Hakan AKSAY
Bazen diktatörlüğe geçişin sınırını bulmak zordur.
Nerede başladı?
Gezi Parkı’nda mı?
17-25 Aralık’ta mı?
Seçim sürecinde bir yerde, örneğin, Dolmabahçe’nin reddedilmesiyle mi?
20 Temmuz’da Suruç Katliamı’yla mı?
Cumhurbaşkanı 14 Ağustos’ta “Türkiye’de yönetim sistemi fiilen değişti” dediğinde mi?
Ne zaman?
Belki de son günlerde, örneğin dün?
2013 Haziranı başında Erdoğan “yüzde 50’yi evlerinde zor tutuyoruz” demişti.
Son günlerde, özellikle de dün “evlerinde zor tutulanlar” sokağa salıverildi.
Ve yakıp yıkmaya, taşlayıp sopalamaya başladılar.
Yakılan ve tahrip edilen binalar, saldırılar, yaralamalar, tehditler, hatta ölüm var.
Daha da fazlası olacak gibi.
* * *
Ülke çapında "Kürt avı" başladı.
HDP’li, Kürt, muhalif, gazeteci, kim olursa olsun herkes tepelenebilir artık.
Saldırı emri verildi.
HDP’nin birçok temsilciliğine, binalarına saldırılar yapıldı.
Tabelalar indirilip yerine bayrak asıldı, marşlar okundu, tehditler savruldu.
Linç girişimleri düzenlendi.
Kırıp dağıtmak yetmedi...
Binalar yakılmaya başlandı.
Birçok HDP ofisi ateşe verildi.
Dün akşam başkentte HDP Genel Merkezi’ne saldırıldı, orası da yakılmak istendi.
Ben bu satırları yazarken sosyal medyada HDP'nin çeşitli birimlerinden "yardım çağrısı" yayımlanıyordu:
"Binamız kuşatıldı; yüzlerce kişi; lütfen yardıma koşun!"
Devlet gerekli ve yeterli önlemleri almıyor.
Ve her şey güvenlik güçlerinin gözleri önünde gerçekleşiyor.
Gözü dönmüş AKP’liler bir yandan, MHP’liler diğer yandan acımasız bir saldırıya giriştiler.
* * *
Dün Hürriyet Gazetesi'ne de saldırıldı.
Hem de ikinci kez.
İlkinde başı AKP milletvekili çekmişti.
İktidar önlem almak şöyle dursun, destekler bir tutum alınca devamı geldi.
Dün kamyonlarla Hürriyet binasina götürülen militanlar «Allahu ekber» sesleriyle saldırdılar ve geçen akşam geçemedikleri kapıdan içeri daldılar.
Üçüncü saldırıda birileri ölebilir.
Polis nerede?
Devlet nerede?
Oralarda bir yerde işte.
“Hemen devlet düşmanlığı yapmayın!”
Devletin başı her gün konuşuyor; dün de söyledi söyleyeceğini; anlayın işte.
Bundan sonra böyle!
Ne kadar kötü olursa, o kadar iyi olacak.
7 Haziran'ın değerini bilmeyenlerin burnundan 1 Kasım'a kadar fitil fitil getirilecek.
Ne kadar acı!
Göstere göstere diktatörlüğe gidiyoruz.
* * *
Türkiye aklını kaybetti!
Galiba kötü günlerimiz bitti.
Artık çok daha kötüleri bizi bekliyor.
Her günümüz bir felaket olacak gibi.
Bir taraftan iç savaş ve terörle her gün bir sürü insanımızı kaybediyoruz.
Öteki taraftan sokaklarda insan avı başladı.
“Doğulu avı”...
“Kürt avı”...
İstanbul Kağıthane’de altı kişi, telefonda Kürtçe konuşuyor diye hiç tanımadıkları bir delikanlıyı öldürdüler.
Sadece Kürtçe konuşuyor diye.
Düşünebiliyor musunuz?..
Kırşehir'de bir kitabevi yakıldı dün.
Sahibi Kürt diye...
Kitabevini ateşe verdiler.
«Madımak» denemesi değil de ne?
Ankara Beypazarı'nda tarım işçilerinin oturduğu Zafer Mahallesi'nde bazı işyerlerine ve araçlara saldırıldı,“Güneydoğulu” 9 kişinin yaralandığı açıklandı.
Muğla'nın Seydikemer ilçesinde peşmerge kıyafeti giyip sosyal medyada paylaştığı öne sürülen birisi linç edilmek istendi; adamı dövüp zorla Atatürk büstünü öptürdüler.
Diyarbakır’a giden şehirlerarası otobüsler durdurulup İstiklâl Marşı okunuyor. Ya da taşlanıyor otobüsler. İçinde kimler var diye bakılmaksızın. Taşlanıyor. Kadın, çocuk, ihtiyar, içerde kim varsa artık, “Diyarbakır yolcuları gebersin”...
Ankara Sincan’da CHP İlçe Başkanlığı’na da saldırıldığı haberleri geldi dün akşam.
Antalya’da ülkücü olduğu sonradan ortaya çıkan bir genç, “Kürde benziyor” diye başka ülkücüler tarafından dövüldü.
Yine dün akşam Mecidiyeköy’de toplanan ve ırkçı sloganlar atan bir grup Beşiktaş’a doğru yürüdü. Kürt karşıtı ve ırkçı sloganlar atan grup, “Operasyon değil, katliam istiyoruz!” talebini haykırdı.
* * *
Yazımı bitirmek zorundayım.
Ama olaylar bitmiyor.
Sabaha kadar daha neler olacak acaba?
Ve yarın daha neler olacak?
Başbakan “Kimse kendini hukukun yerine koymasın” diye tweet atmaktan fazlasını yapacak mı?
Nereye gidiyoruz?
Gideceğimiz yere artık varıyor muyuz yoksa?
Diktatörlüğe geçişin izleri epeyce birikmişti.
Acaba bu günlerde ya da bu ay içinde sınır tümüyle geçilmiş olacak mı?
Ne dediniz, 1 Kasım mı?
Nasıl?
Nasıl?..
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları



























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.08.2025
17.07.2025
26.06.2025
22.06.2025
11.05.2025
10.05.2025
13.04.2025
29.03.2025
20.03.2025
6.03.2025