İbrahim Kahveci
‘Yan gelip yatma ekonomisi’ diyorum ya...
İşte bayram geldi.
Yine 10 gün tatil.
Herkes tatile gidiyor; birileri de köyüne. Ama köylerde köy yumurtası bile bulmak zor. Artık köylerimizde modernleşiyor. Yumurtayı kümesten değil, kasabalardaki marketlerden alıyorlar.
Küçük kasabalarda bile artık zincir marketler var. Sadece yumurta satılmıyor...Mesela ahırlar artık boş.
Çiftçilik uzmanlaşıyor ve modernleşiyor. Köylülerde daha ucuz diye yoğurt ve sütlerini zincir marketlerden alıyor.
Çiftlik yumurtası.
Pastörize süt.
Fabrika yoğurdu...
***
Böyle bir hayatı kim istemez ki. Zaten siyasi tercihlere yansıyan tablo ortada. Millet çalışmak istemiyor. Yan gelip yatarak zevk-ü sefa hayat sürmek istiyoruz.
Hatırlayın... Yarım ekmek arası helvaya yüzde 7,0 üzeri oy veren bizlerdik. Hatırlayın... Kim ne verirse 5 lira fazlası denilen seçim rüşvetini biz iktidara taşıdık. Hatırlayın...Her eve iki anahtarınızı aldınız mı?
Ne zaman ki günü düşünerek oy veriyoruz... Bedelini de sonradan çatır çatır ödüyoruz.
***
Son 14,5 yılda yaklaşık olarak 70 milyar dolarlık kamunun eski malını sattık. Yani geçmiş satışımızı nerede ise tamamladık.
Son 3-4 yılda ise gelecek satışını keşfettik. Hazineden tek kuruş para çıkmadan projeler gerçekleştiriyoruz; ama fiyatını soran yok. Sadece 5-6 şehir hastanesinin 25 yıllık kira garantisi 30 milyar dolar. Şimdiden gelecek satışımız 150 milyar doları çoktan aştı. Nükleer santraller, köprüler, havalimanları, yeni hastaneler eklenince gelecek satışımız tahminen 200250 milyar doları çok rahat geçiyor.
Tam rakamı bilmiyoruz. Çünkü ne muhalefet soruyor, didik didik ediyor; ne de devlet bir bütün olarak rakamları toplayıp kamuya açıklıyor. Ama gelecek satışımız son sürat sürüyor. Bu faturaları çocuklarımız-torunlarımız ödeyecek. Bunu hiç unutmayın... Çocuklarımızın, torunlarımızın geleceğini satıyoruz.
***
Son 14,5 yılda toplam 521 milyar dolar cari açık verdik. Bu açığı kapatmak için ise 301 milyar dolar dış borçları artırdık. Yabancılar da ülkemizde 185 milyar dolarlık yatırım yapmışlar. Kısaca yabancılardan ülkemize net olarak 572 milyar dolar para gelmiş.
Düşünsenize;
570 milyar dolar yabancılardan geliyor.
70 milyar dolar kamu malı satılıyor.
150 milyar dolar gelecek geliri satılıyor.
Ve ülkenin GSYH’sı 857 milyar dolara ancak ulaşıyor. Nasıl bir mucize?
***
Durun! Daha bitmedi. Aslında 857 milyar doların da hepsini çalışarak kazanmadık. Yani orada da kalem hesabımız var. Nasıl mı?
Yıl 2007:
GSYH hesabı yenileniyor. Eski hesaba göre 400 milyar 046 milyon dolar olan GSYH, yeni hesaplama yöntemi ile 526 milyar 429 milyon dolara çıkıyor.2006 yılında GSYH hesap yöntemi değişimi ile kağıt üzerinde 126.383 milyon dolar artıyor.
Yıl 2016:
GSYH hesabı yenileniyor. Eski hesaba göre 719 milyar 620 milyon dolar olan GSYH, yeni hesaplama yöntemi ile 861 milyar 467 milyon dolara çıkıyor. 2015 yılında GSYH hesap yöntemi değişimi ile kağıt üzerinde 141.847 milyon dolar artıyor.
Kısaca; bugün 856 milyar 791 milyon dolar olan GSYH’mızın tam 268 milyar 230 milyon dolarlık kısmını çalışarak değil, masa başında hesap değişimi ile kazanmış olduk.
Artık çok ama çok sevinebiliriz: Kişi başına 10.735 dolar gelirimiz var. Ama bu paranın 3.361 dolarını tek bir damla ter dökmeden havadan kazandık. 2004 yılında kişi başına gelirimiz 5.773 dolardan gerçekte 7.374 dolara çıkıyor. Kalan 3.361 doları kalem hesabı ile kazandık. Kısaca 14 yılda kişi başına sadece yüzde 27,7 zenginleştik. Ama ne çare...
Zaten toplumu alıştırdığımız tembellik.
Sanayiciyi alıştırdığımız imar rantçılığı.
Hizmet sektörünü alıştırdığımız ithalatçılık.
Bizi bu tabloya çoktan hazırladı.
Ama benim tek derdim var: Bu kadar ağır dış borç ve yabancı sermaye bağımlılığı ile, bu kadar ağır gelecek satışının faturasını kim-nasıl ödeyecek?
Asıl dert ise şu: Bu tabloyu bir de milli ekonomi diye sunmuyor muyuz? Bunu kim nasıl yiyor ve hazmediyor; bilmiyorum. Lütfen gerçeklere dönelim ve çalışalım. Artık çalışarak ve üreterek kazanmaya dönelim. Daha nasıl uyarayım?
Yazarlar
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları

































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.12.2025
26.12.2025
24.12.2025
22.12.2025
18.12.2025
17.12.2025
15.12.2025
11.12.2025
9.12.2025
8.12.2025