olaylar, ABD’nin İran’ı yaptırımlarla çökertme ve Ortadoğu’daki kollarını kesme stratejinin gölgesinde gelişiyor.
IŞİD’e karşı savaşta bir seferberlik hareketi olarak doğan Haşd el Şaabi’nin dağıtılması, İran etkisine karşı savaşın ilk faslıydı. Müstafi Başbakan Adil Abdülmehdi geçen yaz Haşd el Şaabi’yi zapturapt altına almak isterken Tahran’ın ‘örtülü’ vetosuyla karşılaştı.
İsrail, geçen yıl ABD’nin desteğiyle Haşd el Şaabi hedeflerini birkaç kez bombalayarak Suriye’deki aymazlığını Irak’a taşımış oldu. Baskı altında kalan Abdülmehdi, İsrail’i açıkça suçlayarak ‘Amerikan himayesi’ni kaybetti.
Bu gerilimin gölgesinde zaten patlamaya hazır olan Irak halkı 1 Ekim’den itibaren yönetimin yolsuzluk ve kifayetsizliğine isyan ederken öfke İran’a yöneldi.
Abdülmehdi’nin 29 Kasım’da istifasını getiren sokak baskısı, İran-Amerikan gölge oyununu iyice kızıştırdı. Meclis’te en büyük blok olan Bina Koalisyonu’nun başbakan adayı Esad İdani, Cumhurbaşkanı Berhem Salih tarafından ‘sokağın taleplerini karşılamadığı’ gerekçesiyle görevlendirilmedi. Uzlaşmazlık, Salih’in 26 Aralık’ta “İstifayı tercih ederim” restiyle karşılık buldu. Bir tarafa göre İran, Bina’dan bir aday için nüfuzunu kullanıyor. Diğer tarafa göre Salih, İran’a yakın bir ismin başbakan olmaması yönündeki Amerikan baskısına boyun eğiyor. Aslında cendere iki taraflı. Yasaya göre başbakanlık Bina’nın hakkı. Ancak yüzlerce kişinin ölmesi, suikasta uğraması, kaçırılıp kaybedilmesi ya da tutuklanmasıyla ağır bir bedel ödeyen sokaktaki insanların da ‘bağımsız başbakan’ beklentisi var. Bu beklenti, Şiilerin taklit mercii Büyük Ayetullah Ali Sistani’den de destek görüyor. Şimdi Bina, meclisten anayasaya aykırı davrandığı gerekçesiyle Salih’i görevden almasını istiyor. Bina’nın en önemli üç ayağı Haşd el Şaabi çatısı altındaki Bedir Tugayları Komutanı Hadi Amiri’nin Fetih Koalisyonu, eski Başbakan Nuri el Maliki’nin Kanun Devleti ve Meclis Başkanı Muhammed el Halbusi’nin (Sünni) Iraklı Güçler Birliği. Salih istifa ederse yasa gereği görevi bir aylığına Halbusi üstlenecek. Halbusi Sünni blokta İran’ın adamı olarak görülüyor. O yüzden İran etkisine karşı çıkan Mukteda Sadr’a bağlı Sairun gibi Şii gruplar da Salih’in istifasını mantıklı bulmuyor.
***
Irak’taki gösterileri, Amerikan-İsrail kumpası olarak gören Haşd el Şaabi içindeki İran bağlantılı gruplar da bu süreçte Amerikan askeri varlığını hedef alan saldırılarla krizin boyutunu değiştirdi. 2008’de imzalanan Kuvvetlerin Statüsü Anlaşması (SOFA), ABD’ye Irak’ta üs vermiyor ama Irak güçlerinin eğitilmesi ve IŞİD’le savaş kapsamında Amerikalılar her yerde. Amerikalıların en büyük konuşlanma alanı Anbar vilayetindeki Ayn el Esad Üssü. Anbar’da bir de Habbaniye üssü var. Ayrıca Şengal, Atruş ve Harir’de birer üs, Halepçe’de iki üs, Erbil’de hava üssü, Musul’un güneyinde Kayyare’de hava üssü, Selahaddin’e bağlı Balad’da hava üssü, Taci’de eğitim kampı ve Bağdat Uluslararası Havaalanı’nda istihbarat-koordinasyon üssü Amerikan güçlerinin hizmetinde. Bu üslerden Taci kampı, 17 Temmuz’da Katyuşa roketiyle vurulmuştu. Irak’taki gösterilere paralel, üsler atış menziline girdi. 28 Ekim’de Taci kampına birkaç havan topu, 4 Aralık’ta Ayn el Esad Üssü’ne 5 füze, 8 Kasım’da Kayyare üssüne 17 roket, 5 Aralık’ta Balad üssüne 2 füze, 12 Aralık’ta Bağdat Uluslararası Havaalanı’ndaki üsse 2 roket atıldı. Bir taraf bu salvoları, ABD’nin İsrail’e yaptırdığı operasyonlara misilleme olarak da okuyor. Ancak mesele misillemenin ötesinde. Askeri tesislerin dışında 19 Haziran’da Exxon Mobil’in Basra’daki rafinerisi roketle hedef alınmıştı.
