Kurtuluş TAYİZ
Erbil merkezli "Bas News" haber sitesi, Gülen Cemaati'nin seçimlerden önce KCK'yla temas kurmaya çalıştığını, Kandil'e mektup göndererek yakınlaşma istediğini öne sürdü. Gazetelerde geniş yer bulan haberin doğruluğundan henüz emin değilim. Bu yazıyı kaleme aldığım saatlerde de haberle ilgili taraflardan henüz bir yalanlama gelmemişti.
PKK ile cemaat arasında geçmişte bazı temasların kurulduğu biliniyor. İki güç arasında ilk temas 2010'da, Öcalan'ın talebi üzerine kuruldu. Bu temasın ayrıntılarını 9 Aralık 2010'da Yıldıray Oğur'un Taraf'ta yer alan "Yalova'da Apo zirvesi" başlıklı haberinden öğrendik. Cemaat'in sözcülerinden Hüseyin Gülerce ile Öcalan'ın avukatları Yalova'da buluştu. Avukatlar, bu görüşmede, Gülerce'ye Öcalan'ın şu mesajını aktardı: "Biz hiçbir zaman kendilerinin varlığını inkar etmedik, onlardan da bizi inkar etmemelerini bekleriz. Hem kendileri hem biz, gerek Türkiye'de gerek Ortadoğu'da önemli aktörleriz. Bu iki dinamik gücün karşılıklı anlayış göstermesi ve dayanışma halinde olması durumunda Türkiye'de birçok temel sorun çözülecektir." (Yıldıray Oğur'un ilgili yazısı: http://www.taraf.com.tr/haber-yalova-da-apo-zirvesi-61940/)
Abdullah Öcalan'ın cemaat ile ittifak kurma fikri, avukatlarıyla 6 Aralık 2009'da yaptığı görüşmede gündeme geldi. Öcalan, bu görüşmede avukatlarına cemaatle ittifaka hazır olduklarını, işbirliği için görüşmelere başlanılması önerisi yaptı. Öcalan'ın teklifi, Haziran 2011'deki genel seçimlerde cemaatle seçim ittifakı yapabilecekleri mesajını da içeriyordu. Avukatlar, Öcalan'ın mesajlarını Gülerce ile yaptıkları görüşmelerde aktardı. (11 Aralık 2009'da Taraf'ta çıkan ilgili yazım: http://www.taraf.com.tr/yazilar/kurtulus-tayiz/ocalan-gulen-hareketiyle-ittifaka-haziriz/14178/ )
10 Aralık 2009 tarihli Taraf'ta ise Öcalan'ın söz konusu teklifinin ayrıntılarını şöyle aktardım: "Cemaat ve biz, gerek Türkiye'de, gerek Ortadoğu'da önemli aktörleriz. Ben kendilerini cemaat olarak görmüyorum. Biraz sivil toplum örgütü hatta bir siyasi parti işlevine sahip olduğunu düşünüyorum. Oldukça dinamik güçleri var, biz de dinamik bir gücüz. Bu iki dinamik gücün karşılıklı anlayış göstermesi ve dayanışma halinde olması durumunda Türkiye'de birçok temel sorun çözülecektir. Bu dayanışma sadece Türkiye'yi değil Ortadoğu'yu da etkileyecektir. Biz değişimden dönüşümden yana güçlerle ittifakı esas alıyoruz." (Yazının tamamına bu linkten ulaşılabilir: )
Bu görüşmelerden Gülen hareketinin duyduğu rahatsızlık basına da yansıdı. Haberi sızdıran Öcalan'ın avukatları, KCK operasyonları çerçevesinde tutuklanarak cezalandırıldı. Özellikle İmralı'daki görüşmeleri sızdırdıklarını düşündükleri isim olan Cengiz Kapmaz hakkında sahte deliller üretildi; "MİT ajanı" olarak yaftalanan Kapmaz'dan intikam alındı.
Cemaat'in hükümete yönelik başlattığı darbe süreciyle birlikte Kürt hareketiyle yeniden -açıktan olmasa da- ilişki ihtiyacı duyduğu söylenebilir. İşi Kandil'e mektup göndermeye kadar vardırıp vardırmadıkları konusunda bir şey söyleyemem. Ancak cemaat ile CHP arasındaki ittifaka aracılık yapan kimi liberal isimlerin, KCK'yla arayı yumuşatması için cemaate telkinde bulunduklarından şüphem yok. Hatta 2013'ten sonra cemaatin, AK Parti'ye karşı KCK ile dolaylı bir işbirliği arayışı içinde olduğu dikkatlerden kaçmıyor. Fethullah Gülen'in 2013'ten itibaren cemaat okullarında Kürtçe eğitim vermeye hazır olduklarını açıklaması, anadilde eğitime karşı olmadıkları yönünde demeçler vermesi, hükümeti yalnızlaştırma ve Kürt siyasal hareketiyle zımni uzlaşma girişimleri olarak değerlendirilebilir. Bu girişimlerin arkasında tanıdık liberallerin siyasi aklı göze çarpıyor.
Kısaca özetlersek; Gülen Cemaati'nin KCK'yla açıktan ilişki kurabileceğini düşünmüyorum. Ancak liberallerin etkisiyle dolaylı işbirliği arayışı içine girdikleri de sır değil. Fakat İmralı ve KCK, Gülen cemaatini uzun bir süredir Türkiye'nin yeni "Gladyo" örgütü ve "derin devlet" olarak niteliyor. Bu açıdan iki taraf arasında bu koşullarda yakınlaşma veya ittifak kurulmasını ben pek imkan dahilinde görmüyorum.
Yazarlar
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları





































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019