Halil BERKTAY
[24-25 Mart 2014] Şimdi bu noktada bir itirafta bulunayım: Ben iki üç gündür işlemekte olduğum olayı önce Cemil Koçak’tan öğrendim; ardından kendim biraz internette gezindim; üzerine bir arkadaşımın yolladığı o “İzmir’den A Ke Pe geçti” kolajı geldi (bkz 24 Mart: Karanlığın yüreği, karanlık kıta). İlk Cemil, AKP’nin 16 Mart İzmir mitingi hakkında sosyal medyada yazılıp çizilenleri, aynı “halka rağmen”ci CHP kafasının 1930’da Serbest Fırka ve 1946-50 arasında Demokrat Parti için söyledikleriyle ânında birleştirmiş ve 22 Mart Cumartesi günü Star’da yayınlanan aşağıdaki yazısını kafasında büyük ölçüde çatmış; galiba o haftanın Salı günü, yani 18 Mart’ta bana anlattığına göre, kendini solcu sayanların, bırakın halktan kopukluğu, artık düpedüz halk düşmanı kesilmesine katlanamayıp, aynen yazısının sonunda da yaptığı gibi, kendi facebook’undan onlara Nâzım’ı hatırlattığı ve sonra ünlü mısralarını “destanımızda yalnız Nişantaşlıların maceraları vardır” diye değiştirerek dalgasını geçtiğinde, “satılmış, seni kaça satın aldılar” türü hakaretlere de maruz kalmıştı.
Zavallılar; ne diyebilirler ki başka? Artık iyiden iyiye malûmu ilâm kabilinden de olsa, insan sormadan geçemiyor elbet: Acaba Türkiye’nin sorunu daha çok bir iktidar sorunu mu, yoksa muhalefet sorunu mu? Nedir, bu Kemalist cumhuriyet seçkinciliğinin ve onun kuyruğuna takılmış giden sözüm ona solculuğun, ister milliyetçi-modernist ister sosyalist-modernist devrimcilik uğruna, muhafazakâr kültür değerleriyle, dinle ve dindar kitlelerle, dolayısıyla demokrasi ile alıp veremediği? 1946’daki masif sandık ve sayım sahtekârlığının ardından, solun hep ehven-i şer diye baka geldiği CHP (veya DSP), 67 yıl boyunca sadece dört genel seçimden biraz olsun önde çıkabilmiş, çoğunluk değilse de birinci parti olabilmiş: 1961, 1973, 1977, 1999. İlki henüz 27 Mayıs’ın gölgesinde (ve buna rağmen yüzde 36.7’ye yüzde 34.8; üstelik yüzde 14’ü Bölükbaşı ve yüzde 13.7’yi Ekrem Alican götürürken). İkinci ve üçüncüsü, Demirel 12 Mart rejimine mecliste suç ortaklığı yapmış olmasının kefaretini ödemeye devam ederken. Dördüncüsü, 90’ların kısır koalisyon denemelerinden bunalan kamuoyunun Ecevit’e son veda teveccühü. Gerisi? 1950, 1954, 1957, 1965, 1969, 1983, 1987, 1991, 1995, 2002, 2007, 2011? Siz daha karanlıkta ıslık çalmaya devam edin, “Erdoğan’ın sonu geldi” diye. Ben de hoşlanmıyorum ama, o veya halefleri daha sittin sene kazanmaya devam eder, AKP’nin alternatifi yepyeni yapıtaşlarıyla kurulmuş, gerçekten daha demokrat bir muhalefet olmadıkça. Eski Atatürkçüleriniz ve eski sosyalistlerinizle, size daha kaç bozgun lâzım, kendi aczinizi bağnazlık ve başkalarına küfürle telâfiye kalkmamanız; bir şeylerin temelden yanlış ve sakat olduğunu görmeniz; 21. yüzyıl henüz nisbeten tazeyken, ölmüş teoriler ve mevzilenmelerle daha fazla vakit kaybetmek yerine, bildiğinizi sandığınız her şeyi unutup yeniden başlamak gerektiğini küçük küçük de olsa düşünmeye koyulmanız için?
Neyse, iyisi mi ben keseyim de herkesi Cemil Koçak’la baş başa bırakayım.
