Hakan TAHMAZ
Kayıp yakınları Cumartesi Anneleri’nin/ İnsanları’nın Galatasaray’da 700. hafta oturma eylemini yasaklanması ve polisin eyleme katılmak isteyenleri şiddetle, işkenceyle engellemeye çalışması bütün dünyada yankı yarattı.
“İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ne yapmaya çalışıyor?” sorusunu bir kez daha gündeme getirdi. Bu ilk değildi. Hatırlayalım en son 24 Haziran seçimlerinden iki gün sonra Ağrı ili, Doğubayazıt ilçesi Yaygınyurt köyü sakinlerinden Mevlüt Bengi’nin PKK tarafından öldürülmesi nedeniyle HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ı telefonla arayarak “sizi bu ülkede yaşatmayacağız” sözleriyle tehdit etmiş ve seçimlerde CHP’nin HDP ile işbirliği yaptığı gerekçesiyle valilere “cenaze törenlerinde protokol sıralarında CHP temsilcilerine yer vermeyin” talimatı vermişti. Soylu’nun CHP’ye yönelik talimatı partisinin MKYK toplantısında benimsenmedi ve kaldırıldı.
Daha dün, Dersim’de yanan dağlarda inceleme yapmak isteyen HDP milletvekillerinin önü vali ve güvenlik kuvvetleri tarafından kesildi.
Hiç kuşku yok ki Soylu, partisinin politika ve yönelimleri doğrultusunda hareket ediyor. Ancak bu yeteri kadar açıklayıcı değil. Ya da olmakta olanı anlamaya imkan vermiyor.
Galatasaray Meydanı’nda gazetelere, televizyonlara, sosyal medyaya yansıyan 25 Ağustos fotoğrafları iktidar partisinin “Yeni Türkiye’sinin” nasıl bir şey olduğu özetleyen, tarihe not düşülen ve unutulması imkansız fotoğraflar oldular.
O fotoğraflardan yanıt verilmesi gereken sorular oluştu. Bu soruları 27 Ağustos 2018 tarihli Cumhuriyet gazetesindeki yazısında Kemal Can, şöyle özetlemiş: “Peki AKP, 700 haftanın büyük bölümü iktidarı döneminde yapılmış eyleme neden şimdi saldırdı? Belki, haklı, meşru, vakur bir siyasi kimlik hâline gelen Cumartesi eyleminin kitlesel direniş zemini olmasından endişe. Belki, yerel seçim ve ekonomik sıkıntıların sağanağı öncesinde gündem tanzimi. Belki de, lütuf düzeninde meşruiyet alanlarının yeniden tarifi ve devlet özdeşleşmesinin tamamlanması.” (Yazının tümü için: http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/1065385/Lutufla_baslamayan_yasakla_bitmez.html)
Bana bunların toplamı geliyor. Ama esas mesele iktidar partisinin 2002 yılında hükümet olmasıyla başlayan yolculuk serüvenini devletin sahibi olmayı başardığını sanmasında gizli. Geçmişte yakınları kaybedilmiş Cumartesi Anneleri’nden/İnsanları’ndan devlet adına özür dileyen, “büyük devletler hatalarıyla yüzleşmeyi başaran devletlerdir” diye meydanlarda nutuk atan, partisinin grup toplantısında Berfo anayla görüşmesini anlatırken bakanlarını ağlatan ve Berfo anaya oğlunun katillerini bulma sözü veren siyasi liderin, faili meçhullerin failleriyle, yargısız infazcı güvenlik bürokratlarıyla, eski derin devletin sahipleriyle kol kola, omuz omuz omuza yürüyebilmesinde saklı.
Kürt sorununu çözmek iddiasıyla yol çıkan, 2018’e gelindiğinde 1929 model Kürt politikasının yeni versiyonunu şiddetle uygulayan bir siyasi liderden.
Balyoz, Ergenekon davalarıyla darbecilerle hesaplaşılıyor masalını anlata anlata, onlarla koltuk paylaşımı yapan, genelkurmay başkanını savunma bakanı yapan bir siyasi liderden.
Bu devletin hatalarıyla yüzleşmesinden söz eden; devlet, cumhurbaşkanı, başbakan aleyhine sloganları, pankartları mitinglerde yasaklatan; medyada sansürleten; yazanları, söyleyenleri işinden kovduran; medyaya patron değiştirten siyasi liderin serüveninin ve kurduğu ortaklığın ürünüdür ortada duran.
