Fehmi KORU
Yıl 1920.. ABD'de içki yasağı başladı.. İçkiler lağıma boşaltılıyor..
Muhalefet ‘tam kapanma’ diye adlandırılan 17 günlük süre içerisinde uygulanan yasaklar arasına katılan içki satışı yasağını bir tür deneme olarak değerlendiriyor.
Niyetin içkiyi kalıcı olarak yasaklamak olduğu, şimdilerde onun provasının yapıldığı iddiası yaygın.
İktidarda muhafazakar bir parti var ya, onu böyle bir yasakçı tavırla ilişkilendirmek kolay.
Gerçekten böyle bir niyeti olabilir mi iktidarın?
AK Parti’nin genel başkanı da olan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, iktidara talip olduğu 2002 yılında, “Günün birinde iktidara gelirsem içki konusunu referanduma sunacağım” dediği bilindiği için böyle bir yakıştırma yapıldığı anlaşılıyor.
[Konuyu çok yönlü araştırırken, Murat Bardakçı’nın “Osmanlı’nın İslam’ında içki yasağı yoktu” başlıklı yazısıyla karşılaştım (12 Şubat 2002). O zaman Hürriyet’te köşesi bulunan günümüzün Habertürk yazarı, yazısına, Tayyip Erdoğan’ın o çıkışını ‘garip bulduğunu’ söyleyerek başlamış.]
Hayatında ağzını alkollü içkinin hiçbir çeşidiyle tanıştırmamış biriyim. İçki dinimizce haram. Sağlık açısından içkinin sayısız mahzurları olduğu da biliniyor. Devletin insanları bu alışkanlıktan uzak tutmak için uyarıcı çalışmalar yürütmesini, bu alanda çalışan –Yeşilay gibi- örgütlere yardımcı olmasını doğru bulurum.
Ancak bu sonuca yasaklama yoluyla ulaşılacağına inanmam.
Geçmişte bazısı dini, bazısı sağlık mülahazalarıyla içki yasağı uygulamış ülkeler var; hiçbirinde yasaklama başarıyla uygulanamadığı gibi, bu yola başvurmanın çok daha ciddi sakıncalar doğurduğu da biliniyor.
Osmanlı dine saygılı bir devletti hiç kuşkusuz, bazı hükümdarlar kendi dönemlerinde içki kullanımına yasaklama getirip sıkı takibe de aldı; ancak Osmanlı’nın 600 yılı aşkın tarihinde içkinin yasak olduğu dönemler istisnadır. O dönemlerde de isteyen içecek alkollü bir şeyler bulur veya imal eder, gizli gizli içerdi.
Yasaklandı da ne oldu?
En keskin yasaklama günümüze fazla uzak olmayan yıllarda (1920-1933 yılları arasında) ABD’de uygulandı. Amerika Birleşik Devletleri’nin oluşmasına sırt vermiş cemaatlerden dini açıdan güçlüler, kendilerinin siyaseten etkili oldukları eyaletlerde, 19. yüzyılın sonlarından itibaren, içki yasağını uygulattılar.
Konu 1920 yılında ABD Kongresi önüne geldiğinde, anayasaya eklenen 18. madde için yapılan oylamada, Temsilciler Meclisi üyelerinin yüzde 68’i, Senato’da senatörlerin yüzde 76’sı yasaklamadan yana oy kullandı. Oylamaya kadar o zaman 48 eyaletten oluşan ABD’nin 46 eyaleti içkiyi yasaklamıştı zaten.
Sonrasında tam bir keşmekeş yaşandı ABD’de. İçki alışkanlığını yok etmesi hedeflenen yasaklama döneminde (‘Prohibion’ diye adlandırılıyor) tüketim azalmadı, tersine arttı; ancak yasal olarak üretilemediği için kaçak yollar devreye girdi ve o dönemle ilgili Hollywood filmlerinden aşina olduğumuz manzaralar yaşandı.
En ünlüleri Al Capone ve Lucky Luciano olan Mafya liderleri yasağı aşmayı becererek palazlandılar ve ülkeyi kasıp kavurmaya başladılar. Mafya’nın bu yolla elde ettiği parasal güç yüzünden yerel ve genel siyasete rüşvet ve çeşitli yolsuzluklar bulaştı.
Yasakla amaçlananın gerçekleşmediği ve uygulamanın ülkeye pek çok yönden hastalık bulaştırdığı görülünce, yasaklama kararından 13 yıl sonra, süreç tersinden yeniden yaşandı. Anayasaya eklenen 21. madde ile yasakçı 18. madde yürürlükten kaldırıldı.
O dönemin hatırası Mafya örgütü, ciddi bir mücadele verilmesine rağmen, içki yasağı uygulanan 1920’li-1930’lu yıllarda kazandığı gücünü 1980’lere kadar sürdürdü.
Günümüzde içkinin yasak olduğu ülkeler yok mu? Var.
Peki, o ülkelerde içki yasağı ciddi biçimde uygulanabiliyor mu? Kuşkuluyum.
Yasak uygulanan ülkelerde isteyenin yasağı aşmasını sağlayacak açık kapılar bırakıldığı gibi, isteyenin istediği marka içkiyi istediği an bulabileceği alternatif bir piyasanın oralarda oluştuğu da biliniyor.
Dostlar alış-verişte görsün tarzında uygulanıyor içki yasağı. Görünürde var, ama aslında pek işlemiyor.
Kaçak üretim de var o ülkelerde ve bu yüzden ciddi can kayıpları da yaşanıyor.
Bizde de, bayram öncelerinde, düğün gibi kalabalık ortamlarda, ucuz içki sevdasıyla tezgah altı kaynaklardan satın alınan kaçak üretilmiş içkilerin yaşattığı felaketlerin haberlerini gazetelerde okuyoruz. Yasak baskısı ölüm piyasasını canlandırmaktan başka bir işe yaramayacaktır.
Konunun pratik yönü bu.
Tabii bir de teorik yön var.
İçki yoksa haramdan kaçınmak anlamsız değil mi?
Acaba dinin yasakladığı bir şey -mesela bu yazının konusu olan içki- devlet tarafından yasaklanarak bulunmaz hale mi getirilmeli, yoksa erişilebilse, isteyen bulabilse, ancak istemeyen de kaçınabilse mi?
Din açısından bunun hangisi doğru?
İlahiyat alanına giren bu konuda muhtelif görüşler bulunması doğal. Tarih boyunca bu soruya yasaktan yana keskin cevaplar verenler, aksine görüşleri dinlemek istemediği gibi onlara hoşgörüyle bakmayanlar olduğunu da biliyorum.
Buna karşılık, konuya farklı yaklaşan, bireyin özgürlük alanını günah işleyebileceği ortama kadar geniş bilen tezler var.
Haram işlenebilecek bir ortam yoksa haramlardan kaçınmak mükafatlandırılacak bir meziyet olmaktan çıkar tezi…
Kur’an’da, önce gelen bir ayette içkiliyken namaz kılınamayacağı, daha sonra gelen bir başka ayette ise içkinin kesinlikle haram olduğu ve uzak durulması gerektiği bildiriliyor. Bu sebeple, içki var olsa da, haram işlememek için, pek çok insan ondan uzak duruyor.
Yasaklamalarla bir yerlere varılamayacağını kendi tarihimizden öğrenmiş olmalıydık.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
16.06.2025
10.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025
18.05.2025