Kurtuluş TAYİZ
ABD, ne zaman bir ülkeye müdahale edecek olsa öncesinde “radikal örgüt” suçlamalarını diline dolamaya başlıyor. Afganistan, Irak ve Libya gibi ülkeler, bu suçlamalarla işgal edildi. ABD ve İsrail’in Mısır darbesine arka çıkmalarının gerekçesi de aynıydı; Müslüman Kardeşleri “radikal” olmak ve “demokrasiyi askıya almak”la suçlayıp içerideki generallerine darbe yaptırdılar. Tunus ve Yemen’deki rejim değişikliği ve iç karışıklığın arkasında da yine bu güçler vardı.
ABD’nin son günlerde Türkiye için de yine benzer bir söylemi diline doladığını görüyoruz. ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster, “Türkiye ve Katar radikal ideoloji için ana sponsor olarak rol üstlendiler”açıklamasında bulundu. FETÖ vasıtasıyla, bu suçlamalara zemin oluşturmak için az gayret sarf etmediler; MİT TIR’ları hikayesi, Türkiye’nin terör örgütlerine destek verdiği algısını oluşturmak için içeride FETÖ aracılığıyla girişilen kumpaslardan sadece biriydi.
Uluslararası haber ajansları bu algıyı güçlendirmek için Türkiye aleyhinde iki yıl kesintisiz olarak sistematik yalan üretti. Küresel medya ağının içerideki uzantıları da bu yalan haberleri 15 Temmuz’a kadar çevirip durdu.
Bu yalan haberlerle Türkiye’ye müdahale için meşruiyet oluşturmaya çalıştılar. 15 Temmuz darbe girişimiyle de Türkiye’ye doğrudan müdahale ettiler. Ne var ki sonuç alma aşamasında neticeye ulaşamadılar.
Fakat Ulusal Güvenlik Danışmanı McMaster’ın açıklamalarından anlıyoruz ki, ABD bu sevdadan vazgeçmiş değil. Türkiye’nin bölgede kurulan oyunları bir bir bozması, ABD’nin yeniden başa sarmasını beraberinde getirdi.
CIA’in Türkiye’den özür dilediği konuda, yani DEAŞ’ın desteklenmesi hususunda ABD yine eski argümanlara sarıldı. Amaç, Ankara’yı korkutmak; biliyorlar ki, bir ülke hakkında “terör destekçiliği” suçlaması gündeme geldiğinde arkasından hiç de hayırlı adımlar atılmıyor. İşte, niyetleri Ankara’yı tekrar “müdahale”yle korkutup sindirmek, “fazla ileri gidiyorsun” mesajı vermek.
ABD’de süper bir güç olmasına karşın alışkanlıklarının esiri bir ülke. Ülkeleri ve liderleri, gerçek dışı suçlamalarla korkutup ardından -ellerinden geliyorsa- demokrasi dışı müdahaleleri gündemlerine alıyorlar.
Oysa Ankara’nın son dönemde kendini güçlendirdiği yeni yanı veya özelliği, ikinci kez aynı yerden sokulmamak, aynı hatayı ikinci kez tekrarlamamak! Ankara, kendisini ABD’nin insafına bırakacak saflık dönemlerini çoktan geride bıraktı. ABD’nin içerideki kolları kesildi. Bundan sonra Pentagon’un ne korkutmaları, ne şantajı bir sonuç verebilir.
Ortadoğu’daki terör gruplarına, DEAŞ ve PKK/YPG gibi radikal örgütlere silah, mühimmat ve finans desteği sağlayanın ABD olduğu gün yüzüne çıkmış durumda. DEAŞ’ın da, PYD’nin de silah, mühimmat, finans kaynağı ABD’dir, Türkiye ve Katar değil. ABD hem terör destekçisi, hem haydut ülke.
Bu tehditlerle devleti mevcut istikametinden vazgeçirmeleri söz konusu olamaz. Türkiye, tarih sahnesine yeniden çıkmayı başardı. Ankara, Filistin ve Suriye gibi coğrafi krizlerde ana aktör olduğunu kanıtladı ve bölgesel bir güç olarak bu coğrafyanın merkezine yerleşti. Ne ABD ve İsrail’in, ne de Avrupa’nın bu gerçeği değiştirmeleri mümkün.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları






























Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.05.2019
10.05.2019
1.05.2019
22.04.2019
19.04.2019
17.04.2019
15.04.2019
12.04.2019
11.04.2019
8.02.2019