İbrahim Kahveci
TİM Başkanı asgari ücretin 300-350 dolar arasında olması gerektiğini, daha yukarı bir rakamı kaldıramayacaklarını söylemiş. İşveren sendikası başkanı da 500 dolar için “biz ülkede TL ile çalışıyoruz” anlamında bir şeyler fısıldamış.
Ben tek kelime söyleyeyim mi? Bu ücretler Türkiye için utanç verici ücretlerdir. Böyle bir ücreti dile getirmekten utanmak gerekir.
Ama ne çare ki durumumuz da bu...
Bu ülkede net asgari ücret 8500 lira ama biliyor musunuz bu yılın ilk üç aylık ortalama net ücreti de 12.670 lira...
Evet, mühendisi, doktoru, yazılımcısı, pilotu vs ne ararsanız bütün çalışanların ortalama ücreti 12.670 liracık... Bütün çalışan dediğimiz özel sektör yani.. 16 milyon 853 bin kişi.
Mayıs ayı itibari ile Türk-İş açlık sınırı 10.350 lira ve bu ülkede çalışmanın aylık bedeli 12.670 lira.
Böyle bir ülke olur mu? Böyle bir çalışma düzeni olur mu? Bu ülkede çalışma düzeni ve şartları kölelikten beter hale gelmiş durumda.
Köle olsaydınız size sahibiniz yemek yanında bir de barınacak ev verirdi. Şimdi çağdaş çalışma düzeninde size sadece yemek veriyorlar.
Ve yemek parasını da çok gördüklerini söylüyorlar.
Utanılacak bir durum. Vahim ötesi bir durum. Felaket bir durum....
Ama onlar da haklı... Evet, evet onlar da haklı. Çünkü ÜLKEDE BİLİM BİTMİŞ... ÜLKEDE TEKNOLOJİ BİTMİŞ.
Dünyanın düz olup olmadığını yeniden tartışan bir ülkede katma değer olur mu? Bilim olmayınca kazanç olur mu?
Her yere imam atayarak ülkenin geleceği noktayı herkes görmüş oldu. Bilim fakültelerine bile ilahiyatçı atayarak bu ülke nasıl kalkınır? Kalkınma olmazsa hangi çalışana nasıl yüksek ücret ödenir ki?
***
Sokakta hurafeler dolu: İşçi bulamıyoruz diyorlar...
Kardeşim siz ya işçi aramıyorsunuz ya da kaçakçısınız. Çünkü SGK verileri ücretlerin ne durumda olduğunu gösteriyor.
Yoksa sizler yüksek ücret vermeden ucuz köle mi arıyorsunuz... Ama sabredin onu da bulacaksınız.
Hatta Türkiye okumuş köleler ülkesi haline geliyor.. az kaldı.
TÜRK-İŞ diyor ki, bu ülkede yoksulluk sınırı 33.750 lira... Sorarım size yoksul olmanın lüks olduğu bir ülke olur mu?
Yoksulluğun bile lüks hale geleceğini hiç aklınız alıyor mu?
Bugün ülkemizde 100 m2 bir daire fiyatı 3,5 milyon lira. Asgari ücretli bir kişi hiç yemeden içmeden tam 35 yıl çalışarak bir barınma imkanı elde edebilecek. Ortalama ücretli ise 23 yıl yemeden içmeden ev alabilecek.
Ben size en üst limiti hesap ile anlatayım mı?
Bir aile (Türk-iş 4 kişi diyor) 10,350 lira açlık sınırından 1 kişini açlık sınırı 2.587 lira ediyor. Türkiye’de ortalama aile sayısı 2,8 kişi; yani ortalama bir ailenin açlık sınırı 7.250 lira eder.
Ortalama ücretten (12,670) bunu çıkartınca tasarruf imkanını buluruz ve bu tasarruf imkanı en fazla 40 yılda size bir ev aldırmalıdır. Buna göre hesaba beraber devam edelim:
Ortalama ücret 12.670 - açlık sınırı 7.250 = kalan para 5.425 lira. Aylık 5.425 lira ile kaç yılda ev alabilirsiniz?
Yılda 65 bin lira tasarruf ile normalde 15-20 yılda ev almanız gerekir. Şu anda Türkiye’de ortalama ücretle ev alma süresi 53 yıla gelmiş durumda.
Oysa bir toplumun sabır üst sınırı 40 yıldır. Çünkü 40 yıl aslında çalışma süresidir. Bugün Türkiye bütün sınırları aşmış ve imkansızı yaşayan bir toplum haline gelmiştir. Bunun da tek ama tek ana nedeni BİLİM ve TEKNOLOJİ’de geri kalmamızdır. Bunun nedeni de eğitim sistemimizin çökmesidir.
***
Herkesi üniversiteli yaparak eğitimde kaliteyi mi artırdık? "Ara eleman aranan eleman" diyor MÜSİAD ama bu konuda bir adım atılıyor mu?
Teknik eğitimi yerlerde sürünen bir ülke olduk. Her tarafı dini eğitimle kapladık ama değersiz bir ekonomi ortaya çıkarttık. Açız aç... Millet aç...
Vasatlığa mahkum edilmiş bir tolum haline geldik. Herkes düşük ücrete mahkum edilmiş ve eğitimlilerin ücretinin artmadığı bir ülkeye dönüştük.
Son 3 yılda okumamış bir erkeğin ücreti %125 artarken okumuş bir kadının ücreti sadece %79,5 artıyor.
Daha ne olsun....
Bir ülke içeriden ancak böyle yıkılır.
Net söyleyeyim: Biz cari açığı faizler üzerinden tüketimi kısarak kapatabiliriz: üretim değerini artırarak asla ve asla cari açık kapatılamaz. Çünkü değerimiz artmıyor.
Bu ülkenin ücret artışı için birinci önceliği eğitim sistemini düzeltmekten geçiyor. Aksi halde her seferinde asgari ücret 300-500 dolar olsun diye hesap yapar dururuz.
Bugün Çin bile kişi başına geliri 11,500 doların üzerine çıkarttı. Biz hala 10 bin dolarda sayıklıyoruz. Ve bu 10 bin dolarlık gelirimiz de şişirilmiş gelirdir.
Ucuzluğa oynayan, ucuzluk üzerinden mal satan bir ülkeyiz. Oysa değer oluşturan ve değer üzerinden bir şeyler başaran ülke olmadan ücretlerimiz de artmayacak.
Hele hele SOL önermesi olan kamu istihdamı ve kamu zoruyla ücret artışı hiçbir şekilde başarı getirmeyecektir. O nedenle kalkınma olmadan bu ücretler de artmayacaktır.
Kalkınma için ise rasyonel zemine dönmemiz ve okumuş köle pazarı yerine bilim ve teknolojiye yatırım yapmamız gerekiyor.
Utanma duygusunu yeniden elde edersek sanırım ilk adımı atmış olabiliriz... Utanalım bu ücret düzeyinden... Utanalım okumuş köle pazarımızdan... Hep beraber utanalım.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025