YİNE ‘KARA KALABALIK’LAR ORTAYA ÇIKTI!
“Sosyal medya” olarak adlandırılan yerde; seçim mitingleri için toplanan seçmenlerin birbirlerinden ne denli “farklı” olduğunu belirtmeye gayret eden, hayli “esprili bir dil”le yazılmış mesajları görünce, aklıma nedense aynı kalabalıklar için zamanında yazılanlar geldi.
Serbest Cumhuriyet Fırkası da, 1930 senesinde daha kurulur kurulmaz, neredeyse ayağının tozuyla İzmir’de bir miting yapmıştı. Büyük kalabalıklar toplamayı başarmıştı. İktidar partisi olan CHP ise, kendi toplantısına gelmeyen, fakat bu muhalif partinin mitingine katılmak için İzmir’in çevresinden kopup gelmiş geniş yığınları görünce, hayli “farklı” bir değerlendirme yapmıştı. Aradan geçen seksen yılı aşkın bir süreden sonra günümüzdeki “yorum”ları görünce, aradaki “fark” insanı gerçekten de şaşırtıyor!
‘Bulanık suda balık avlamak isteyenler’
CHP Denizli milletvekili Haydar Rüştü Öktem’in sahipliğinde yayınlanan Anadolugazetesi, Fethi Okyar’ın İzmir’de karşılanmasını “para ile tutulmuş sarhoşlar tarafından yapılan taşkınlıklar” olarak tanımlamıştı. Aynı kişi, SCF’nin genel başkanı olan Fethi Okyar’a da şöyle sesleniyordu: “Serbest [Cumhuriyet] Fırka[sı]’nı destekleyen basın arasında, işgalde Rumlarla işbirliği yapan, Millî Mücadele’den kaçan, kimisi Yunan işgalinde onların emrinde çalışan, kimi arkadaşları Millî Mücadele’ye katılırken yerlerinden kımıldamayıp düşman hâkimiyeti altında keyif ve safasına dalmış, kimisi Frenk mahallesinde Yunan zabitleri ile hemhâl olup gezip tozmuş insanlar vardır.” Yazar, SCF’yi destekleyenleri de “bulanık suda balık avlamak isteyenler” olarak tanımlıyordu.
Serseri, komünist ve sabıkalıların partisi
Vakit gazetesinde yayınlanan “Fethi Beyi karşılayanlar arasında nedense zabıtaca maruf [ünlü] serseriler, komünistler, lekeli ve sabıkalılar ekseriyeti teşkil ediyorlardı [çoğunluğu oluşturuyorlardı]” şeklindeki haberleri de, Falih Rıfkı Atay’ın yazısı tamamlıyordu: Yazar, Okyar’ı İzmir’de karşılayanları “kara kalabalık”, “bulanık su sergüzeşt [maceraperesti] ve anarşi adamları” olarak tanımlıyordu. Atay, “Cumhuriyetçiler, aklınızı başınıza alınız! Bunlar şeriat istiyorlar, şeriat!” şeklinde muhalefeti itham ediyordu. Yazıda, SCF ile “büyük bir demagoji dalgası, tıpkı eski şeriat dalgası gibi, memleket havasını sarsmaya başlamış”tı deniliyordu. “Karşı fırkanın adamları daha şimdiden kara kalabalığın gerisinde kalmış”tı.
Nâdir Nâdi de, Cumhuriyet gazetesinde, SCF’nin propagandasının “makul hudutları” aşmış olduğunu ve hattâ “yapılan inkılâpların ilga edileceği propagandası”na kadar vardığını ileri sürüyordu. Okyar’ı İzmir’de dinlemeye gelenlerin ancak üç yüz kadarının “meseleye inanan” insanlar olduğunu iddia ediyordu.
Muhalefet yeterince ‘asil’ mi acaba?
Yine CHP’nin resmî gazetesi olan Hâkimiyeti Millîye’de Mahmut Soydan, muhalefet partisinin kuruluşunun daha birinci haftası sona ermeden SCF’yi açıkça uyarıyordu: “Liderlerinin, müesseselerinin [kurumlarının], bütün samimiyet ve hüsnü niyetlerine [iyi niyetlerine] rağmen, Serbest Cumhuriyet Fırkası, hâlin zaruretlerine [gerekliliklerine], ihtiyaçlarına cevap verecek yolda asilane hareket edebilecek midir?” Soydan “Bu memlekette yalnız cumhuriyetçi partiler yaşayabilir. Cumhuriyetçilik fikri yaşayabilir. Bu hakikati, gerek dahilde, gerek hariçte hâlâ maziye bakan, irticaî politikalardan medet uman unsurların dikkatini tahrik için tekrara lüzum görüyoruz” şeklinde yazarken, muhalefeti uyarma ihtiyacını hissetmiş olmalıydı! CHP milletvekili Âsım Us da, “haddi zâtında çok yanlış olan birtakım fikir cereyanlarının hiç karşılıksız olarak sürüp gitmesi, efkârı umumîyede [kamuoyunda] memleket hesabına zararlı izler bırakabilir” diyordu.
Atatürk’ün 1931 yılında yazdığı rapor
Atatürk, SCF macerasından sonra çıktığı yurt gezisinin ardından kaleme aldığı notlarda; Silifke için “halk cahil ve dejeneredir” diyordu. Adana’da SCF parayla tuttuğu kişilere menfî propaganda yaptırmıştı. Bu propaganda özellikle “ayak takımı’nın yoğun olarak bulunması muhtemel olan pazar yerinde, üstelik etnik kökeni Arap olan kimselere yönelik gerçekleştirilmişti. Muhalifler, “Kürt, amele, Boşnak ve dönmeler”di.
CHP’lilerin gözünden SCF’liler
CHP tarafından hazırlanan raporlarda; SCF’ye kimlerin katıldığı da açıklanıyordu. Buna göre, muhalifler, “bir kısım amele ve cahil kimselerle ancak kendi taraftarlarından ve gayri memnunlardan ibaret bir zümre”ydi. SCF’liler avamdılar. CHP’nin önde gelenlerinden Hilmi Uran, anılarında, SCF’nin halk tarafından bu kadar geniş ölçüde desteklenmesinin nedenlerini analiz ederken, bunu; “halk kütlesi’nin “idraklari seviyesine göre” “aldatılmış” olmasına bağlıyordu. Muhalifler, “gece gündüz ve kapı kapı dolaşmak suretiyle” halkı “zehirlemişler”di. Kürtler bir yandan, Araplar diğer yandan saldırıya başlamışlardı. “Her çeşit serseri, kumarbaz, esrarkeş, kaçakçı ve hattâ komünizm fikri besleyenler”, bu arada “mutaassıp tabaka” muhaliflerin içinde yer almıştı.
Uran’a göre, bu manzara “ayaklanmış kara kuvvet manzarası” idi. SCF’nin seçimdeki başarısını izah etmek için Uran, şu açıklamayı yapmıştı: “Kamyon kamyon, kendilerinden ceza alınacağı korkusu ile rey vermeye gelen her çeşit hal ve kıyafetteki en izbe mahalle kadınlarına” SCF’ye oy verilmezse ceza ödenmeyeceği haber verilince, “zavallılar” geniş bir nefes almışlardı.
‘Para ile tutulmuş külhanbeyler’
Bir başka CHP açıklamasında da, İzmir’deki seçimler için şunlar söylenmişti: “Her yerde olduğu gibi, bu muhitte de bir takım para ile tutulmuş külhanbeyler ve sabıkalılar tarafından nümayişçiler” boy göstermişti. İzmir valisi Kâzım Dirik, bizzat İçişleri Bakanı Şükrü Kaya’ya, bütün bunların nedeninin “bir kısım amele ve cahil kimseler” olduğunu yazıyordu. Aydın’da da vaziyet daha farklı değildi: Burada da para ile tutulmuş kimseler propagandalarını tâ “köyler”e kadar yaymışlardı. Konya’da SCF’liler “kabadayılar”dan oluşuyordu.
Gelelim 1946 yılına: DP kurulunca ne oldu?
Aradan geçen on beş yıldan sonra DP kurulunca da CHP açısından benzer “analiz”ler ve değerlendirmeler hiç değişmeden sürdü. DP, kara kalabalıkların partisi olarak damgalandı. Aşağı sınıfların bu partiyi desteklemesi, zaten DP’nin niteliğini çok açık bir şekilde gösteriyordu. Halk cahil ve şuursuzdu. Bu bakımdan DP’yi desteklemesi gayet anlaşılabilirdi. Memlekette “oy avcılığı” başlamıştı ve bunun sonucu bir felâket olacaktı. İşin bu noktasında, herkesin aklına belki de Recep Peker gelecektir. Fakat bir dakika… Peker, aslında bu fikri açıkça dile getiren tutarlı bir politikacıydı. Pek çok politikacı ise, düşündüğünün aksine bir maske takmayı tercih etmişti.
Günümüzde değişen ne?
AKP’nin son İzmir mitinginden sonra “sosyal medya”da paylaşılan “espriler”den biri de, mitinge katılanların hayatlarında ilk kez denizi gördüklerine ilişkindi. O kadar ki, dayanamamış fotoğraf bile çekmişlerdi. Buna hayret etmemek mümkün değildir; çünkü bu insanların fotoğraf makinası olması bile hayli şaşırtıcıydı! Ama dahası da var: Bu insanlar öyle cahildi ki, midye yemesini bile bilmiyorlardı. Midyeyi kabuklarıyla yemişlerdi (ve tabiî hastanelik olmuşlardı)! (Elbette burada bir gülme efekti oluyor). Ben de bütün bunların, hattâ “solcu”larımızın facebook sayfalarında paylaşılmasına karşılık; aşağıdaki satırları karaladım. Artık anlayana tabiî…
Bir zamanlar sosyalist bir şair şöyle yazmıştı:
“Onlar ki, toprakta karınca, suda balık, havada kuş kadar çokturlar; korkak, cesur, cahil, hâkim ve çocukturlar; ve kahreden, yaratan ki onlardır, destanımızda yalnız onların maceraları vardır” (Nâzım Hikmet)
Bugünlerde bizim “solcular” mısraları biraz değiştirmişler; şöyle yapmışlar:
“Onlar ki, daha midye yemesini bile bilmezler; destanımızda yalnız Nişantaşı’nın, Kadıköy’ün, Alsancak’ın maceraları vardır.”
Yazarlar
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
-
Osman CAN24 Nisan 1915: Kardeşimin Cenazesini Kaldıramadım Hala! 29.04.2021 Tüm Yazıları
-
Verda ÖZERBırak artık eski normali 28.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYAN24 Nisan’ı anmak 24.04.2021 Tüm Yazıları
-
Vedat BilginSistem değişti de ne oldu! 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Kurtuluş TAYİZPandemide Erdoğan'ı devirme planı çöktü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali Saydam23 Nisan ‘Çocuklara Hürmet’ Günü 22.04.2021 Tüm Yazıları
-
Ali TarakçıZEVZEK'in asıl amacı Montrö değilmiş! 17.04.2021 Tüm Yazıları
-
Burak Bilgehan ÖzpekVesayet Nedir, Nasıl Kurulur, Niçin Çöker? 16.04.2021 Tüm Yazıları
-
Firuz TÜRKERDARBE GİRİŞİMİNE HAZIR OLMAK 4.04.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız RamazanoğluYeni metin ne söyleyecek? 25.03.2021 Tüm Yazıları
-
RAGIP DURAN'Bir tek kişinin otoritesi suçtur!' 22.03.2021 Tüm Yazıları
-
Sevilay YALMANMesele Gergerlioğlu meselesi değil! 19.03.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKBACAKİZMİT KÖRFEZİ YAKIN, DENİZ BİZE ÇOK UZAK! 17.03.2021 Tüm Yazıları
-
