İlhami IŞIK
1959 Batman doğumluyum.
Bizde Kürtçe konuşulur. Benim babam Türkçe bilmezdi, annem Türkçe bilmezdi. Kardeşlerim bilmezdi, komşularımız bilmezdi. Komşumuz Hacı Yusuf, Kürt dengbejiydi. Müthiş bir sesi vardı. Diğer komşularımız hepsi öyle. Ve biz Kürtçe şakalaşırdık, Kürtçe gülerdik, Kürtçe ağlardık ama hiç kimse Kürtçe konuştuğumuz için bizi dövmezdi, bizi aşağılamazdı, hakaret etmezdi sokağımızda mahallemizde. Çarşıya giderken, pazara giderken Kürtçe konuştuğumuz için utanmazdık.
Ama bir gün okul yaşım geldi ve okula başladım. Başlar başlamaz da Kürtçe konuştuğumdan ötürü – başka hangi dil konuşacaktım, başka bir dil bilme/öğrenme şansım yok, Kürt olarak doğmuşum – Türkçe öğretilirken dayak yedik.
Bir gün öğretmen beni çok kötü dövdü. Ama çok kötü dövmüştü.
Eve dönünce babaannem benim babama ‘amcan görmesin’ dedi. Çünkü amcam görürse olay çıkaracak. Bu çocuk neden sürekli burnu kanayarak geliyor ya da sürekli yüzü/kulakları kıpkırmızı geliyor? Dayaktan.
Bize çok kötü dayak atıyordu öğretmen.
Sabah babam geldi. Babam hayatında hiç Türkçe konuşmamış.
Okula geldi, derdini o da anlatamıyor Türkçe. Kürtçe ‘Niye oğlumu dövüyorsunuz/Çıma hûn kurê mın dıxın’ diyor. Sebep soruyor ‘çıma’ diyerek. Öğretmen kem küm etmeye başladı. ‘Türkçe konuşmuyor, o yüzden’ dedi. Nasıl konuşacak? Bilmiyor ki Türkçe.
Babam, ‘Beni askerde dövdünüz. Şimdi oğlumu da dövüyorsunuz’ diyor. ‘Allah bizi yaratmış/Xode me aniye dunye’ diyor, Kurmanci olarak bağırıp çağırarak. ‘Bizim suçumuz ne? Niçin Türkçe bilmediğimiz için dayak yiyoruz? Nereden bileceğiz bunu? Okula gönderiyoruz öğrenmesi için. Ben oğluma kıyamıyorum, siz niye her gün her gün dövüyorsunuz?’
Tabi babam konuşuyor ama karşıdaki de anlamıyor. Babam Kürtçe söylüyor öğretmen Kürtçe bilmediği için de anlamıyor.
Öyle bir tablo. Tabi ben ağlamaya başlıyorum.
Kendi sokağımda aşağılanmıyordum, evimde aşağılanmıyordum, mahallemde aşağılanmıyordum. Arkadaşlarım beni aşağılamıyordu.
Ama medeniyiz biz, moderniz biz diye bir akıl benim ana dilimden ötürü hem bana zulmediyor hem beni aşağılıyor. Dilimden utanmamı istiyor. ‘Bu dilinden utan’ diyor. Çünkü utanılacak bir şey yapıyormuşum gibi sürekli dilimden utanma ile karşı karşıya kaldım; ‘Ben niçin Türkçe bilmiyorum, niçin Türk doğmadım?’
Benim kuşak hep o acıyla karşılaştı Türkçe’yle.
Kürtçe’den nefret etmeye sürüklenme duygusuyla karşı karşıya kaldı. Öyle bir… Çok zordu yani. Babamın durumu geliyor aklıma… Titriyordu… Hem derdini anlatıyordu, bilmiyordu Türkçe… Evladına sahip çıkarken de derdini anlatamıyordu. Çünkü karşıdaki anlamıyordu. Bir baba haykırıyor, ‘evladımı dövmeyin’ diyor. Bize çocukken yaşattılar bunu. Allah hakkımızı bırakmasın
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.07.2025
1.07.2025
9.06.2025
18.05.2025
8.05.2025
28.04.2025
21.04.2025
13.04.2025
1.04.2025
16.03.2025