Son olarak 27 Aralık’ta Kerkük’te uluslararası koalisyonun kullandığı üsse en az 30 roket atıldı; bir sözleşmeli Amerikan vatandaşı ölürken 4 Amerikalı asker ve 2 Iraklı asker yaralandı. Saldırılardan Haşd el Şaabi’ye bağlı Ketaib Hizbullah’ı sorumlu tutan ABD, 29 Aralık’ta bu grubun Irak-Suriye sınırının iki tarafında bulunan toplam 5 üssünü bombaladı. 25 kişi ölürken 55 kişi de yaralandı.
Amerikan bombardımanı İran’la savaş çanlarını bir kez daha çaldırdı. Yanı sıra Irak siyaseti tekrar alabora oldu.
Cumhurbaşkanı Salih ve Başbakan Abdülmehdi, ABD’yi Irak’ın egemenliğini çiğnemekle suçladı. Abdulmehdi hayatını kaybedenler için 3 günlük yas ilan etti.
Sonuçta vurulan Ketaib Hizbullah, Haşd el Şaabi’nin 45’inci bölüğü olarak yasal bir statüye sahip. Grubun üyeleri maaşlarını devletten alıyor. İran çizgisinde olup kontrol dışı eylemlere kalkışsa da resmi statüsü bu.
İran nüfuzuna karşı Iraklı-Şii duruşu sergileyen Mukteda Sadr da saldırıya sert çıktı: “Irak üzerinden bir çekişmeye izin vermeyeceğiz. İşgalcileri ülkeden siyasi ve hukuki yollarla çıkarmaya hazırım. Eğer çıkmazlarsa başka tutumumuz olacak.”
Daha hayati olan tepki Sistani’den geldi. Sistani, cuma hutbesini beklemeden ‘bazı tarafların yasadışı eylemlerinin Irak’ın egemenliğine müdahale için bahane olarak kullanılmaması gerektiğini’ vurgulayıp ekledi: “Bu tür eylemlerle başa çıkma ve engellemek için gerekli önlemleri alma yetkisi sadece Iraklı yetkililere aittir… Bölgesel ve uluslararası hesapları görmenin yeri Irak değildir.”
Bu tür açıklamalar Irak’ın güç dengesinin yönünü tayin edecek etkiye sahip. 2003 işgali sonrası Sistani’nin uyarıları ABD’nin önünde kırmızı çizgilere dönüşmüştü. Ancak hem Sistani hem Sadr’ın mesajları evvela ABD’yi hedef alsa da İran’a da bir çizgi çekiyor. Sistani’nin sözleri ayrıca Haşd el Şaabi’nin sistem içine yani emir-komuta altına alınması ve İran’ın vekil gücüne dönüşmesinin önlenmesi mesajını da içeriyor.
Saldırının ardından Bağdat’ta hükümet ve diplomatik temsilciliklerin bulunduğu Yeşil Bölge etrafındaki aşılmaz bariyer birden aşıldı. Kalabalık Amerikan elçiliğini sardı. Haşd el Şaabi Heyeti Başkanı Falih Feyyad, Feyyad’ın yardımcısı Ebu Mehdi Mühendis, Bedir Tugayları Komutanı Hadi el Amiri ve Asaib Ehl-i Hak lideri Kays el Hazali’nin göstericilerle birlikte elçilik binası önünde görülmesi, tepkinin kurumsal boyutunu da ortaya koyuyordu. Bu örgütlerin hepsinin siyasal karşılığı var. Kalabalığın Yeşil Bölge’ye girişine izin verilmesi sadece devletin yokluğuna bağlanamaz.
