Markar ESAYAN
Başbakanlık Denetleme Kurulu'nun raporuna göre de Erhan Tuncel'in YİE (Yardımcı İstihbarat Elemanı) yapıldığı tarih, Trabzon Emniyet'inin talebi ve İstihbarat Daire Başkanlığı'nın onayı ile 02.12.2004... Erhan Tuncel bu durumu 'Bana teklif gelmedi, YİE olduğum bildirildi' diye yorumluyor. Bu görevlendirmeden evvel Erhan Tuncel'in Yasin Hayal ile birlikte tasarladıkları ve gerçekleştirdikleri eylemler var. Yasin Hayal'in müfettişlere verdiği ifadede Erhan Tuncel'in kendisine 'Trabzon'da misyonerlik faaliyetleri çok artmış, buradaki kilisenin papazını indirelim' dediğini, bunun üzerine Hayal'in Mart 2002'de askerden izinli geldiği süreçte Trabzon Santa Maria Katolik Kilisesi Rahibi Pierre Brunessen'i ağır şekilde darp ettiğini biliyoruz. Tabii, burada aklımıza hemen, Erhan Tuncel'in misyonerlik faaliyetlerinin 'arttığına' dair istihbari bilgiyi ve 'harekete geçilmesi' talimatını kimlerden aldığı sorusu geliyor.
17.08.2004 tarihine Trabzon Jandarma Komutanlığı'nın 3797 sayılı yazısı ile Yasin Hayal'in tüm kimlik bilgilerinin tesbit edildiği ve firarda olduğu raporuna rağmen, Hayal'in 18.08. 2004 tarihinde Sarp Sınır kapısından elini kolunu sallayarak Azerbaycan'a gittiği, 27.08.2004 tarihinde ise aynı kapıdan yurda intikal ettiği ortaya çıkıyor. Neden mi, Hayal ile ilgili bilgiler GBT kayıtlarına girilmemiştir. Hayal resmen aranmamaktadır.
Erhan Tuncel'in ifadesine göre ise, Hayal dönüşünde 'Mücadelenin bu ülkede sürdürüleceğini, şahsi olarak bir eylem gerçekleştireceğini' defalarca tekrarlamış. Bu eylem o eylem midir bilinmez ama, iki ay sonra 24.10.2004 tarihinde Mc. Donalds'ın bombalanması eylemi yapılmış, Erhan Tuncel de bu eylemden 20 gün sonra YİE olarak Trabzon Emniyeti'nde istihdam edilmiştir. Rapor 'Tuncel soruşturmadan kaçırılmıştır' diyor. Oysa bombayı yapan Erhan Tuncel olduğu gibi, Yasin Hayal'in kanlı pantolonunu da Emniyet'e kendisi teslim etmiş, ama her nedense bu kanlı pantolon delil olarak kullanılmamıştır. Pantolon Emniyet'te kaybolmuştur.
Erhan Tuncel 2006, Yasin Hayal ise 2005 yılından itibaren dinlemeye tabi tutulmuştur. Elde yeteri kadar bilgi birikmiş olmalıdır. Ancak ikisinin de dinlemeden kesilmesinin tarihi, Hrant Dink'in öldürülmesinden üç gün sonrasına denk gelir: 22.02.2007...
Mahkemeye ulaşabilen tape'lerde ciddi kesintiler vardır.
Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci'nin Trabzon Jandarma İstihbaratına Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldüreceğine dair net ihbarı da değerlendirilmemiş, cinayetten hemen sonra da, 15. 02. 2007 tarihli Jandarma Müfettişlerinin incelemesi ile böyle bir ihbar alınmadığı kanaatine varılmıştır. Çünkü belgelerin tarihleri ile oynanmış ve tahrif edilmiştir. Dink avukatlarının çabası ve itiraflar neticesinde, bu konu defalarca kapatılmak istenmesine rağmen, davaya dönüşebilmiş, ama İstanbul'daki ana dava ile birleştirilmemiştir.
Trabzon Emniyeti ile ilgili soruşturma talepleri ise, İçişleri Bakanlığı müfettişleri ve Trabzon Valiliği tarafından reddedilmiş, Dink avukatlarının itirazları da işe yaramamıştır.
BTK müfettişlerinin ulaştığı yeni bilgiler de vardır. Raporda şöyle denmektedir:
Erhan Tuncel'in müfettişlerimizce alınan ifadesinde, Hrant Dink ile ilgili fotoğrafları Emniyet görevlilerine teslim ettiği, Zeynel Abidin Yavuz'u deşifre ettiği ve Ogün Samast'ı tanımlayan bilgileri Emniyet görevlilerine ilettiği bildirilmiştir,
Engin Yılmaz'ın müfettişlerimize verdiği ifadede, Yasin Hayal'in Mc. Donald's bombalamasından sonra İstanbul'a kaçışındaki Erhan Tuncel'in rolü ve yine Hayal'in aranması sürecinde Emniyet görevlilerince Trabzon'daki bir inşaattan alındığını söylediği,
Esat Yorulmaz adına kayıtlı (Esat Yorulmaz 2007 yılında bir trafik kazasında ölmüştür) ama Hayal tarafından kullanılan numaranın bilinmemesi ve/veya irdelenmemesi ile ilgili Trabzon Emniyeti'nin zafiyeti bulunduğu anlaşılmıştır.
BTK müfettişleri bu yeni olguları hatırlattıktan sonra şöyle bir tavsiyede bulunur: 'Müfettişlerin ulaştığı bu yeni bilgiler ile Trabzon Emniyeti ve Jandarması ihbar ve bilgileri birbirleri ile paylaşmaması da birlikte ele alındığında, Emniyet ve Jandarma yeniden soruşturulmalıdır.'
Rapor özellikle Erhan Tuncel'in 15.02.2006 ve 07.04.2006 tarihlerinde iki kez Trabzon istihbarat'ına verdiği bilgiyi haklı olarak çok önemsemiş. Bu ihbarda, Hayal'in Hrant Dink'i öldüreceğini açıkça ifade ediyor. Şubat tarihli ihbar iki gün sonra İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul Emniyeti'ne bildiriliyor. Nisan tarihli Tuncel ihbarı ise merkeze iletilmiyor. Aynı şekilde cinayetten altı ay önceki Coşkun İğci'nin cinayet ihbarı da Trabzon Jandarma'da 'kaybediliyor.'
Başbakanlık müfettişleri, bu ihbarların değerlendirilmemesi, önleme çalışması yapılmaması ve Dink'in 'Hedef Şahıslar Programı'na alınmamasının soruşturulmasını tavsiye ediyor. İstihbarat Daire Başkanlığı'nın savunma gerekçesini yetersiz buluyor. Müfettişlere göre, 15.02.2006 tarihli ihbar dahi, önleme, koruma için harekete geçilmesini gerektirecek yeterliliktedir.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2 Aralık 2008 tarihinde bu rapora 'olur' vererek imzalıyor Nedim Şener ise Erdoğan ile iplerin bu raporla koptuğu ifade ediyor.
Öyle mi, değil mi bilemem... Bildiğim bu konuda yedi yıldır 'karartma' dışında hiçbir şey yapılmadığıdır. Hrant Dink konusunda siyasetten yargıya kadar çok ciddi bir özeleştiri yapmanın ve harekete geçmenin zamanı gelmiştir.
Bu kir ancak adaletle temizlenir.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019