Lale KEMAL
Türkiye’nin güvenlik, savunma ve istihbarat harcamalarının, bilinen rakamlara göre geçen yıla oranla yüzde 57 artış göstermiş olmasında ilk aklımıza gelen nedenler; PKK ile çatışmaların yoğunlaşması ve Suriye ile yaşanmakta olan kriz gibi bu alandaki maliyetleri arttırıcı faktörler. Aklımıza getirip pek de tartışmadığımız ve ciddi maliyeti olan bir alan da keyfî silah alımları.
Keyfi diyorum, zira silah alımları, diğer alanlardaki askerî harcamalarda olduğu gibi parlamento süzgecinden geçmediği için gerekli olup olmadığına bakılmaksızın satın alınmaya devam ediliyor. Bu silah alımları arasında, uzun yıllardır sürüncemede kaldıktan sonra yakında ihalesinin sonuçlanması beklenen yaklaşık 4 milyar dolar tutarındaki, kısa adı T-Loramids olan hava ve füze savunma sistemi bulunuyor. Bu projeyi kapmak için doğal olarak, ihaleye katılan dört ülke firmaları ellerini oğuşturmuş beklerken bir yandan da Ankara’da lobi faaliyetlerini yoğunlaştırmış durumdalar.
Amerikan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey, önceki gün verdiği brifingde, “Türkiye’ye, özellikle insani yardım bölgeleri, balistik füze savunması ve ayrıca onların (Türklerin) istikrarsız bir kuzeydoğu Suriye ve PKK ile ilintili bazı terörle mücadele kaygıları konularında birlikte planlamalar yapmak için ekipler gönderdiğimiz zamanlar oldu,” diyordu. Dempsey’in, bu sözleri arasında yer alan “balistik füze savunması için de ekipler gönderdiğimiz zamanlar oldu” sözlerinin, Türkiye’nin sonuçlandırması beklenen füze savunma ihalesi ile bağlantılı olduğunu tahmin ediyorum.
Amerikan yönetimi ve dolayısıyla Amerikan silah sanayinin de büyük önem verdiği Türkiye’nin füze projesi, Avrupa’nın son yıllardaki en pahalı ihalelerinden birini oluşturuyor. Bu projede, Amerikan Lockheed Martin ve Raytheon firmaları Patriot3 (PAC3), Çin’in CPMIEC firması HQ- 9, Fransız-İtalyan ortaklığındaki Eurosam SAMP/T ve Rus Rosoboronexport firması da S-300 füzeleri ile yarışıyor.
Proje, 120 kilometre mesafede balistik füzeleri tesbit edip imha edecek 12 adet sistemin tedarikini öngörüyor.
İhalede en yüksek teklifi, 4 milyar doların biraz üstünde bir rakamla Amerikan ortaklığı verirken Rusların teklifinin bu miktara yakın olduğu belirtiliyor. Türkiye, gerek ulusal savunma sanayiine verecekleri iş payını arttırmaları gerekse fiyatta indirime gitmelerini sağlamak üzere firmaların, projeyle ilgili nihai tekliflerini bu ay sonuna kadar vermelerini talep etti. Başbakan Erdoğan, Milli Savunma Bakanı Yılmaz ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Özel’in, nihai karar verici olduğu savunma sanayii icra komitesinin, aralık ortalarında toplanarak, uzun süredir sürüncemede olan bu projenin şanslı firmasını yani kazanan firmayı açıklamaları bekleniyor.
Peki, NATO üyesi Türkiye’nin ittifak şemsiyesi altında balistik füzelere karşı korunma imkanı varken fazladan para verip bu füze sistemlerini satın almasına gerek var mı? Üstelik de, Amerikan yapımı ve NATO bünyesindeki balistik füzelere karşı Türkiye’yi korumakta olan radar sistemi Malatya Kürecik’te konuşlanmış iken.
Türkiye’nin, ulusal füze projesinin yaklaşık maliyeti olan 4 milyar doları, ortalama 1.80 liralık kurdan çarptığımızda eder 7.2 milyar lira. Maliye Bakanlığı’nın yeni açıkladığı verilere göre, 2013 yılında Sağlık Bakanlığı bütçesi 2.6 milyar lira. Bunun Türkçe meali şu ki, Sağlık Bakanlığı’nın toplam yıllık bütçesinin neredeyse üç katına yakın bir para füze projesi için harcanacak. Füze için ayrılan 7.2 milyar lira, ayrıca Adalet Bakanlığı için öngörülen 7.7 milyar doların biraz altında, Jandarma Genel Komutanlığı için öngörülen 6.3 milyar liranın ise biraz üstünde.
Türkiye, NATO şemsiyesi altında olası bir balistik füze tehdidine karşı korunmasına rağmen, aynı amaca hizmet edecek füze sistemlerini ayrıca almayı planlıyor ve bu projenin maliyeti, sağlık ve adalet dağıtmak için elzem olan iki bakanlık bütçesinin ya çok üstünde ya da biraz altında. Ortada, alışkanlık haline getirilmiş çok aleni yapılan fakat kabul edilemez nitelikte bir silah alımı politikası var ama sorgulayan yok.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.02.2016
25.06.2016
18.06.2016
11.06.2016
4.02.2016
28.05.2016
14.05.2016
7.02.2016
30.04.2016
24.04.2016