Fehmi KORU

Yeni bir değerlendirmenin tam zamanı
20.08.2011
1916

Saldırılarını kent merkezlerindeki devlet binalarına yönelterek sürdürüyor PKK... Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait uçaklar da terör kamplarının bulunduğu düşünülen hedefleri günlük atış talimine tâbi tutmaya başladı. Terör ve teröre-karşı mücadelenin bildik ‘savaş’ yöntemleri devrede...

Böyle ortamlarda hep olduğu gibi zayiatlar söz konusu. Yalnızca en değerli varlıklarımız olan gençlerimizi kaybetmiyoruz; bir önemli kayıp da sağduyu... Sorunun çözümünde ‘barışçı’ yöntemlerden şaşılmamasını tavsiye edenlerin seslerini şiddetin gümbürtüsü bastırıyor: Şehit cenazelerinde atılan sloganlar arasında ‘barışçı’ tavsiyeler güme gideceği için susuyor kimileri... Bizler gibi kimileri seslerini yükseltse bile ne çare?

En büyük zayiat ise, sorun çözümünde en önemli misyonu üstlenebilecekken kendisini sorun haline dönüştüren BDP...

Demokratik sistemlerin dayanağı siyasi partilerdir. Partiler kendilerine oy veren bireyleri ve  toplumsal kesimleri temsil ederler. Parti sözcüleri konuşurken partisinin temsil ettiği çevrelerin çıkarları istikametinde geliştirilmiş bir politikayı savunduğunu varsayarız. Başarılı partiler temsil görevini iyi yerine getirenlerdir.

Yukarıdaki tanımın hiçbir özelliğine uymuyor BDP’nin seçimden buyana yaptıkları... Bazı milletvekillerinin tutukluluk halinin devamını gerekçe göstererek Meclis’ten uzak duruyor; peki, itiraz ettiği yanlışlığı sona erdirmeye yaradı mı boykotu? Hayır... Ankara yerine Diyarbakır’da yapılan grup toplantılarından bir yarar sağlayabildi mi? Hayır...

Partilerden beklenen, sistem içerisinde sonuç almak ve sistemde varolan yanlışlıkların ortadan kaldırılması için mücadele etmektir... Kendisini sistem dışında tutarak hiçbir parti sonuç alamaz; sistemin yanlışlıklarını sona erdirmeyi de başaramaz. BDP, boykotuyla, sistemi kilitlemeyi hedefliyordu herhalde, ama yaptığıyla kendisi kilitlendi.

Aşırı ve yerine getirilmesi mümkün olmayan talepler yalnız hayal kırıklığı getirmez, fazla talepkâr olanı gözden düşürdüğü gibi yeni taleplerin önünü de keser. Kendilerinin bile içinin nasıl dolacağını bilemedikleri ‘demokratik özerklik’ talebiyle ortaya atılanlar, bugün Meclis’e gelemedikleri gibi kendilerini dinleyen de yok...

Toplumun gündeminin dışında kalanların yaşaması mukadder âkıbettir BDP’nin başına gelen...

Hiç değilse yakın çevrelerinden, hak ve hukukunu savunduğunu düşündükleri kesimlerden, üzerine toz kondurmamak için ellerinden geleni yaptıkları örgütten saygı görseler... Hayır, artan PKK saldırıları onların da başlarını öne eğdirdi.

Hiç hoş değil bu durum, hiç hoş değil...

Ne ki, böyle zor durumların çıkışı kolaylaştırma gibi bir yararı da olabilir. BDP temsil ettiği bireyler ve toplumsal kesitlerin tercihleri istikametinde yeni bir pozisyon almayı becerebilirse, kısa sürede kaybettiğini daha kısa sürede telâfi edebilir. Hep konuşulan ‘Türkiye partisi’ haline dönüşmenin başlangıcı olabilir sergileyeceği silkinme...

Gözlerini açan görüyor: Türkiye’de devlet kendini yenileyerek varlığını güçlendiriyor, etkisini artırıyor. Hatalarıyla hesaplaşabilen, günün demokratik değerlerine sahip çıkan, asker-sivil ilişkilerini olması gereken düzeye oturtan bir yenilenme bu. Terörün karşısında dünden daha güçlü bir devlet var bugün...

Akıllar başlara gelmeli artık...

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar