Gürbüz ÖZALTINLI
Bir itirafım var; sizi şaşırtabilecek beni de mahcup edecek bir itiraf. Ben Ümit Kıvanç’ın Ahmet Kaya belgeselini iki yılı aşkın bir gecikmeyle iki gün önce izledim. İnsanın içini delip geçen bu hayat hikâyesini çırılçıplak önümüze koyan Kıvanç’a bütün kalbimle teşekkür ediyorum.
Bizim hafızaya ne kadar ihtiyacımız var. Dürüst tanıklıklara nasıl da muhtacız...
Hesabı verilmemiş karanlıklarla iç içe yaşıyoruz. Dünün kötülükleri, bütün kiri pasıyla aramızda dolaşıyor. Bir kol mesafesindeler. Değişen her şey, içinde öylece kalanları da taşıyor. İçinden geçtiğimiz tuhaf dönemin cilvesi bu. İnsanda iç bulandırıcı bir riya duygusu yaratıyor.
Şanslıymışız diye düşünüyorum bir yandan. Her şeyi gördük bu memlekette.
Sarsılmaz zannettiğimiz suç dokunulmazlıklarının parçalanışını. Caka satan kudretlilerin yüzsüzce yaltaklanmalarını. “Şereflileri”... Hepsine yaşarken tanık olduk. Az şey mi?
Ahmet Kaya.
Yoksulluğun dibinden gelen, rüyaları elinden alınmış bir kuşağın protestosuna sesini adamış, nefesi yettiğince “bu ülkeyi böldürtmeyeceğiz” diye haykırmış bu naif Kürt delikanlısının, bir geceyarısı operasyonuyla nasıl “nefret nesnesine” dönüştürüldüğünün hikâyesini siz de bir kere daha hatırlayın isterim.
Birand’ın ölümüyle yine sahne alan, en pis yıllarda dimdik duran aydınları insanı utandıran bir pişkinlikle “kırk yıllık arkadaşları” ilan etmekten medet uman, mezar ziyaretleriyle pişmanlık sızlanmalarıyla ibretlik bir düşüş hikâyesi yaratan o dönemin “kullanışlı aktörleri” aramızda dolaşıyorlar çünkü. Genelkurmay’dan manşet talimatı almamış olmakla aklanmaya çalışanları kastediyorum. “Manşeti de onlar hazırlayıp önüne koyacaksa sen ne diye oradasın; onca parayı sana neden ödesinler” sorusunu akıl edemeyeceğimizi zannedenlerden bahsediyorum.
Çok mu sert geldi bu sözler? O hâlde sizin de bu hafızaya ihtiyacınız var. İntikam duygusu için değil. Geçmişi amaçsızca kazımak için de değil. Sadece, bunların bugün de sözleri olabildiği için. Balyoz’ları aklamaya çalışan, demokrasi savunucusu kesilen, haysiyet teranelerini masaya süren içimizdeki sinsiliğin perdesini yırtıp atmak için.
Ahmet Kaya linçinin “kusursuz bir devlet operasyonu” olduğuna inanıyorum. Her şey gözümüzün önünde oldu. O yıllarda bunun “ideolojik bir refleks” olduğunu düşünecek kadar naiftik. “Operasyon” kavramıyla tanışmamıştık. “Psikolojik harp” kurumlarının nasıl işleyebileceğine dair yeterince “komplo” birikimine sahip değildik.
Derken, soruşturmalar başladı. Ergenekon’un “magazin dünyasıyla” ilişkileri kayıtlara düştü.Hürriyet’in spontane işleyen bir ideoloji aygıtı olmaktan öteye, bir operasyon aparatı olduğunu düşündürten sayısız ipucu çıktı.
“Düğmeye basmak” ne demek bunu anladık. “Kampanya” ile “ideolojik haberciliği” ayırabilir olduk.
Ahmet Kaya için düğmeye basıldı. Bu gün bundan hiç kuşkum yok.
Ahmet Kaya’ya ödül vermek kimin fikriydi? O’na böyle bir gecede “Kürtçe şarkı söyleyeceğini”açıklamasını öneren oldu mu? Masadan ilk tepkiyi gösteren o kadın ve gecenin aktivistleri kimler? Bu insanlar kimlerle düşüp kalkıyorlardı? Baştan aşağı planlanmış bir kurgu, “başarılı” bir tuzak mıydı, yoksa kendiliğinden pişip devletin kucağına düşmüş bir fırsat mı? Bu soruların izinin sürülmediğini biliyoruz. Ama, olayı takip eden günlerdeki manşetleri, fotomontajlar üzerine yaratılan nefret dilini iyi biliyoruz. Büyük kalabalıkları peşinden götüren bu cesur insanın birkaç haftada nasıl düşmanlaştırıldığının tanığıyız. Derin odalarda, kimlerin birbirlerine “çak” yaparak “mesele hallolmuştur” diye kutlamalar yaptığını gözümüzde canlandırabilecek kadar “ayıldık”.
Evet, mesele hallolmuştu. Bağrımıza bastığımız bu protest Kürt sinsi bir haindi! Bölünme kapıya dayanmıştı! Askere ihtiyacımız vardı.
Sahnelerimizin en hanımefendi sanatçılarını “bir başkadır benim memleketim”i söylemek için mikrofona çağıran, şimdilerde hisli gençlik aşklarını okumakla yetindiğimiz Muhtar; manşetlerini unutturmak için cami mezar dolaşan amiral; köşesinden Kaya’ya zehir saçan teke tek delikanlısı... Bu işe bir el atsalar. Ben belgeseli yeni izlediğimi itiraf ettim. Onlar da o belgeleri yaratırken kimlerden alkış aldıklarını itiraf etseler. Pişmanlıklarına inandırsalar bizi...
Evet, zaman değişti. O’nu aşağılayanlar “ayıp ettik gözüm” kuyruğundalar. Önce Kürtlerin varlığını keşfettik. Sonra, onların da dili, türküleri olduğunu. Sırada Kürtçe savunma var. Sonra eğitimi tartışacağız.
Değişmeyen şeyler de var ama.
Dünyanın en güzel bakan bu hüzünlü Kürt delikanlısının 43 yaşında sürgünde öldüğü gerçeği orada taş gibi duruyor.
Aynı, o hayatı karartanların aramızda dolaştıkları gerçeği gibi.
Aynı, “Ergenekon üstü” yapının uykuya yattığı gibi...
Yazarlar
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
28.04.2024
14.04.2024
8.04.2024
5.04.2024
25.11.2023
16.11.2023
12.11.2023
9.05.2023
7.05.2023
2.05.2023