Gülay GÖKTÜRK

Sokak ve iktidar
4.07.2013
2862

 Mısır'daki son gelişmeler o temel soruyu bir kez daha getirip önümüze koyuyor: Demokrasi sandık mıdır ya da ne kadar sandıktır, ne kadar başka şeydir?


Ülkede 30 yıldır ilk defa gerçekleşen serbest seçim sonucu iktidara gelen bir cumhurbaşkanı şimdi sokak tarafından alaşağı edilmek isteniyor. Bunun haklı bir sebebi ya da meşruiyeti olabilir mi?
Deniyor ki, Mursi çok önemli hatalar yaptı.

Evet, doğrudur; Müslüman Kardeşler Mısır'da iktidar olduktan sonra yeteri kadar birleştirici bir siyaset izleyemedi. Tahrir günlerinde demokratik dünyanın beklentisi, oldukça köklü bir tarihi tecrübeye sahip olan Mısır Müslüman Kardeşler'inin zamanın ruhuna daha uygun, daha olgun, daha birleştirici bir politika izlemesi, Tahrir Meydanı'nda kurulan koalisyonun devam etmesi için çok daha duyarlı
davranmasıydı.

Tahrir günlerindeki tutumu böyle bir olgunluğun işaretini veriyordu. Ne var ki Mursi bir yıllık iktidarında bu güveni veremedi, önemli hatalar yaptı. Bunların en önemlisi geçtiğimiz sonbaharda cumhurbaşkanının yetkilerini artırmayı ve üzerindeki demokratik kontrolü azaltmayı amaçlayan genelgeydi.

Her ne kadar kısa sürede geri adım attıysa da bu adım ülkenin laik-seküler kesiminde ciddi bir endişe kaynağı oldu. Daha sonraki dönemde devletin "İhvanlaştırılması" yönündeki işaretler de kendisine yönelik muhalefeti daha da artırdı. Mursi bir yıllık performansıyla, arkasındaki büyük kitle desteğini yüzde 30'lara kadar düşürmeyi "başardı!"

Sokak darbesi

Ne var ki bütün bunlar, Mursi'nin "sokak" tarafından alaşağı edilmeye çalışılmasını haklı çıkarmıyor.
İktidarlar elbette hata yaparlar. Onların da hata yapma hakkı vardır. Böyle zamanlarda kitleler sokaklara çıkarlar elbet ve mutlaka çıkmalıdırlar. Ama yönetenleri uyarmak için, mesaj vermek için, taleplerini duyurmak için... İktidar değiştirmek için değil...

Sokak gösterileri uyarı misyonunu aşıp iktidar düşürme yöntemi haline geldiği anda demokratik karakterini de kaybeder; zorbalığa dönüşür ve darbecilikten bir farkı kalmaz. Zira iktidarın sokak tarafından belirlenmesiyle ordu gücü tarafından belirlenmesi arasında özde bir fark yoktur.

Darbeci, elinin altındaki birkaç yüz bin silahlı güce dayanarak tehdit eder seçilmiş siyasetçiyi. Sokak da özünde aynı şeyi sokağa döktüğü birkaç yüz bin kişiyle yapar. Sonuçta her ikisi de kaba güçtür; her ikisinde de çoğunluk iradesi dikkate alınmaz. Dolayısıyla her ikisi de gayrimeşrudur.

Serbest seçim kapısı açık olduğu sürece

Özgür seçimlerin olduğu, yani iktidarın seçim yoluyla el değiştirmesinin önünün açık olduğu hiçbir ülkede sokakların iktidarı belirlemeye kalkması kabul edilemez. Demokrasiye inanan hiç kimse böyle bir şeyi savunamaz. Genel ayaklanma yoluyla iktidar değişikliği ancak serbest seçim yolunun kapalı olduğu ülkelerde başvurulması zorunlu bir yöntem halini alabilir. O da ancak mevcut iktidarın düşürülmesinden hemen sonra serbest seçim yapıldığı takdirde...

Sokak gösterileriyle iktidar düşürme denemeleri sadece ilkesel olarak değil, aynı zamanda pratikte felaketle sonuçlanacağı için de yanlıştır. Çünkü seçim sandığının yerini sokakta güç gösterileri aldı mı; iktidar ve muhalefet karşılıklı olarak güçlerini sokağa döküp kozlarını sokakta paylaşmaya kalktı mı; bunun sonucu ya iç savaştır ya da tek taraflı katliam... Her iki sonuç da bütün ülke için bitmez tükenmez bir kaostur, felakettir.

İşte şu anda Mısır böyle bir felaketin eşiğinde bulunuyor. Bir yandan askeri darbe tehdidi, bir yanda kelle isteyen kalabalıklar... Bir yanda iç savaş tehlikesi, bir yanda iç savaşı önleme bahanesiyle yönetime el koymaya hazırlanan ordu... Ve sonuçta, Mısır halkının yıllardır ilk defa ele geçirdiği demokrasiyle yönetilme şansının heba edilmesi tehlikesi...

Mısır halkı, beğenmediği iktidarı seçimle değiştirme tecrübesini yaşayamadan demokrasiyi nasıl olgunlaştıracak, derinleştirecek ve yaşam tarzı haline getirecek?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar