Halil BERKTAY
[11 Şubat 2016] Dünkü yazımın başlık resmi hakkında, yazının sonunda bir soru sormuştum: Dikkatle bakın, Lenin’in etrafında tuhaf bazı boşluklar gözünüze çarpıyor mu? Başınızın üzerinde, kovuldukları fotoğrafa (ve tarihe) geri dönmeye çalışan bazı hayaletler dolaşıyor olabilir mi?
Cevabı, bu seferki başlık resmimde. Tepede gördüğünüz, söz konusu fotoğrafın aslı, orijinali. L. Ya. Leonidov tarafından, 7 Kasım 1919’da, (yeni tarihle) Ekim Devrimi’nin Kızıl Meydan’daki ikinci yıldönümü kutlamalarında çekilmiş. Ortada, merdivenlerin tepesinde, Lenin yerli yerinde. Fakat bu resimde üç kişi daha var ki, daha sonra kayıplara karışacak. Bunlar Troçki, Kamenev ve Khalatov. Devrimin Lenin’le birlikte ikinci büyük lideri ve önemli ismi Troçki, Lenin’in hemen sağı ve az önünde. Gözlüklü, bıyıklı, Kızıl Ordu’nun kurucusu olarak üniformalı; eli kasketinde, asker selâmı veriyor. Lenin’in solunda, (gözlüklü ve meşin kasketli) Kamenev. 1917’nin ilk politbüro’sunun yedi üyesinden biri (diğerleri Lenin, Troçki, Zinovyev, Stalin, Sokolnikov ve Bubnov). Lenin’in son hastalığı sırasında, 1923-24’te vekâleten hükümet başkanı. Troçki’nin iki önündeki, siyah kalpaklı ve gür siyah sakallı adam ise Artemis Khalatov. 1930’larda Sovyet yayıncılığının başına geçecek. Khalatov’un da önünde, (beyaz kalpaklı ve elleri cebinde) Maksim Litvinov görülüyor. Her iki resimde mevcut, zira (Ağustos 1939’da Molotov-Ribbentrop Paktının imzalanmasından hemen önce Dışişleri Bakanlığı’ndan alınmasına karşın) 1930’ların terörünü bir şekilde atlatacak. Diğerleri o kadar şanslı değil. Kamenev 1935’te tutuklandı ve Ağustos 1936’daki ilk büyük göstermelik Moskova Duruşması’nın ardından idam edildi. Khalatov 1937’deki büyük tasfiyeler sırasında tutuklandı ve o da 1938’de zindanda kafasından vurularak öldürüldü. Troçki 1927’de partiden atıldı, 1929’da Sovyetler Birliği’nden sürüldü ve 1940’ta Meksika’da, Ramon Mercader adında bir Komintern ajanı tarafından öldürüldü. Dün yayınladığım ilk, rötuşlanmış resim, 1967’de Moskova’da basılan Fotoğraf Sanatında Lenin albümünden. Üçü de yok. Tarih hiç yaşanmamış, ya da yanlış bir tarih yaşanmış gibi.
Bu iki resmi, David King’in bir kitabındaki yüzlercesi arasından seçip aldım (s. 52-53). Kitabın adı The Commissar Vanishes (1997, 2. bas. 2013); “Kaybolan Komiser,” “Komiser Yokoluyor,” ya da “Komiser Sırra Kadem Basıyor” diye çevrilebilir. Sovyet iktidarının ilk dönemlerinde bakanlara “halk komiserleri” deniyor; ayrıca her büyük askerî birlikte ve kritik devlet kurumlarında, komutan veya direktörün yanı sıra bir de partiyi temsilen (açık konuşalım, partinin gözü kulağı, çoban köpeği gibi) ikinci bir iktidar mercii olarak birer “siyasî komiser” bulunuyordu. King’in başlığı, parti ve devlet yönetimindeki her değişimle birlikte, hemen bütün görsel kayıtların, fotoğraf ve tabloların da baştan değişmesiyle ilgili. O zamanlar photoshop yok. Ama başka şeyler var. Makaslar, rötuş kalem ve fırçaları; bir de önderliğin bir dediğini iki etmemeye, her şeye ve herkese dil uzatmaya, saldırmaya, ısırmaya hazır, ahlâksız apparatçik ve dalkavuklar. Bugün okuduğumuzda, midemizin kolay kolay kaldırmayacağı kadar iğrenç bir süreç; tarifi imkânsız derecede pis bir ortam. Artık istenmeyen kişileri önce Çeka, OGPU veya NKVD fizikman infaz ve imha ediyor. Ardından, montajcı ve rötuşçular ikinci defa infaz ediyor: keskin neşterleriyle resimlerden ince ince kesip çıkarıyor; kağıtlar katlanıp muteber muktedirler birbirine yaklaştırılıyor; airbrushing ya da havalı püskürtme tekniğiyle de eklenti yerleri hafif mürekkep zerrecikleriyle örtülüp flulaştırılıyor; tahrifatın farkedilmesi, orijinalini bilmiyorsanız neredeyse imkânsız hale geliyor. Öyle birkaç kişinin değil, milyonların beyni yıkanıyor bu suretle; önlerine ne konuyorsa ona inandırılmış, başka türlüsünü, partiye ve lidere mutlak sadakat içinde birbirini izleyen genç nesiller yaratılıyor.
