İlhami IŞIK
Toplumsal hayatın siyasal, sosyal, kültürel, dinsel ve hukuki bütün meşruiyet zeminlerine silah ve şiddetin tüm vasıtalarıyla saldırıp bu mevzileri işlevsizleştirmek isteyen terör/terörist, kendisi için uygun ortamlar hazırlarken, hayat normal akışından çıkıp ‘’bizim için bir bataklığa’’ dönüşür. Terör ve teröristin oluşturmak istediği bu bataklığın sorumlusu elbette bizler değiliz. Ama bu bataklığı bütün dezavantajlarına rağmen kurutmak, her birimizin sorumluluğundadır.
Terörizm, toplumsal ilişkilerimizin meşru yapılarını hedef aldığı ölçüde, kendiliğinden gayri meşru olanın bataklığına saplanır ve o gayri meşru yerden ayırım gözetmeksizin herkesi tehdit etmeye çalışır. Bu yanıyla toplumsal sistemin dışına çıkan terör, artık hem toplumsal himaye göremez, hem de “bataklığı büyütmek için bizden anlayış ve tolerans bekleyemez”. Toplumsal sistem ve bu sistemin bütün meşru kurallarına silah ile tecavüz ettiği için o artık bir düşmandır.
Her meşru olmayan şey gibi, terör ve terörizm de ne anlayışla karşılanır ne de kısmi ya da zımmi meşruiyetler atfedilerek anlaşılmaya çalışılır. Tam da bu noktada siyaset ve siyasetçinin görevi terörü anlamak değil, terör ile mücadeleyi en etkin biçimde yönetmektir.
Bir adım daha ileri giderek söylemeliyiz ki, esasında “toplumu bile anlamak siyasetçinin öncelikli görevi” değildir. Toplumu anlamak bilimin işidir; siyasetçinin görevi toplumda yükselen değerleri yönetmektir. Bu bakımdan sap ile samanı birbirine karıştırmamak lazım gelir!
Terörist, anarşistten farklı olarak, kelimenin yaygın ve gevşek anlamıyla kuralları çiğneyen kişi değildir; kuralları çiğneme amacı taşıyan, kural olarak kuralları silah ve silahlı şiddetle çiğneyen kişidir. Terörist demokrat olmadığı için teröristtir. Terörist, humanist olmadığı için teröristtir. Terörist özgürlükçü olmadığı için teröristtir. Terörist adil olmadığı için teröristtir. Terörist bütün bu değerleri silahla çiğnediği için teröristtir. Bütün bu değerlerle terörizm arasında herhangi bir geçişgenlik, herhangi bir illiyet ve herhangi bir bağlam olmadığı için teröristtir.
Terör ile demokrasi arasında, terörist ile demokratlık arasında bir geçirim de yoktur. Bu iki kavram birbirine dönüşmezler. Ne demokrat, demokrat kalarak teröristleşebilir ne de terörist, terörist kalarak demokratlaşabilir. Demokratlık ve terörizm aynı bağlam içinde yan yana durmaz, bu iki kavramı sittin sene yan yana getirseniz bile bu terkip ve karşımdan hiçbir şey çıkmaz. Dolayısıyla terörizmin varlığını “sınırlı demokratlığa” ya da yeterli olmayan “demokrasiye” bağlamak, eşyanın tabiatından hiçbir şey anlamamak demektir.
Terör ile mücadele konusunda fikirler üretmek, sözgelimi ekonomik sorunlarımızın çözümü için kullandığımız eleştirel dil ve mantık çerçevesine benzemez. Benzeyemez çünkü son tahlilde ekonomik değerlendirmelerimizin sonu ölümle bitmez. Ama temel amacı ölümleri önlemek olan terörle mücadele fikir ve konseptleri, her durumda hep ölümün kıyısında, ölümle burun buruna olur.
Terör ile mücadele fikri her şeyden önce “asayişi temin etme” gibi son derece hayati bir pratik akışkanlığı temel almak zorunda olduğu için “güvenliğin içini ve güvenliğin dışını” kalıcı bir şekilde birbirinden ayırmak zorundadır.
Toplumsal, siyasal sitemin iç ve dış sorunları terör bataklığının ne aynasıdır ne de varlık nedeni. Dolayısıyla doğrudan sistem eleştirisi ile terör ne önlenebilir ne de terör bataklığı kurutulabilir. Bu tespitten kimi aklı evvellerin ‘sistem eleştirisi yapılamaz’ sonucunu çıkarmaları pek muhtemeldir. Bu tehlikeye rağmen söylemeye çalıştığım şey şudur; Terör ile mücadele ederken, bu mücadelenin ana perspektifi sistem eleştirisi olamaz. Çünkü terör somut bir olgudur ve basınç uyguladığı ana arter de bizzat sistemin kendisidir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025