İbrahim Kahveci
Bu yılın 3. çeyreğinde çok düşük bir büyüme (%1,56) elde etmiş olmasıza rağmen, yılın ilk 9 ayında yüzde 4,51 büyüme yakalamış durumdayız.
TÜİK’in son işgücü verileri ağustos 2018 ayına ait. Geçen yıl ağustos ayında 28 milyon 828 bin olan istihdam, bu yıl aynı ayda 29 milyon 318 bine çıkmış durumdadır. Geçen yılın aynı ayına göre tam 490 bin kişi yeni iş bulmuş.
Mevsim etkilerinden arındırılmış işgücü verilerine göre de, geçen yılın ağustos ayına göre çalışan sayısı 520 bin kişi artış göstererek 28 milyon 891 bin kişiye ulaşmıştır.
Lakin bu artışlar işsizlik oranının yükselişine yetmemiştir. Geçen yılın ağustos ayına göre işsiz sayısı 266 bin kişi artarak 3 milyon 670 bin kişiye çıkmıştır. Mevsim etkilerinden arındırılmış işsiz sayısı da, yine geçen yılın ağustos ayına göre 256 bin kişi artışla 3 milyon 627 bin kişiye çıkmıştır.
Bu arada geçen yılın son çeyreğinde yüzde 7,34 gibi çok iyi sayılabilecek bir büyüme oranı yakaladığımızı ifade etmemiz gerekir. Hatta bu yılın ilk çeyreğinde de yüzde 7,24’lük bir büyüme oranımız vardır.
Ama ne oldu ise bu yılın şubat ayından sonra olmaya başladı. Mevsim etkilerinden arındırılmış verilerde işsiz sayısı 3 milyon 182 bin seviyesinden, ağustos ayına kadar 3 milyon 627 bin kişiye yükselmiştir. Yaklaşık olarak yüzde 4,51 büyüme döneminde çalışan sayısı sadece 39 bin kişi artarken, işsiz sayısı 450 bin kişi arttı.
***
Ülkemizde istihdam oranı ile büyüme arasında aslında sıkı bir bağ kurmak oldukça zor. Mesela 2017 yılında yüzde 7,4 büyüme karşısında istihdam sayısı yüzde 3,6 artış göstermiştir. Bu oran 2005 sonrası genel artışa uyumlu seyretmiştir. Fakat bazı yıllar böyle bir orantı göremiyoruz.
Örneğin 2013 yılında yeni seri büyüme oranımız yüzde 8,5 artış gösterirken, istihdamda artış sadece yüzde 2,8 düzeyinde kalmıştır.
Size çok daha çarpıcı bir veri aktarayım:
1999-2009 arası 10 yıllık dönemde ülkemizde büyüme oranı toplamda yüzde 45,6’ya ulaşırken, çalışan sayısı sadece ve sadece yüzde 6,2 artabilmiştir. Oysa 2010-2017 arasında yüzde 56,2 büyüme oranı karşısında çalışan sayısındaki artış yüzde 24,8’e çıkmıştır.
Kısacası son yıllarda büyüme ile istihdam arasında çok daha sıkı bir bağ oluşmuştur. Ya da ülkemiz yeniden ucuz işgücü ve emek yoğun sektörlere yönelmiştir.
***
Türkiye genç bir nüfus yapısına sahip olduğundan ve işgücü piyasasına her yıl 600-700 bin kişi katıldığından hızlı büyüme sürecini devam ettirmek zorundadır.
Aslında bizim yüzde 4,0-4,5 aralığında bir büyüme oranımız ve bunun yarısı oranındaki istihdam artışımız sadece mevcudu korumaya yetmektedir. Kişi başına bir gelir artışı sağlanamıyor ve zenginlikte yerimizde sayıyoruz.
Oysa gelişmiş ülkelerde böyle bir durum olmadığından, büyüme oranları doğrudan kişisel refah artışına yansımaktadır. Bu nedenle bizim yüzde 4,0-4,5 büyüme aralığımız, AB ülkeleri için sıfır büyümeye eşit görülebilir.
O nedenle bizim bu yıllarda çok daha hızlı büyüme süreçleri yaşamamız gerekmektedir. Ekonomi programlarımızı da buna göre yapmalıyız.
ÇİFTE AÇIK BİTTİ!
Carı açık döneminde bütçe disiplini hayli zaruri bir şarttı. Çifte açık riski dediğimiz bir hal ülkemizde derin sarsılmalara yol açabiliyordu.
Bu yılın ilk 7 ayında 33,6 milyar dolar cari açık veren ödemeler dengesi, son üç ayda 6,5 milyar dolar cari fazla vermiş oldu.
Cari fazla verdik ama bunu hissetmedik diyebiliriz. Çünkü yine son üç ayda ülkemizden 21,3 milyar dolar bir yabancı sermaye çıkışı oldu. 6,5 milyar dolar cari fazla ve 5 milyar dolar kaynağı belirsiz döviz girişi sayesinde net döviz rezervlerimiz 9,9 milyar dolar eridi.
Cari işlemlerin kalıcı şekilde fazla verme durumuna geçtiği bu dönemlerde ekonomi programında yeni açılımlara da fırsat verilmektedir. Mesela ülkemiz için en zaruri şart bütçe disiplini gibi görülse de aslında bizim için zaruri şart savurganlıktır.
Bütçede, ulufe dağıtımı ve savurgan harcamalar nedeniyle her açık korku yaratıyor. Bunun yerine, verimli kamu yatırımları ve kamusal malların ucuzlatılmasına yönelik adımlar ekonomide yeni kapılar açabilecektir.
En azından ona buna seçim rüşvetleri dağıtmak yerine, kamuya-millete iş yapmış olanların parasını ödeyerek zincirleme iflasların önüne geçebiliriz.
Reel karşılığı olan kamu harcamalarına bir fırsat açıldığını görmemiz gerekiyor. Aksi, halde verimsiz ekonomik daralma süreci daha uzun sürebilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDış politikada rasyonel zemin 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel’e saldırı aydınlatıldı mı şimdi? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEYargı CHP’ye çalışıyor 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluHerkes sözünden sorumludur; 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanBüyük Türkiye hayali böyle bir hayal miydi? 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilFanatizm ve inancın siyasallaşması 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞCassandra Çığlığı* 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
29.09.2025
26.09.2025
24.09.2025
19.09.2025
17.09.2025
16.09.2025
15.09.2025
12.09.2025
11.09.2025
9.09.2025