İlhami IŞIK
Zor günlerden geçiyoruz. Zorluğu sadece dünyanın, içinde bulunduğumuz coğrafya ile ilgili sınır tanımaz mühendislikleriyle alakalı değil elbet. Küresel güçlerin bu coğrafyaya çökmelerini önemsemediğimden ötürü söylemiyorum. Bunu her gün yazılıp çizildiği için dikkatleri bizim açımızdan ciddî sorunlar doğuracak başka bir konuya çekmek istediğim içindir.
15 Temmuz gibi kanlı faşist darbe girişimi yaşanmasına rağmen hala bu darbe girişimini ve darbenin ana aktörü olan FETÖ yapılanmasını belirgin bir şekilde tarif edebilmiş değiliz.
Gerek medyada yazılan çizilen gerekse de siyaset dünyasının bu konuyu ele alış biçimi ve en önemlisi de yargının yani hukukun buna bakış acısı kafalardaki soru işaretlerini gidermiyor.
Bunun birden fazla nedeni var:
1- Dünyanın iktidardaki AK Parti ve lideri Erdoğan’a bakış açısı. FETÖ örgütlenmesinin bu darbedeki rolü konusunda aleni ve şeffaf deliller olmasına rağmen kabul edilemez bir engel olarak duruyor. Erdoğan nefreti ve karşıtlığı bir kanlı iç savaşla sonuçlansa bile kendileri açısından makul bir gerekçe olarak kabul görülebiliyor. Bu bakış açısı içerideki kimi yapıları direk etkilediğinden darbe psikolojisini boşa çıkarma önünde bariyerler oluşturmaktadır.
2- Darbeler ve darbecilerle mücadelenin adı net konulmadığı takdirde hukuki ve siyasi olarak ciddî zorluklarla karşılaşacağımız apaçıktır. Öyle sanıldığı gibi adını açık ve net olarak koymak hiç de kolay değil. Hele ki 40 yıl gibi uzun bir zaman diliminde kendisini kamufle etmiş ve bu zaman diliminin 35 yılını meşru zeminlerini kullanmış bir örgütün kanlı bir darbe girişiminde bulunduğunu düşünürsek 35 yıl ile son 5 yıl arasındaki örgütsel tarifi yapmak büyük sabır ve ustalık ister.
Hepimizin geleceği açısından bu sabır ve ustalığa ihtiyaç var!
Böylesine hayati derecedeki meselelerde gri alan bırakmak meseleyi sulandırma, mağduriyete açık hale getirmek ile bu meseleden, kendi çıkarlarını daha da pekiştirmek isteyen her türlü kişi, kurum ve örgütsel yapıya alan açmak olur.
Bu durumun yaratacağı yıkıcı sonuçlarından korunmanın yegâne yol ve yöntemi bu kanlı örgütün 40 yıllık zaman dilimindeki:
1- Geçmiş devletin dindar, muhafazakâr insanlara karşı uyguladığı politikalar sonucu bu örgütün mazlum ve dindar görülmesi nedeniyle katılanlar.
2- Yıllarca bu ülkeyi yöneten devlet ve siyaset kurumlarının bu örgütü teşvik ve normal bir cemaatmiş gibi desteklemesi.
3- Bu iki maddeden ötürü toplumun önemli kesiminin bu örgütle, ekonomik, kültürel ve siyasi ilişki içerisine girmesi.
Bu gri alanı örgütün dikey mekanizmasından ayırmadan yapılacak her türlü tarif ve yargılama örgütü zayıflatmak yerine daha da güçlü hale getirecektir!
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025