İbrahim Kahveci
Konu oldukça zor ve anlatımı da oldukça karışık. O nedenle “Ama benim enflasyonum TÜİK’in açıkladığından daha yüksek” diyen herkes tane tane okuyarak olayı anlamaya çalışmalı.
Eylül 2019 itibariyle enflasyonumuz yüzde 9,262 oranı ile tek haneye düştü.
Geçen yıl eylül ayında yaşanan yüzde 6,30’luk aylık artışın getirdiği baz etkisi bekleniyordu ama açıkçası bu kadar düşmez diyenlerin sayısı da oldukça fazlaydı.
Olayı şöyle izah edelim: 2017 Eylül ayında 100 lira olan ürünün fiyatı Eylül 2018’de 124,52 liraya yükseldi. Ve son bir yılda bu fiyat yüzde 9,262 artışla 136,05 liraya çıktı.
Aslında son iki yılda fiyatlar toplamda yüzde 36,05 arttı ama bu yıla kalan bölüm daha düşük oranda oldu.
İyi ama açıklandığı kadar az mı oldu? Ya da enflasyon gerçekten onca kamu zammına rağmen hala nasıl tek haneye düşebildi?
***
İşte bu tek haneye düşüşün bazı alt dokunuşları ile sağlandığını gösteren veriler:
Mesela 2017 yılında gıda sektörü her 100 liramızın 21,77 lirasını kapsıyordu. Gıda sektörüne yapılan harcama oranı 2018 yılında yüzde 23,03’e ve 2019 yılında da yüzde 23,29’a yükseldi.
Son iki yılda gıda sektörünün payı 21,77’den 23,29’a yükselirken paydaki artış oranı yüzde 7,0 olmuştur. Oysa TÜİK hesaplarına göre ekmek tüketim harcama oranı 2,2212’den 2,1142’ye gerilemiştir. Ekmeğin ağırlık oranı gıda sektöründeki aynı oranda artsaydı 2,1142 yerine 2,2368 olacaktı. Böylece ekmek fiyatındaki son 1 yıllık yüzde 15,33 artış enflasyona 0,324 etki yapmayacak, yerine 0,343 etki yapacaktı. Yani sadece ekmek fiyatındaki ağırlık oyunu nedeniyle yıllık enflasyon 9,262 yerine 9,281 olacaktı.
Bu sadece ve sadece ekmek üzerine etkiyi veriyor. Enflasyon hesabının 400’den fazla ürün üzerinden hesaplandığını düşündüğümüzde ortaya ne kadar farklı bir tablo çıktığını bir düşünün.
Buraya ekmekten 0,0188 katkıyı not edelim.
***
Şimdi bebek mamasına gelelim:
2018 yılında ağırlık 0,1030 iken 2019’da ağırlık 0,1303’e yükseliyor. Çünkü bebek maması fiyatı son 1 yılda artmıyor, tersine fiyatı yüzde -14,40 azalıyor. Fiyatı düşen ürünün ağırlığı artınca da fiyat düşüşü enflasyonu daha şok düşürüyor.
Dikkat ederseniz zamlanan ekmeğin ağırlığı düşerken, fiyatı düşen bebek mamasının ağırlığı artıyor.
Sadece bebek mamasının ağırlık değişimi sayesinde enflasyonu 0,00394 puan daha çok düşürmüş oluyor.
Veya şöyle izah edeyim: Bebek mamasındaki fiyat düşüşü ağırlık artışı aynı kalsaydı ve ekmek fiyat artışı ağırlık aynı oranda kullanılsaydı yıllık enflasyon 9,262 değil, 9,285 olacaktı.
Bakın sadece ve sadece iki üründeki ağırlık oynaması ile yıllık enflasyon 9,285 yerine 9,262 olarak açıklandı.
***
Dana eti, kuzu eti ve tavuk eti. 2017 yılında 3,6278 olan harcama ağırlığı 3,7084’e çıkıyor. Çünkü 2018 yılında yüzde 10,82 fiyat artışı 2019 yılında yerini yüzde 3,68 fiyat artışına bırakıyor. Yani fiyatı çok artan ekmeğin ağırlığı düşerken, mesela fiyatı az artan et tüketiminin ağırlığı yükseliyor.
Böylece et ürünlerinin ağırlık oynaması farkı ile enflasyona 0,0030 puanlık bir katkı daha yapılmış oluyor.
Ya da süt: 2018 yılında yüzde 26,83 artan fiyatlar 2019 yılında sadece yüzde 5,65 artıyor. Ama buna karşılık süt tüketim ağırlığı 2018 yılında 0,6156’dan 2019 yılında 0,6683’e çıkıyor. Yani birden vatandaşlar 2019 yılında süt tüketimine harcamalarını yüzde 23,4 artırmış oldular. Fiyatı düşen (veya daha az artan) ürünün enflasyonu etkileme oranı ne hikmetse TÜİK hesabında artış gösteriyor. Ama fiyatı aşırı yükselen ürünün ağırlığı da ne hikmetse düşüveriyor.