21. yüzyılda insanlığın en kutsal yaşam hakkını yani barışı savunanları, Afrin’deki, Sur’ daki, Cizre’deki, Münbiç’teki savaşa karşı çıkanları teröristlikle suçlama pespayeliğine düşenlerin siyasi serüvenlerinin sonu bu.
Eski devlet yetkililerinin ve bürokratların savaşı, çatışmayı “terörü” bilinçli bir biçimde tırmandırdığı, güçlendirdiği ve bundan siyasal, sosyal rant sağladıkları savını ileri sürenler, şimdi o zalimlerle işbirliği kurdular, savaşın, çatışmanın mağdurlarını, barışı savunanları, haklarını ve gerçeği arayanları teröristlik ile suçlama, yaftalama peşindeler. Toplumda yarattıkları “terör ve bölünme, beka” korkusunun siyasal rantını devşirerek hayatta kalmaya çalışıyorlar. Toplumun aklıyla, hafızasıyla alay ediyorlar, dalga geçiyorlar.
Özcesi eski devletin siyasal mağdurları, eski zalimlerle koltuk paylaşarak devletin yeni ortağı/sahibi olarak eskide ne varsa onu taklit ediyorlar.
İşte hafta sonu Cumartesi Anneleri’ne karşı girişilen hoyratlık, saldırganlık bu hayatta kalabilme çabasının çaresizlik hâllerinin dışa vurumu oldu.
Hem de öyle bir dışa vurum oldu ki, eski devlet mağdurları siyasal İslamcıların bir çırpıda nasıl bir dönüşüme uğradıklarını, bu anlamda mağdurluktan zalimliğe dönüşmelerini izledik.
Siyasal İslamcıların büyük bir kesimi, iktidar partisini destekleyen muhafazakarlar daha 20 sene önce üniversitelerde kurulan ikna odalarını, okul kapılarında başörtülü öğrencilerin nasıl horlanıp, dışlanıp ağlatıldıkları unutarak, evlatlarının kemiklerini, mezarları arayan Cumartesi Anneleri’ne uzan elleri, kalkan copları, atılan biber gazlarını görmediler, duymadılar da… Türkiye’nin faili meçhuller, zorla alıkoymalar, yargısız infazlar hafızasını, kayıtlarını, belgelerini bir çırpıda silmeye çalışan Soylu’nun “Analığın, terör örgütünce istismar edilmesine göz mü yumsaydık?”, “Bunlar Eminönün’de gezerken mi kaybolmuşlar?”, “Hasan Ocak, terör örgütü tarafından infaz edildi” gibi cümlelerinin önüne ardına bakmadan, dünü düşünmeden sahiplenerek gazetelerinde, televizyonlarında, sosyal medyalarında tereddüt etmeden dolaşıma soktular.
Türkiye’yi büyük kayba sürükleyen kültürel sonuçlar üretecek, sosyal yozlaşma ve insani körleşmeye yol açma potansiyeli güçlü siyasal İslamcı mağdurlarda, muhafazakârlarda yaşanan bu değişim/dönüşüm olsa gerek.
Adım adım inşa edilen “Yeni Türkiye’nin” kodlarını bu değişim oluşturuyor. İnsani, inançsal değerlerden uzak bir toplumun tebaaları olmaya aday insanlar topluluğu yaratılıyor.
Bunun kolay olmayacağını yine o iki fotoğrafta görmek mümkün. Ama uzun ve zahmetli bir yol alma ihtiyacı oluştuğu çok aşikâr. Galatasaray Meydanı’nında çekilen o iki fotoğraf cumartesi Anneleri’nin/İnsanları’nın 23 yıldır çoğalarak sürdürdükleri ısrarlı dayanışmanın ve insan kalmanın fotoğrafları. İnsanlıktan istifa edenlere karşı BİZ olabilenlerin hikayesini resmediyor.
Devlet için artık onlar, BİZ’ler ise onlar için ötekileriz. Unutulmamalıdır ki, tarihte bu serüven çok yaşandı ve hep kaybedenler kendilerini devletin sahibi sananlar oldular.
Hakan Tahmaz
(www.hakantahmaz.com)
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları


















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.12.2025
5.12.2025
2.12.2025
25.11.2025
20.11.2025
14.11.2025
11.11.2025
7.11.2025
4.11.2025
1.11.2025