Kadri GÜRSEL
15 Temmuz başarısız darbe girişiminden önce, güvenlik güçlerinin PKK’ya karşı düzenledikleri operasyonlar sırasında çekilmiş videolar yüklenirdi YouTube’a...
Enformasyon vermekten ziyade psikolojik harekât yürütme amacıyla üretilmiş video kliplerdi bunlar. PKK’lıların kanlı, parçalanmış cesetleri, yakılıp yıkılmış binalar, güvenlik güçleri tarafından yazıldığı intibaını veren saldırgan içerikli duvar yazıları... Ve bu dehşet verici görsel malzemenin üzerine kaydedilmiş, şiddet ve ölümün sözde ironisini yapan “caps”ler, vesaire...
Kliplerde kullanılan ham videoların güvenlik güçlerinin bazı mensupları tarafından kaydedildiği şüphesiz... Bu görsel materyalin daha sonra kimler tarafından şoven ve faşizan içerikli kliplere dönüştürülüp YouTube’a yüklendiği hakkında ise kesin bir hüküm sahibi olmak mümkün değil.
Mamafih, bir rabıta tesis edebiliriz...
15 Temmuz darbe girişimi ile bu video klipçiler arasında bir münasebet var...
Çünkü 15 Temmuz’dan sonra bu malum klipler, birkaç istisna hariç, YouTube’a neredeyse hiç yüklenmez oldu. Hesaplar genellikle etkin değil. 15 Temmuz başarısız darbe girişiminin şok etkisi ya birilerinin bu kliplerle ilgili çalışma düzenini altüst etti ya da başka birileri topluca tasfiye ve derdest edildikleri için doğal olarak bu klipleri üretemez hale geldiler.
Hangisi acaba?
Şimdi değil belki ama gelecekteki herhangi bir barış ortamı için gereken psikolojik koşulların tesisini, nefret ve düşmanlık aşıladığı için bugünden zorlaştıran bu video klipleri Fethullahçı şebeke mi hazırlayıp YouTube’a yüklemekteydi?
Yoksa bu prodüksiyonlar, “üç harfliler”in ortaklaşa yaptıkları bir “özel harekât” mıydı?
Hangi cevaba daha yakın olduğumuzu zaman gösterecek.
Ama soru önemli.
Bu bahisteki faşizan ve şoven klip prodüksiyonunun hikâyesi, 24 Temmuz 2015’te PKK’ya karşı iç siyaset hesaplarıyla başlatılan topyekûn savaşın bazı akıllara düşürdüğü bir sözde ittifakın küçük resmidir aynı zamanda...
Hani şu, Genelkurmay ile iktidar arasında, ulus devleti PKK tehdidine karşı sözde korumak için nihayet varıldığına hükmedilmiş ittifak...
Yani, “Cumhuriyetçi asker” ile ulus olmanın değerini neden sonra kavradığına hükmedilen İslamcının işbirliği...
Vaziyet, körün fili tarifini andırıyormuş gibi görünebilir. Ama gerçekte, körün tuttuğu uzuv file ait değildi.
24 Temmuz’da Türk Hava Kuvvetleri’nin Irak’taki PKK hedeflerine yönelik hava akınlarıyla başlayan savaşı ulusun değil iktidarlarının bekası için isteyenler açısından da aynı durum söz konusuydu.
Bilseler başkasının şeyiyle gerdeğe girerler miydi?
Bütün ülke, ama en çok da neyi tuttuğunun farkında olmayanlar, 15 Temmuz akşamında gerçeği kan ve acılar içinde yaşayarak gördü.
Anlaşıldı ki ulusal ordu sandığımız gücün içindeki “imamın ordusu” sadece darbeye kalkışmakla kalmamış. Öncesinde de PKK’ya karşı yürütülen topyekûn savaşı istediği gibi yönlendirmiş...
2’nci Ordu’nun ve Güneydoğu’daki hemen bütün muharip tugayların komutanları, hava kuvvetleri ve kara havacılığı, velhasıl PKK’ya karşı savaşan unsurların büyük çoğunluğu karşımıza darbeci olarak çıktılar.
Hüsnükuruntulu ittifak teorileri de çöpe gitti.
Düşünsenize, 2015’te iktidar PKK’ya savaş açmayı siyasi konjonktür gereği uygun buluyor ve bu savaşı da 17-25 Aralık sonrasında can düşmanı ilan ederek üzerine çullandığı Fethullah Gülen tarafından ele geçirilmiş bir orduyla sürdürdüğünden habersiz...
Ve bu ordu sonunda darbeye girişiyor.
Şimdi ise gafletin acı sonuçlarını yaşıyoruz.
Ordu tarihsel bir krizin içinde.
Ülke güvenliği risk altında.
Durumu fırsat bilen PKK saldırılarını tırmandırıyor.
Bir de kalkmış “devleti yeniden kurmaktan” söz ediyorlar.
Hangi bilgi, vukuf ve beceriyle?
Bu ülke her şeyini gözden geçirmeli.
En başta da güneydoğudaki savaşı...
7 Haziran’da CHP ile koalisyona gidilseydi ne bu savaş ne de darbe girişimi olacaktı. Ve belki de ordu içindeki Fethullahçı şebekenin üzerine daha güvenli biçimde gidilebilecekti.
Artık seçimle gidip kurtulma şansları da kalmadığına göre iktidarın önce kendi içler acısı halini ve sonra geri kalan her şeyi yeni baştan düşünmesi şart. İşe en kolayından, YouTube’dan şu videoları kaldırmakla başlayabilirler.
Ülke elden gitti gidiyor çünkü.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
11.03.2020
5.03.2020
26.02.2020
20.02.2020
17.02.2020
4.02.2020
19.01.2020
9.01.2020
6.01.2020
3.01.2020