***
Irak’ta gösteriler İran’ı hedef alan yönüyle ülke siyasetini dizayn etme konusunda ABD’nin elini güçlendirmişti. Son gelişmeler ABD’ye karşı İran’a manevra alanı açtı. Fetih Koalisyonu, SOFA’nın iptal edilip tüm yabancı güçlerin ülkeden çıkarılması için mecliste çalışmalara başladı. Haşd el Şaabi’ye bağlı Seyid Şuheda Tugayları ABD’nin tüm askeri üslerini kuşatacakları tehdidinde bulundu. Bu tırmanış, yeni hükümeti kurma sürecinde ABD’nin etkisini de sınırlayabilir.
Başkan Donald Trump önce üsse ve elçiliğe saldırıları İran’ın organize ettiğini öne sürüp “Çok büyük bir bedel ödeyecekler. Bu bir uyarı değil, tehdittir” dedi. Daha sonra İran’la savaş değil barış istediği mesajını verdi.
ABD’nin İran’la doğrudan savaşı göze alamaması Tahran’a gerilimin çıtasını yükseltme imkanı sunuyor. “Öngörülemezlik” ve “Bilinmezlik” şu anda İran’ın en önemli silahı. Kuşatma ve müdahale stratejisine karşı İran’ın yaptığı, farklı coğrafyalarda vekil güçlerle asimetrik yanıtlar verme kapasitesini göstermek. Ancak bunu hangi boyutlara taşıyabileceği konusunu bahse açık bırakıyor.
Buna karşın ABD’nin tehditkar ve cezalandırıcı siyasetinin istenilen sonuçları vermediği görülüyor. Yani Ketaib Hizbullah’ın 5 tesisinin vurulması bu örgütü ortadan kaldırmadığı gibi Haşd el Şaabi’nin geri kalan onlarca bileşenini de hizaya getirmeye yetmiyor. ABD’nin bölgeye ilave 750 asker göndermesi de durumu değiştirmeyecektir. ABD 2003 işgali sonrası 100 binin üzerinde askerle Irak hamurunu yoğuramadı. İşgali tekrarlayamaz. Daha fazla cezalandırıcı hamle daha fazla öngörülemez asimetrik yanıt demektir.
Dahası yaptırımları temel dış politika enstrümanına dönüştüren Trump yönetimi sonuç alacak gerçekçi siyaset geliştiremiyor. İran’ın sıkışmışlığı, ABD’nin tükenmişliğini önemsizleştirmiyor. Amerikan müdahaleciliğinin içeriği de boşalıyor. Irak’ta bu denli saldırganlığa rağmen başbakanlık tayininde Amerikan iradesi çalışmıyor. Aynı şekilde Lübnan’da Hizbullah’ı köşeye sıkıştıran son siyasi kumpasta ABD oyun kurucu bir aktör olamıyor. Yaptırım siyaseti ABD’nin düşmanlarını yıpratsa da nüfuz kapasitesini olumsuz etkiliyor. Son krizde Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun yapabildiği İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Suudi Veliaht Prensi MbS ve Abu Dabi Veliaht Prensi MbZ ile işbirliğini pekiştirmek. Mahşerin üç zavallısıyla ortaklığa indirgenmiş Amerikan siyaseti kendini bitirmiş demektir.
Irak’taki restleşme, İran’a Haşd el Şaabi’yi daha fazla kendi çizgisine çekme olanağı yaratıyor. Kuşkusuz bu durum Irak’a da devlet olma şansı bırakmıyor. Ancak İran bu şekilde askeri ve siyasi nüfuz kabiliyetini korusa da dipten gelen milliyetçi öfkeyi de beslemiş oluyor. Kartlar geliyor, kartlar gidiyor. Irak’taki Şii havza ve Şii siyasetinde “İran alerjisi” nüksetti; bu da öfkenin tandemle bir ABD’ye bir İran’a çarpacağı anlamına geliyor.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları




























































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
5.10.2025
25.09.2025
15.09.2025
9.09.2025
1.09.2025
26.08.2025