İlhami IŞIK
Bu yazıdan bir önceki yazıda ABD Suriye’yi vurmak zorunda demiş ve nedenlerini sıralamıştık. Çok kısa sürede bu öngörümüz gerçeğe dönüştü ve dün gece ABD, İngiltere ve Fransa ile birlikte Esad rejimini vurdu. Her ne kadar deklere edilen resmi neden Suriye’nin, Kimyasal silah kullanma kapasitesi ise de bunu çok gerçekçi olmadığını biliyoruz. ABD ve Bati sırf Esad kendi halkını katlediyor diye kıllarını bile kıpırdatmazlar. Şöyle düşünün, Esad 2011 yılından bu yana tam 600 bin insanın ölümüne sebep oldu. Bu yetmez toplam sekiz milyon insanın mülteci olarak başka ülkelerde perişan bir hayat sürmelerine neden oldu. Bu iki olaydan daha büyük katliam olabilir. Peki, bütün bunlar olurken, ABD ve Batı dünyası ne yapıyordu. Kuru sıkı demeçlerin dışında hiçbir şey.
Peki, şimdi ne oldu da Üçlü Truva harekete geçti ve dün gece Esad’ın başına bomba yağdırdı. Bunun en belirleyici ve en büyük nedeni, Suriye’ de çatışmaların sonuna gelindiği ve siyasi çözüm aktörü olarak ABD ve Batı’nın en güçlü çözüm kartına sahip olmayışıdır. Müstakbel Suriye’de ABD ve Batı, sadece Rus ve İran atları cirit atsın istemiyorlar.
Bu saldırıların tek açıklaması var; ABD ve Batı Dünyası Esad’lı çözümden yana değil. Esad’lı çözümün kendileri için, çıkarları için bir çözümsüzlük olduğunu biliyorlar ve henüz iş işten geçmeden askeri olarak Esad’a müdahale etme gereği duydular.
Esas amaç olabilirse bir Esad’sız çözüm ya da gücü ve etkinliği kırılmış sınırlandırılmış Esad’lı çözüm.
Esad da saldırmak demek aslında hamisi olan Rusya ve İran’a saldırmak demektir. Nitekim gelen ilk bilgilere göre, ilk vurulan yerlerden biri de İran’a ait bir askeri üs olmuştur. Henüz askeri olarak Rusya’ ya dönük bir saldırının olmaması, ileri ki günlerde Rus üslerinin bu saldırılardan muaf tutulacağı anlamına gelmez.
ABD İngiltere ve Fransa’nın ortak askeri güç kullanması, Almanya’nın bu güce lojistik destek vermesi, esasen Batı Blok’u ile Rusya arasında var olan sorunların artık ötelenemez olduğunu gösterir. Rusya ile bir bütün olarak Batı dünyasının karşı karşıya gelmesi, küresel düzeyde bir savaşın habercisi sayılmalıdır. Çünkü bu güçlerin karşılıklı olarak Nükleer güç kullanma kapasitesi bir anda dünyayı yangın yerine dönüştürebilir.
Bu ihtimali değerlendirmek gelecek yazılara kalsın. Suriye özgülünde ortaya çıkan bu global kapışmadan Türkiye nasıl kendini koruyacak. Türkiye nerede pozisyon alacak. Hem Esad’sız çözüm için sıkı bir siyaset izlemek hem de Esad’ın müttefikleri olan Rusya ve İran ile sıkı ittifak bu kapışma karşısında sürdürülebilir mi? Çok zor. Türkiye bu siyasetini gözden geçirmek zorunda kalabilir.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025