Hüseyin GÜLERCE
Darbe ve darbeye teşebbüs davalarının sonuncusu önceki gün Ankara’da başladı. 28 Şubat davası, diğer davalardan farklı olarak tartışılamayan somut delillere, ıslak imzalı belgelere dayalı ve TSK mensupları dışındaki sivillerle ilgili. 28 Şubat’ın medya, yargı, üniversite ve bazı iş çevreleri ayağı da var.
28 Şubat’ın mimarları, bu darbeyi “postmodern darbe” olarak nitelediler. Bir talihsizlik eseri olarak eski genelkurmay başkanlarından Kıvrıkoğlu da, 28 Şubat’ın bin yıl süreceğini söylemişti. Aslında bahsettiği bir zihniyetti. Seçilmişleri tanımayan, hukuk dışına çıkmayı yol edinen, bir gün hesap vermeyi aklından bile geçirmeyen cuntacı zihniyet…
Aksiyon dergisinin bu haftaki sayısında İdris Gürsoy’un sorularını cevaplandıran Başbakan Yardımcısı Sayın Bülent Arınç’ın altını çizdiği çok önemli bir nokta var. “12 Eylül 2010’da gerçekleştirilen anayasa referandumunun büyük bir milat olduğunu” belirttikten sonra şöyle diyor: “Biz bugün ne yapıyorsak, 12 Eylül referandumundan aldığımız güçle yapıyoruz. 12 Eylül 2010 referandumunda ‘Evet’ çıkması için hizmet camiasının, kadınıyla erkeğiyle kapı kapı dolaştığını biliyoruz.”
12 Eylül referandumundaki “evet” Türkiye’nin son iki yüz yıllık tarihinde en önemli demokratik karardır. Halkın kararıdır, halkın demokraside söz sahibi olduğunu ilan eden karardır. Bu karardaki demokratik duruş, kararlılık ve sivil irade, Türkiye’nin önünü açmıştır. Bu “evet” AK Parti hükümetini darbe davalarında cesaretlendirmekle kalmamış, bu davaların yargılanmasını sağlıklı, meşru bir zemine oturtmuştur. Eğer 12 Eylül referandumunda “hayır” çıkmış olsaydı AK Parti için ikinci bir kapatma davası açılacak, darbe davaları askeri mahkemelere aktarılmak suretiyle kapatılacaktı.
12 Eylül referandumunda unutulmaması gereken çok önemli bir madde vardı. “Askerlerin, devletin güvenliğine ilişkin suçlardan, adli mahkemelerde yargılanacağı” düzenlemesi… Eğer “evet” sayesinde bu düzenleme gerçekleşmeseydi, şimdi bütün o davaların içi boşaltılmış ve üstü örtülmüştü.
Burada bir hakkı daha teslim etmeliyiz. Bu davaların savcı ve hâkimleri, cesaret ve demokrasiye bağlılıkları konusunda tarihe geçmişlerdir. 12 Eylül referandumundaki “evet” ne kadar kıymetli ise bu yargı mensuplarının, sarsılmayan siyasi iradenin, bu süreçte cuntacılara karşı medyanın yüz akı olan ve demokrasiden, hukukun üstünlüğünden yana tavır koyan medya mensuplarının duruşu da tarihe geçmiştir.
Bu ülkede, “artık darbeler dönemi” kapandı diyebilmemiz için asıl vesayetçi zihniyetin, millete tepeden bakan, bizi biz yapan değerleri horlayan, laikliği din düşmanlığına çevirmek isteyen, hukuk tanımayan, sandığı küçümseyen zihniyetin sona ermesi lazım. Bu zihniyetin seçilmişleri küçümseyen, her fırsatta itibarsızlaştırmaya çalışan ve böylelikle sivil iradeye saygısızlık yapan tavırlarının sona ermesi gerekiyor. Aksiyon dergisinde Sayın Arınç’ın şu anlattıklarını, içiniz cız etmeden okuyabilecek misiniz: “Askerî törenlere katılırdık, gözlerimize bakarak laiklikten başlar, irtica ile bitirirlerdi. Resepsiyon verilir, biz sayın başbakanla masanın başında yalnız baş başa kalırdık, hiçbirisi gelmez, hoş geldiniz demez, elimizi sıkmazdı. Birisi -şu anda mahkûm- yan masada durur, bizi yiyecekmiş gibi bakardı. Sabrettik…”
Nereden nereye geldiğimizi unutmayalım. Demokrasi cephesini zaafa uğratmayalım, 12 Eylül referandumu öncesindeki geniş demokratik cepheyi yeniden sağlamaya çalışalım…
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEAhtapotun kolları 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANMahkemeye düşmüş siyaset 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYenilikçi bir İslam düşünürü Gannuşi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKRus cinleri imana nasıl hizmet etti? Tuhaf bir Soğuk Savaş hikâyesi 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBölgede Trump operasyonu sürüyor 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU3809 sayfa ve temel çelişki 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
18.04.2019
11.04.2019
4.02.2019
28.03.2019
14.03.2019
9.02.2019
9.02.2019
1.02.2019