İşte size sadece gıda sektöründe 2018-2019’da fiyat değişimleri ve ağırlık oranları oynayan başlıca bazı ürünler yandaki tabloda:
Tabloya dikkat ederseniz fiyatı az artan veya düşen ürünlerin ağırlığında yükseliş yaşanıyor. Buna karşılık sadece kuru fasulye örneğinde olduğu gibi fiyatı çok artan ürünün ise ağırlığı hemen sert şekilde geriye düşüyor. Böylece fiyatı artan ürünün enflasyonu artırma oranı aşağı çekilirken, fiyatı düşen ürünlerin enflasyonu aşağı çekme oranları da artırılmış oluyor.
***
Evet, gıda sektöründe oran değişimleri enflasyonu çift haneye çıkarmadı diyebilirsiniz. Zaten 2019 yılında gıda sektöründe fiyat artışları da enflasyon ile paralel seyretti. O nedenle 9,30 ila 9,26 arasında çok az fark görüldü diye umursamaz olabilirsiniz.
Ama unutmayın ki, burada bütün ürünleri alamıyorum. Etkisi yüksek ürünlerden hesaplamayı yapmaya çalıştık.
Gelin asıl büyük olaya bakalım. TÜİK söylemi ile ‘sigara’ olayına.
2017 yılında her 100 liranın 5,4827 liralık bölümü sigaraya harcanıyormuş. 2019 yılında bu oran 3,8712 liraya düştü.
2017 yılında 11,25 lira olan sigara fiyatı 2018 yılında 11,20 liraya iniyor. Ve 2019 yılı; eylül ayı itibarı ile sigara fiyatları yüzde 44,13 zamlanıyor ve 16,208 liraya yükseliyor.
Şimdi sıkı durun: yüzde 44,13 zam 0,5487 ağırlıkta kalsaydı yıllık enflasyonu 2,42 puan artıracaktı. Oysa sigaranın ağırlığı 3,8712’ye düşürülünce yüzde 44,13 zam enflasyonu sadece 1,708 puan artırmış oldu.
Sadece sigaranın ağırlığındaki oynama sayesinde 2019 yılında enflasyon 9,262 yerine 9,973 olacaktı.
Şimdi bu sigara hesabına yukarıdaki gıda sektöründen ekmek, bebek maması ve etlerin ağırlık değişimlerini eklediğimizde ediyor mu size yıllık enflasyon yüzde 10,02. Yani çift hane...
Neymiş?
Enflasyon alt ürün ağırlık değişimleri ile tek haneye düşmüş.
Sigaranın ağırlığı neden düştü veya neden her 5 içiciden 2’si sigarayı bıraktı? Çünkü ağırlığın 5,48’den 3,87’ye düşmesi ciddi bir kişinin sigarayı bıraktığına veya çok çok azalttığına işaret ediyor.
Oysa bütçe verilerine bakıyoruz: Tütün ürünlerinden alınan vergi ve ortalama sigara fiyatı karşılaştırması bize yaklaşık olarak şunu gösteriyor.
2017 yılında 37,4 milyar ÖTV vergisi alırken, 2018 yılında bu vergi (sigara fiyatı aynı kalırken) 42,7 milyar liraya yükseliyor. Bunun anlamı ise şu: 2017 yılında yaklaşık olarak aylık 277 milyon paketten vergi alınırken, 2018 yılında bu sayı 317 milyon pakete yükseliyor.
Ama durun. Asıl artış 2018 Ağustos krizden sonra... Ekonomik kriz sonrası insanların daha fazla tütün tüketimine gittiği görülüyor.
2019 yılı Ocak-Ağustos döneminde (ilk 8 ay, fiyat artışı daha sınırlı) tütün ürünlerinden alınan ÖTV 33 milyar 041 milyon liraya yükseliyor. Önceki yıl (2018 ilk 8 ay) aynı döneminde tütün ürünlerinden alınan ÖTV 27 milyar 252 milyon lira.
Bir paket sigara fiyatının ortalaması 2018 ilk sekiz ayında 11,21 liradan 2019 yılı ilk sekiz ayında 12,66 liraya yükseliyor. Paket hesabına bakınca ise tüketim aylık bazda 304 milyondan 326 milyona yükselmiş oluyor.