Ural ATEŞERANADİL... 21.02.2021 Tüm Yazıları
-
Demir Küçükaydınİki Devrimci – Türeci ve Şahin 4.01.2021 Tüm Yazıları
-
Perihan MAĞDENHayaller: ETHOS, Gerçekler: BİR BAŞKADIR BENİM MEMLEKETİM 18.11.2020 Tüm Yazıları
-
Talat ULUSOY9 Eylül 1922, İzmir’in “KURTULUŞ” Günü’nde… 9.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mahmut ÖVÜRAK Parti mi “İhvan’cı” siz mi operasyon çekiyorsunuz? 8.09.2020 Tüm Yazıları
-
Mustafa Yurtsever2010 YILI REFERANDUMU’NUN BİTMEYEN HİKAYESİ 29.08.2020 Tüm Yazıları
-
Hilâl KAPLANİstanbul Sözleşmesi yaşatır mı? 7.08.2020 Tüm Yazıları
-
Eşref ÇAKARKonca Yazışmaları... 5.08.2020 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunOsmanlı Kudüs’ü 4.06.2020 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANÜmitliyim, çünkü… 26.05.2020 Tüm Yazıları
-
Kadri GÜRSELTürkiye’de darbe mi olacak gerçekten? 16.05.2020 Tüm Yazıları
-
Sinan ÇİFTYÜREKTürbülanstan mayın tarlasına dalış yapan AKP! 13.05.2020 Tüm Yazıları
-
Yaşar YAKIŞTürkiye’nin iktidar partisi yardımlaşmayı da tekeline almak istiyor 25.04.2020 Tüm Yazıları
-
Orhan PamukEski salgınlar ve bugün biz 24.04.2020 Tüm Yazıları
-
Bejan MATURÖlüm hangi boşluğu doldurur? 12.04.2020 Tüm Yazıları
-
Umut ÖZKIRIMLIKorona ve milliyetçilik 8.04.2020 Tüm Yazıları
-
Raffi Hermon Araks‘ARTSAX (Dağlık Karabağ) MESELESİ, NEDİR VE NE DEĞİLDİR? 1.04.2020 Tüm Yazıları
-
Serdar KAYAİslam, Bilim, Virüs, Kumaş 24.03.2020 Tüm Yazıları
-
Markar ESAYANKarantina günlerinde yalnızlık... 20.03.2020 Tüm Yazıları
-
Eyüphan KAYACorona Virüs bir musibettir 19.03.2020 Tüm Yazıları
-
Merve Şebnem OruçSürreel bir devrim: Gezi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Metehan DemirMoskovanın samimiyet testi 23.02.2020 Tüm Yazıları
-
Tayfun AtayGoebbels korosu söylüyor: "Her şey mükemmel efendim!" 18.02.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın AKDOĞANBirilerini suçlama yarışı 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Hüseyin GÜLERCECHP, şimdi de İlker Başbuğu alet ediyor 8.02.2020 Tüm Yazıları
-
Ufuk COŞKUNCemevleri için Cumhurbaşkanı’na Çağrı! 20.01.2020 Tüm Yazıları
-
Yalçın ERGÜNDOĞANGökdelen hançeri tam İzmir’in kalbine saplanıyordu ki… 16.12.2019 Tüm Yazıları
-
Nihat Ali ÖzcanOrtadoğu’nun karmakarışık halleri 22.10.2019 Tüm Yazıları
-
İbrahim TenekeciDün ve bugün 11.09.2019 Tüm Yazıları
-
Haşmet BABAOĞLUİçerisini iyi anlamak için dışarıya bak! 9.09.2019 Tüm Yazıları
-
Esat KORKMAZYOLDAŞIM YAVUZ ÇANAK 29.08.2019 Tüm Yazıları
-
Ali KİREMİTCİDÜNYADA VE TÜRKİYE’DE SİYASET YENİDEN ŞEKİLLENİYOR 13.07.2019 Tüm Yazıları
-
Tayfun TURANAYILANA GAZOZ, BAYILANA LİMON. 11.07.2019 Tüm Yazıları
-
Mustafa DAĞCIÖTEKİLEŞTİRMENİN ÖTESİ= DÜŞMANLAŞTIRMAK 3.07.2019 Tüm Yazıları
-
Gürkan-Zengin23 Haziran seçimleri: Bir vak’ayi hayriyye 25.06.2019 Tüm Yazıları
























































































































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024