Markar ESAYAN
Bugün biz Ermeni Doğu Ortodoksların (Gregoryen değil) Zadik’i. Paskalya veya Diriliş yortusu olarak da kulağınıza çalınmış olabilir. Müslümanların Kurban veya Ramazan bayramları neyse, anlam ve önem olarak ona denk gelir. Bu günlerde Ermenilerin çoğu mutlaka kiliseye gider. İnançlı olmalarına gerek yoktur. Hatta kilise, din ve inançla ilgili ciddi itirazları olan Ermeniler de bu günlerde kiliseye uğrar. Tıpkı Noel, yani Dzununt yortusunda olduğu gibi.
Aslında Zadik bir günden ibaret değildir. Avak Şapat, yani Büyük Hafta denen altı günün sonunda gelir Zadik (Diriliş). Büyük Oruç’un sürdüğü elli gün boyunca, kilisedeki sunağın perdesi kapalıdır. Bu biraz da Allah’ın ve onun tüm lütuflarının olmadığı bir dünyayı anlayabilmek ve insanın varlığını sorgulaması için düşünülmüş sembolik bir çağrıdır. İnsanlar bu iki ay boyunca ya oruç ya da perhiz tutarlar. Oruç, perhiz tutmak zorunlu değildir. Hâliyle mahalle baskısı da pek olmaz. Ama bu durum bayramlarda, bu gibi özel günlerde oluşan kolektif ruh hâlini de ister istemez azaltır. Bunun iyi tarafı da vardır, olumsuz yanları da. Zaten kiliseye gelen herkes de bu birliktelik hâlini tatmayı ister. Ne de olsa, artık hayatı pek etkileyemeyen, topluma kendi rengini çok katamayan kritik sayılara gerilemişsinizdir. Bunu özel günlerde, dar alanlarda, konsantre hâlde tatmak nostaljik bir tat verir insana.
Babam bir hayırsever olduğu için kendimi bildiğimden beri cemaat hayatının içinde oldum. Babam hangi vakfın, kilisenin, mezarlığın yönetici olsa, biz de orada olurduk. Pazar günleri erkenden kalkar, babam yukarıda toplantı yaparken, ben bacak kadar boyumla, “Şabik” denen boyumdan büyük kalın kumaştan yapılmış göğsünde ve sırtında sarı yaldıza boyanmış haçlar olan on kiloluk entarinin içine girer, dünyanın en uzun ayini boyunca ayakta durmak zorunda kalırdım. Annem Çerkes olduğu için anadilim Türkçeydi ve Ermeniceyi henüz başladığım okulda öğrenmeye çalışıyordum. Üstelik ayin, “Krapar” denen eski Ermenice ile yapılırdı. Yani hiçbir şey anlamazdım. Ancak tören o kadar sembolik bir ritüele sahip, duvarları süsleyen resimler o kadar başarılıydı ki, yine de hiç sıkılmazdım. Ayinin Komünyon kısmından sonra dağıtılan “Mas” denen hamursuz ekmek geldiğinde, bu bizim için ziyafet gibi olurdu. O kadar aç olurduk ki!
Benim gibi birçok çocuk da, dışarıdan bakıldığında komik, bir o kadar da sempatik ayin giysileriyle fıkır fıkır kaynar, mugannilerden sık sık da azar yerdi. Biz “Tas” denen aşağıdaki kısımda olur, yaşça büyükler de “Khoran” denen Sunak’a çıkar, görev alırlardı. Bir de Büyük Hafta da, İsa’nın 12 havarisinin ayağını yıkamasına gönderme yapan özel bölümde, 12 küçük çocuk seçilirdi. Ben de bazen onların arasında olurdum. İki Patrik’e ayağımı yıkatmışlığım var. Bu az şey değil.
Demin bahsettiğim üzere, babam kendisini inançlı olarak tanıtan bir adam değildi, ama cemaatte önemli görevler üstleniyordu. Babam politik biri de değildi. Yani inancını mesela solcu cemaat baskısı yüzünden saklamıyordu. Sonra anladım ki, onun aslında Allah’la ciddi bir kavgası vardı. Allah’ın onu ve milletini terk ettiğini düşünmüş ve ilişkisini kesmişti. Bir kere sanırım şu soykırım tasarılarının gündeme geldiği ve Ermenilere gazetelerde küfredildiği bir günde, evde kendinden geçmiş ve Allah’a küfretmişti. Annem “Aram yapma, çarpılacaksın” diye uyardı onu. O da “Daha ne kadar çarpılabiliriz ki” diye söylenerek odasına kapandı. Ne yaptı bilmiyorum. Hayatımda onu ağlarken hiç görmedim.
Bunları niçin yazdım net bir cevabım yok. Bugün Paskalya, Diriliş günü. Bahar geliyor. Ülkede iyi şeyler oluyor. Hayat devam ediyor. İnançlı inançsız, Ermeni, Kürt Türk birarada yaşamak ne güzel diye içime hüzünlü bir sevinç doldu. Hüzün de çok değerli ve bence cennetten kovulan duygulardan değil. Belki, yeniden karşılaştığımız, kaynaşmaya çalıştığımız, yaralarımızı sardığımız bu günlerde, öteki küçük hayatlarda neler oluyor bitiyor okumak hoşunuza gider, bir katkısı olur diye düşündüm, sanırım.
Ya da sadece içimde tutamadım diyelim.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları

















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019