Hasan Bülent KAHRAMAN
Bad Godesberg programı 1959'da, genç, parlak, mücadeleci ve güçlüWilly Brandt'ın öncülüğünde hazırlandı. Alman Sosyal Demokrat Partisi o bildirgeyle iki önemli adım attı.
Bir, proletarya diktatoryası kavramını tüzüğünden çıkardı. İki, sosyal demokrasiye sadece Marksist bir kökenden gelinebileceği tezini reddetti.Klasik felsefeden de, Hıristiyan ahlakından da sosyal demokrasiye geçilebileceğini karar altına aldı.
Biz ise sosyal demokrasimizi oluştururken sosyal demokrat kitlemizin kim olduğunu, nereden kaynaklandığını düşünmedik. Klasik felsefeden gelemezdik, Hıristiyan ahlakı söz konusu değildi.
İçlerinde benim de bulunduğum bir kesim Marksizmle sosyal demokrasi arasında bir bağ kurmak istedi. Bunun maksadı herkes Marksist olsun, o niteliği taşımayan sosyal demokrat olmasın demek değildi.
Sosyal demokrasiyi Kemalist bir kökenle özdeşleşmekten korumak,Atatürkçülük ve CHP bağlarından koparmaktı. Kaldı ki, bizde işçi sınıfı yoktu. Onun desteğini almayan bir hareket hızla bu zemine kayabiliyordu. Peki, neydi bu çekirdek?
Aslında belliydi. Nasıl, Bad Godesberg, Hıristiyan ahlakı diyorsa, Türkiye'de deMüslüman kimliği, onun sosyalizan dokusu, paylaşmacı, bölüşmeci anlayışı bu zemini hazırlayabilirdi.
Laiklik öne çıktığı ve Müslümanlık korkulan, kaçınılan bir kavram olduğu için kimse bunu söz konusu dahi etmedi.
Sadece Ecevit, çok yıllar sonra, "inançlara saygılı laiklik" dedi. O bile kendisini iktidar yapmaya yetti. Sosyal demokrasinin her şeyi vardı, kitlesi, tabanı yoktu.
Şu beğenmediğimiz, solcuların burun kıvırdığı, sosyolojik gerçeğini dahi anlamak istemediği AK Parti tam da bu noktada teşekkül ediyor. Proletaryası bulunmayan ve galiba olmayacak bir toplumda, köylülüğün, tarımın ve kırsal alanın çözülmesiyle oluşmuş, uydu kentlerde yaşayan kitleleri Müslüman kimliği üstünden, sosyal politikalar uygulayarak dönüştürüyor.
Şunu belirteyim: Sosyal demokrasi ve radikal olmayan sol, Avrupa'da, 1945-1979 arasında, kısa kopukluklarla birlikte, sürekli iktidar olmuştur ve üç aşağı beş yukarı AK Parti'nin uyguladığı politikaları temellendirmiştir. Bu,bölüşümcü, dayanışmacı, modernleştirici bir politikaydı. Sağlık, eğitim ve sosyal güvenlik sisteminedayanıyordu.
Amansız bir kapandır bu. Kuran önüne çıkanı avlar. O kadar ki, Batıda sözünü ettiğim sol iktidarları yerinden oynatmak, ona destek veren kitleler belli bir ölçüde kapitalistleşene kadar mümkün olmadı. Bu da 30 yıldan fazla sürdü.
Türkiye'de de benzeri bir durum yaşanıyor.
Buradaki politikaların çok daha popülist olduğunda kuşku yok. O bakımdan dünya kadar yanlışı da içeriyor. Ama doku aynı doku olduğundan burada da AK Parti iktidarını (hele sosyal demokrat bir söylemle) yerinden kımıldatmak çok zor görünüyor.
Çünkü o sosyal demokrat söylemin kitlelerde yankısı, karşılığı yok. Zaten onu söz konusu eden de yok. Kaldı ki, AK Parti uyguladığı politikayı sadece ekonomik özlü bir sosyal politika olarak inşa etmekle kalmıyor, ona bir kimlikdokusu da katıyor. Bu durumda elinden iktidar almak başka bir anlayışı ve yaklaşımı gerektiriyor.
Peki AK Parti tıkanmaz mı? Tıkanır.
Ama o darboğaz ancak diyalektik bir şekilde oluşur. Yani AK Parti'nin rakibi AK Parti olabilir, olacaktır.
100 bin kişi Boğaz'da gezerken biz bu esrarengiz cümlelere geldik. Cuma günü açıklayayım diyorum.
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/kahraman/2013/07/31/muslumanlik-ve-sosyal-demokrasi
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları









































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.08.2025
18.08.2025
17.07.2025
20.06.2025
13.05.2025
5.05.2025
6.03.2025
26.02.2025
13.02.2025
6.01.2025