İlker DEMİR
İmamoğlu'nun tüm halk kesimlerine çağrısı cevap buldu, betonlaşan şehir, açlık sınırı altındaki mutfak, barış isteyen Kürdler oy oldu İmamoğlu'na aktı.
Her partiye, inanca sempati duyan kesimden oy aldı.
E. İmamoğlu İstanbul Belediye Başkanlığı'nı 23 Haziran'da yapılan seçimde 31 mart'takine göre büyük oy farkıyla kazandı.
E, mutad üzre dört bir yanda zafer naraları yankılandı.
Sevinç çığlıkları, Türklerin ve Kürdlerin olduğu her yerden duyuldu, gezegenin demokrasiye duyarlı tüm kesimleri de bu sevince ortak oldu.
Endişelere sadece bir noktalı virgül kondu.
İmamoğlu "bu bir zafer değil başlangıç" dedi ama kimseye bu inandırıcı gelmedi, o sözlere kulak veren pek olmadı.
Belki sevincin şiddete dönüşmemesi için bir fren oldu.
Bu seçim, Gezi'de ayağa kalkan yaşam tarzı, bu seçimde sermayenin Ortadoğu'da halk çocuklarının canı pahasına kasa doldurma macerasının sonucunun ürettiği keyfiyetin limitin altına düşürdüğü iş, ekmek ve özgürlüklerin yeniden yeşereceğine umut kapısı oldu, tüm İstanbul, Türkiye'de yer gök sevinç doldu.
Peki İmamoğlu bu beklentinin altından kalkabilecek mi?
İmamoğlu beklentinin altından kalkıp kalkmayacağının cevabını, anlayana kampanyada da verdi, ancak kutlama konuşmasında bu daha belirgindi:
"Bu devletin evladıyım."
Cevabı içinde, broşür gibi bir cümleydi.
İmamoğlu'nu çevreleyen devlet, onun ne kadar Mustafa Kemal'in askeri olduğunu, ne kadar Cumhuriyetçi devletin çocuğu olduğunun altını sürekli çizdi.
İzmir ve 10. yıl marşı sevincin ve beklentinin sınır zırhıydı.
Karşı çıkanın "geriye gitmek" anlamlı Mehter marşından başka bir seçeneği olamazdı.
Marş militarist bir kültür rengi olarak alınamazdı.
Devlet tek renkti, tek kültürdü, dindi.
Devlet CHP idi.
Kazanan CHP ise, sağlam devletti.
Başkanlığı da tüm devlet risklerinin altında CHP'nin imzası olduğundan aldı.
İşte o yüzden altı kalın çizgiler, alınan oyun halk içindeki renkleri yine alışılmış inkarın tekrarı oldu.
İmamoğlu'na oy veren altı çizili niteliklere haiz aidiyetten olanlar resmen teşekkür, diğerleri, oy veren kadar, seçimden seçime değerli olan halk kadar teşekkür aldı.
Propagandadaki imajı mecburen CHP'li İmamoğlu da CHP'nin mutad politikasını tekrar etti, Kürd oylarını inkar etti, HDP'nin hakkını yedi.
Çünkü ittifak ile beraber olan İYİP'e, Saadet'e resmen teşekkür edildi, ama HDP'ye resmen değil, sadece HDP'li seçmene edildi.
Bu, gören gözlerden kaçmadı.
Oysa HDP, 31 Mart'taki angaje desteğinin 23 Haziran'da da devam edeceğini resmen açıkladı.
HDP'nin kitlelere yaptığı resmi açıklamaya CHP'nin de en azından protokol nezaketi gereği kitleler nezdinde teşekkür etmesi gerekirdi.
CHP, devlet söz konusuysa vulger nezaketsizdi, bunu bir kez daha sergiledi.
HDP'ye teşekkür eder de Türkiye bölünüverirse, CHP ne ederdi!
Ayrıca Ak Parti, gelecek seçimde, " Eyy HDP'ye teşekkür edenler!" diye bir cümle kurarsa altından kalkamazdı.
İmamoğlu maalesef böyle basiretsiz bir partiden kazandı.
Özgürlükçü sol, Kürd özgürlük hareketi, seçim öncesi de politik yol pusulasının angaje olmamaya duyarlı bir yol izlemesi gerektiğinin farkındaydı, umulur ki HDP de artık farkına vardı.
Umulur ki HDP'de gölgelenenler de.
Pusula devlet değil, hak hukuk adalet olmalı.
İmamoğlu, CHP'ye rağmen aldığı oyun renk farkını aklından çıkarmamalı.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
26.11.2025
31.10.2025
4.10.2025
17.09.2025
28.08.2025
10.08.2025
28.07.2025
17.07.2025
6.07.2025
23.06.2025