İbrahim Kahveci
Kalkınma Bakanlığı sitesinde net ele geçen ücret verileri yer alıyor.
Buna göre ücretler şu şekilde: (2003 -2015)
Kamu kesimi işçi: 1.234 - 3.442 TL (%179)
Özel kesim işçi : 865 - 2.510 TL (%190)
Memur maaşı: 618 - 2.429 TL (%293)
Asgari ücret: 226 - 975 TL (%331)
Bu tabloya baktığımızda şunları görüyoruz:
2003-2015 arasında ülkemizde genel fiyat düzeyi %160 artıyor. Aynı dönemde kamuda işçi ücretleri daha az oranda artıyor. Lakin kamuda çalışan işçiler zaten özel sektörde çalışanların yüzde 40 üzerinde ücret alıyorlardı. Bu fark 2003 yılında yüzde 42 iken, 2015 yılında yüzde 37’ye geriledi.
Memur maaşları ise 2015 yılı itibariyle özel sektör ücretlerini yakalamış oldu.
Asgari ücretin yüzde 331 arttığı bu dönemde, özel sektör işçi ücretleri (net ele geçen maaş) sadece yüzde 190 artabildi.
Çok düşündürücü bir konu...
***
Şimdi gelelim beyaz eşya fiyatlarına;
TÜİK enflasyon verilerine göre 2003 yılında normal buzdolabı fiyatı 757 TL. Bu ürünün fiyatı 2015 yılında 1.553 TL’ye yükseliyor. Genel fiyat düzeyinin yüzde 160 arttığı bir dönemde, normal buzdolabı fiyatı yüzde 105 artıyor.
Bu sayede ne mi oluyor?
Kamuda çalışan bir işçi 2003 yılında bir yıllık net maaşı ile 19,6 buzdolabı alabilirken, 2015 yılında 26,6 buzdolabı alabilir oldu.
Özel sektör işçisi 13,7 adet buzdolabı alırken, 19,4 buzdolabı alabilir oldu. Bir memur ise 2003 yılında sadece 9,8 buzdolabı alabilirken, 2015 yılında 18,8 buzdolabı alma gücüne erişti.
Gelin bir de No-frost buzdolabına bakalım. 2003 yılında 1.332 TL olan fiyat 2015 yılında 2.021 TL’ye yükseliyor. Ülkede genel fiyatlar yüzde 160 artarken, no-frost buzdolabı fiyatı sadece yüzde 52 artıyor.
Buna göre bir kamu işçisi 11,1 buzdolabı yerine 20,4, özel sektör işçisi 7,8 yerine 14,9, memur ise 5,6 yerine 14,4 no-frost buzdolabı alım gücüne erişiyor.
Ya fırın?
2003 yılında 184 TL olan bir fırın, 2015 yılında 273 liradan satılıyor. Fiyat artışı sadece %48...
Bulaşık makinesi mi? Onun fiyatı da 2003-2015 arasında 959 liradan sadece ve sadece yüzde 12 artışla 1.071 liraya yükseliyor.
DESTAN YAZAN BİR SEKTÖR
Bugün Türkiye, beyaz eşya üretiminde Çin’den sonra Dünyanın en büyük ikinci üreticisi. Sadece bölgenin değil, kıtanın üretim merkeziyiz. Haliyle büyüyen ölçekler, gelişen teknoloji ve ucuzlayan işgücü (görece ucuzlama) Türkiye’ye bu başarıyı getirdi.
Ülkemizde 2002 yılında 3 milyon 318 bin buzdolabı üretilirken, 2017 yılında bu rakam 7 milyon 411 bine çıktı. Fırında ise 1 milyon 341 bin olan üretim sayısı 5 milyon 261 bine yükseldi.
Artan bu üretim ise, ağırlıklı olarak ihraç edilmeye devam etti. 2002 yılında 2 milyon 247 bin olan buzdolabı ihracatımız, 2017 yılında 5 milyon 050 bine çıktı. Yine 997 bin olan fırın ihracatımız da 4 milyon 179 bine ulaştı. (TURK-BESD)
Buzdolabında yıllık iç satış 1 milyon 088 binden 2 milyon 171 bine çıkarken, fırında ülke içi satışlar 339 binden 1 milyon 122 bine arttı.
Kısaca, büyük oranda reel olarak düşen ürün fiyatları sayesinde ve az da olsa artan ücretler birleştiğinde tüketicinin fırın ve buzdolabı gibi beyaz eşya tüketimi artış gösterdi.
Burada bir noktaya daha değinmemiz gerekiyor.
Toplumda hızlı bir değişim süreci yaşanmaktadır. 80’li yıllarda ülkemizde nüfus adeta köylerden kentlere aktı. 1980-90 yılları arasında ülke nüfusu 44 milyon 737 binden %26,2 artışla 56 milyon 473 bine çıkıyor. Ama aynı süre zarfından kent nüfusu %80,3 artarken, köy nüfusu yüzde 4,0 düşüyor.
Son yıllarda ise, şehirlerde aile yapısında büyük değişim yaşanıyor. Nüfusun %2,7 arttığı bu dönemde hanehalkı sayısı %3,7 artıyor. Detayda ise, sadece eşlerden oluşan çocuksuz hane sayısı %6,0, sadece baba ve çocuklardan oluşan hane sayısı ise yüzde 18,3, sadece anne ve çocuklardan oluşan hane sayısı ise %12,0 artış gösteriyor.
Kısaca aile için bölünmelerdeki artışla beraber yeni haneler oluşuyor ve hızla yeni mutfaklar kuruluyor.Bu da yeni buzdolabı alımı ve tüketimi anlamına geliyor. Aslında ailesinde eskiden de buzdolabı olan bir çocuk, bugün sadece ailesi bölündüğü için hem annesinin evinde, hem de babasının evinde buzdolabı ve fırınla tanışıyor.
Olay kısaca budur.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025