Kısaca bütçede tütün ürünlerinden alınan ÖTV ülkemizde sigara tüketiminin 2017-2019 döneminde bırakın azalmasını, tersine yüzde 17,68 arttığını gösteriyor. Ama TÜİK’in enflasyon hesabına göre ise sigaraya harcanan paranın oranı yüzde 29,4 azalmış görülüyor.
Sigarada tüketim miktarı artıyor, fiyatı artıyor ama harcama ağırlığı azalıyor.
İlginç... Hem de çok ilginç.
Bir noktayı daha belirtelim: Sanayi üretim endeksi yayınlanıyor. İmalat sanayi yılın ilk sekiz ayında yüzde -3,7 daralma yaşıyor. Ama bir sektör var ki kriz dinlemiyor. İşte o sektör ‘Tütün ürünleri imalatı’. İmalat sanayinin yüzde -3,7 daraldığı 2019 yılı ilk sekiz ayında tütün ürünleri imalatı tam yüzde 5,1 büyüme gösteriyor.
Durun daha bitmedi. 2017 yılı ilk sekiz ayına göre imalat sanayi sadece yüzde 2,2 büyüme gösteriyor. Oysa aynı dönemde tütün ürünleri imalatı yüzde 22,5 büyüyor.
Ama tütün ürünleri tüketimi enflasyon hesabında düşüyor...
Galiba TÜİK yetkilileri ekonomistlerin çapraz sorgulama yapabileceğini hesaplamamış olacak; ya da TÜİK’in anketine katılanlar bir şekilde sigara içmediklerini beyan etmişler...
Ya da sigara anketi YEŞİLAY kapısında yapılmış.
***
Gelelim konut hesabına:
Harcama ağırlığı 2017 =14,85; 2018 = 14,85 ama 2019 yılında 15,16...
Burada dikkat edeceğiniz nokta 2017-2018 yılında genel grupta aynı ağırlık varken, 2019 yılında ağırlığın artışıdır. Oysa ürünlerin yıllar içinde ağırlığı değişiyor. Yüksek zammın yaşandığı 2018 yılında ağırlık çok az artarken, daha az zam olan ürünlerin ağırlığı ise 2019 yılında daha şok artıyor.
Badana ve boya, fayans, PVC ve musluk ürünleri 2018 yılında yüzde 31,6 zamlanırken ağırlık 1,6396’dan 1,7747’ye çıkıyor. Ama 2019 yılında zam oranı yüzde 13,35’e düşünce ağırlık ise 2,049’a çıkıyor.
Konut grubunun ağırlığı genel oranda yüzde 2,09 artarken, bu ürünlerin ağırlık oranı yüzde 24,95 artıyor. Ama asıl artış zam oranının düştüğü 2019 yılında oluyor (yüzde 15,44).
***
Ev eşyası ise adeta enerji zamlarının gazını alan sektör oluyor.
Nasıl mı?
Yatak odası takımının fiyatı yüzde -25,25 düşüyor. Genç odasının fiyatı da yüzde -28,51 geriliyor. Yemek odasının fiyatı ise yüzde -29,47 azalıyor. Bir de oturma odası takımındaki yüzde -9,88’lik fiyat düşüşü var.
Bu 4 oda takımının fiyat düşüşleri enflasyonda -0,254 puanlık düşüşe yol açıyor. 2019 yılında geçen yılın eylül ayına göre yüzde 12,81 zamlanmış olan elektrik fiyatları 2,9957 ağırlık oranı ile enflasyonu 0,384 puan yukarı taşıdı. Oysa bu 4 oturma grubu -0,254 puanlık düşüş ile elektrik zamlarının etkisinin büyük kısmını alıp götürmüş oldu.
Bu kara mı?
Mesela otomobiller...
Geçen yıl çok zam yapmışlar ama bu yıl nerede ise fiyatlar aynı kalıyor. Ama otomobil satışlarının nerede ise yerlerde süründüğü 2019 yılında harcamamızın ağırlığı artış göstermiş.
Evet, TÜİK 2017 yılında paramızın yüzde 5,2852’lik kısmını otomobil satın almaya ayırdığımızı hesaplarken, bu oran 2019 yılında yüzde 6,9752’ye çıkmış gösteriyor.
Böylece fiyat artışının nerede ise sıfır düzeyde kaldığı otomobillere daha fazla ağırlık vererek enflasyonu da tek haneye düşürmeyi başarmış oluyoruz.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANNeden Yeterli Halk Desteği Alamıyoruz! 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERYeni Bir Çözüm Süreci Ne Kadar Mümkün? 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİNSANLIĞIN ÖLÜMÜ 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaKılıçdaroğlu’nun adaylığı 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrtadoğu’nun ‘Yeni Dönemi’ 9.12.2021 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
20.06.2025
19.06.2025
18.06.2025
10.06.2025
9.06.2025
4.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
26.05.2025
22.05.2025