İcabında bu manipülasyon, Rus işçi ve sosyalist hareketinin çok erken dönemleri kadar gerilere uzanmakta. Aşağıda, soldaki fotoğrafta, İşçi Sınıfının Kurtuluşu İçin Petrograd [St Petersburg] Mücadele Birliği’nin önde gelen mensuplarını görüyorsunuz. 1897 Şubat ortasında, Vezenberg Stüdyolarında poz vermişler: (arkada ayakta, soldan sağa) Aleksandr Malçenko, Pyotr Zaporozhets, Anatoli Vanayev; (oturanlar, solda sağa) VasiliStarkov, Gleb Krizhanovsky, Lenin, Yuli Martov. O sırada Malçenko mühendislik öğrencisi; bazen Lenin’i polisten annesi saklıyor. Malçenko daha sonra siyasetten uzaklaşıyor; devrimden sonra çeşitli devlet dairelerinde kıdemli bir mühendis olarak çalışıyor. Ama bırakmıyorlar, kendi halinde, emeği ve onuruyla varolmasına. 1929’da “yıkıcılık ve sabotörlük”le suçlanıp tutuklanıyor ve 18 Kasım 1930’da idam ediliyor. Aşağıda sağda, aynı fotoğrafın 1939’da yayınlanan versiyonu. Menşeviklerin başına geçen ve 1923’te Berlin’de, sürgünde tüberkülozdan ölen Martov bile var, ama arka sıranın başından Malçenko yokolmuş. Yerinde, arka duvarda garip, bulutumsu, beyazımsı bir alan duruyor (bkz King, The Commissar Vanishes, s. 18-19).
Yukarıdaki örnekte, yedi kişilerken altıya düşmüşler, yani sadece biri gitmiş aralarından. Ancak birçok durumda “görsel tasfiye” çok daha radikal de olabiliyor. Bu açıdan, şimdi de aşağıdaki iki fotoğrafa bir göz atalım. Olay, Komünist Enternasyonal’in 17 Temmuz 1920’de Petrograd’da başlayan İkinci Kongresi. Solda, Viktor Bulla’nın objektifinden, Lenin ve bir grup delege. En soldan ikinci, beyaz şapkalı ve sakallı, Ermeni kökenli ünlü Sovyet diplomat, 1934’te Türkiye’ye büyükelçi tâyin edilen Lev Mihayloviç Karahan(1937’de öldürülecek). Arkasında, kıvırcık saçlı, kravatlı, ağzında sigara, Karl Radek(1939’da hapishanede, yan yana konduğu bir adi suçlu, katil tarafından vahşice öldürülecek). Onun yanında, gömlekli, gülümseyen, sağ elinde sigara, Bolşeviklerin en liberali ve en popüleri Nikolay Buharin (13 Mart 1938’de idam edilecek). Hemen yanı ve önündeki üniformalı, İç Savaşın ünlü Kızıl Ordu komutanlarından Mikhail Laşeviç(1928’de muhtemelen intihar edecek). Laşeviç ile sütun arasında başı gözüken, Gorki’nin oğlu Maksim Peşkov (1934’te Genrih Yagoda tarafından zehirlendiği söylenecek). Sütunun önünde Gorki, Gorki’nin önünde Lenin. Gorki’nin arkasındaki şapkalı, SergeyZorin (1937’de idam edilecek). Gorki ile Zorin’in hemen sağındaki beyaz kravatlı, o sırada hem Petrograd Sovyeti’nin, hem Komintern’in başı olan Grigory Zinovyev (1936’da idam edilecek). Zinovyev’in arkasındaki gür kıvırcık saçlı, beyaz gömlekli Charles Shipman, nam-ı diğer Jesus Ramirez, Meksika Komünist Partisi kurucularından. Yanındaki uzun boylu, esmer, ceketli, siyah kravatlı, Hintli komünist, İkinci Kongre’deki Asya delegelerinin lideri M. N. Roy. Yanındaki şapkalı, beyaz gömlekli kadın, Lenin’in kızkardeşi MariaUlyanova (1937’de bir beyin tümöründen ölecek). Dağınık saçlı, sakallı Nicolo Bombacci(İtalyan Sosyalistlerinden ayrılıp, arkadaşı Benito Mussolini’ye katılacak; 1945’te, onunla birlikte İtalyan komünist partizanlarınca yakalanıp kurşuna dizilecek ve sonra başaşağı asılarak halka teşhir edilecek).
Bunlar arasında bir bakıma en ilginç olan, Gorki’nin değişik serüveni. Bu fotoğraf çekildikten birkaç ay sonra yurt dışına çıkacak; İtalya’da, Capri’de yaşayacak ve Lenin öldükten dört yıl sonra, 1928’de Sovyetler Birliği’ne dönecek. Bir zamanlar Lenin’in yaptığı gibi, ünlü yazarı bu sefer de Stalin himayesine alacak. Sonuç, sağdaki resim. Dar çizgicilik, nerelere varabilir? Orijinal fotoğraftan, görünen-görünmeyen, ismini saydığım-saymadığım toplam 26 kişi gitmiş; sadece bir sütunun önündeki Lenin ve Gorki kalmış. Resim de bu arada yataydan dikeye dönüşmüş. Yeni dostunun, devrimin ilk ve en büyük önderinin de dostu olduğunu immek, Stalin’in işine gelmiş olmalı. Çünkü Stalin kültü, Lenin kültünün gölgesinde yeşeriyor (bkz David King, The Commissar Vanishes, 90-92).
Devam edeceğim.
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.03.2025
8.03.2025
8.03.2025
6.03.2025
10.02.2025
29.01.2025
25.01.2025
16.01.2025
24.12.2024
20.11.2024