Kerem ALTAN
“Duşakabinoğulları”nın “Ak Saray Hatırası”nı da görünce artık yakın bir zamanda, “ağaçlarla da tokalaşma” seansının ardından konunun kahkahalar eşliğinde kapanacağını anladım…
Bu hikayenin sonunda belki ağaçların da bir sözünün olabileceği ihtimali beni daha da sevindirdi…
Ve “Duşakabinoğlulları” ile “reklam arası vekil”in de güçlü yardımlarıyla, sanırım, yaşadığımız lanetin gizemini az da olsa araladım…
Galiba yaşadıklarımız, “uzun” bir adamın çocukluğunda dinlediği hikayelerin birinden, duyduğu sözlerden, varsa izlediği bir filmden, okuduğu bir kitaptan, belki de hiç yoktan durduk yere, sadece can sıkıntısından kapıldığı bir hayali, tüm masumiyetinden vahşice kopararak koskoca bir ülkeye, milyonlarca insana mal etmesinden, deyim yerindeyse “kamulaştırması”ndan ve tabii ki o hayalin gerçekleşmesinin bedelini de ödetmesinden başka bir şey değil…
Ben böyle bir lanet ne gördüm ne de duydum bu yaşıma kadar…
Düşünsenize, bir başkasının hayalini yaşamaya mahkum edildik…
Siz bu kadar amansız bir lanet duydunuz mu hiç?
Bu laneti bizler için daha da çekilmez hale getiren ise, yaşamaya ve yaşatmaya mahkum olduğumuz “hayal”in “sağlam irade”si haliyle…
Onun da durumu ortada…
Bizde şans olsa, “Ben büyüyünce padişah olacağım” hayali, sadece bu cümlede sıkışıp kalmayacak bir zihne ve ruha denk gelirdi de hiç olmazsa bu hayalin bir kenarına da, “Padişah olup, özgürlük, adalet, zenginlik dağıtacağım. Hem padişah olup hem bunları yapmak zor. Düşün, bir yolunu bul!” notu iliştirilirdi…
Bizlere ise “Büyüyünce padişah olacağım… ‘Bence olmamalısın’ diyenleri de yok edeceğim” denk geldi…
Zor ve yorucu bir çocukluk dönemi olmalı…
Uzan da anlat bakalım diyesim var da, bu kadar “yaşanmışlığın” üzerine bir de oturup bunlara kafa yoracak ve hak verecek halim de yok açıkçası…
Yapacak bir şey bulunmuyor…
Yaş ilerledikçe garipleşen bir hayalin, önceden pek sağlam kafayla hesaplanmayan sonunun acı ve mutsuzluk dolu günlerini beklemekten başka çaremiz kalmamış gibi gözüküyor…
Denedim, o günlerin, hepimiz gibi kendisini ve çevresindekileri de beklediğini bilmek pek teselli etmiyor…
O, hayalini gerçekleştirecek, milyonlarca insan da onun hayalinin bedelini yitip giden hayatlarıyla ve hayalleriyle ödeyecek…
Acaba o çocuk bu hayali kurduğunda, ilahi bir ses ona, “Bu hayalin gerçekleşecek… Ama bir şartla… Senin bu hayalinin bedelini başka insanlar ödeyecek” deseydi ne cevap verirdi?
Çocukken de şimdiki gibi miydi acaba?
Kalkıp, “Eyyy ilahi ses… Paralel ve alemsin valla… Milletimiz bu tuzağı bozar” der miydi mesela?
O zamanlar da istediğini almak için şimdiki kadar günahkar mıydı diye merak ediyor insan…
Kim olursa olsun o yaştaki bir ruh ve akıl, bu kadar büyük bir günaha girmeyi göze alamazdı herhalde…
İnsan, böyle bir günahın sorumluluğunu gözünü kırpmadan alacak kötülüğün, bir çocuğun ruhuna yerleşmesinin pek akıl alır şey olmayacağını düşünmek istese de, yaşlanmış olanında gördüklerimizin gölgesi çocukluğunun üstüne de düşüyor…
Sanırım şu an için yapılacak en akıllıca şey, elden geldiğince, sıradan bir insanın bu sıradan hayaline fazla yüz vermeden, tüm uyarı levhaları çoktan gerilerde kalmışken, sıkı tutunup beklemek olacak…
Bu saçma sapan hayalin toslayıp paramparça olacağı duvara fazla bir şey kalmadı…
O bornozlu gösterideki gülünçlüğü görmeden, merdivenlerden Kanuni Sultan Süleyman gibi inen acayip ciddiyet bize bunu söylüyor…
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.01.2015
7.01.2015
30.12.2014
24.12.2014
16.12.2014
28.11.2014
18.11.2014
11.11.2014
4.11.2014
21.10.2014