Markar ESAYAN

Bu kir ancak adaletle temizlenir
23.01.2014
2301

 Başbakanlık Denetleme Kurulu'nun raporuna göre de Erhan Tuncel'in YİE (Yardımcı İstihbarat Elemanı) yapıldığı tarih, Trabzon Emniyet'inin talebi ve İstihbarat Daire Başkanlığı'nın onayı ile 02.12.2004... Erhan Tuncel bu durumu 'Bana teklif gelmedi, YİE olduğum bildirildi' diye yorumluyor. Bu görevlendirmeden evvel Erhan Tuncel'in Yasin Hayal ile birlikte tasarladıkları ve gerçekleştirdikleri eylemler var. Yasin Hayal'in müfettişlere verdiği ifadede Erhan Tuncel'in kendisine 'Trabzon'da misyonerlik faaliyetleri çok artmış, buradaki kilisenin papazını indirelim' dediğini, bunun üzerine Hayal'in Mart 2002'de askerden izinli geldiği süreçte Trabzon Santa Maria Katolik Kilisesi Rahibi Pierre Brunessen'i ağır şekilde darp ettiğini biliyoruz. Tabii, burada aklımıza hemen, Erhan Tuncel'in misyonerlik faaliyetlerinin 'arttığına' dair istihbari bilgiyi ve 'harekete geçilmesi' talimatını kimlerden aldığı sorusu geliyor.

17.08.2004 tarihine Trabzon Jandarma Komutanlığı'nın 3797 sayılı yazısı ile Yasin Hayal'in tüm kimlik bilgilerinin tesbit edildiği ve firarda olduğu raporuna rağmen, Hayal'in 18.08. 2004 tarihinde Sarp Sınır kapısından elini kolunu sallayarak Azerbaycan'a gittiği, 27.08.2004 tarihinde ise aynı kapıdan yurda intikal ettiği ortaya çıkıyor. Neden mi, Hayal ile ilgili bilgiler GBT kayıtlarına girilmemiştir. Hayal resmen aranmamaktadır.

Erhan Tuncel'in ifadesine göre ise, Hayal dönüşünde 'Mücadelenin bu ülkede sürdürüleceğini, şahsi olarak bir eylem gerçekleştireceğini' defalarca tekrarlamış. Bu eylem o eylem midir bilinmez ama, iki ay sonra 24.10.2004 tarihinde Mc. Donalds'ın bombalanması eylemi yapılmış, Erhan Tuncel de bu eylemden 20 gün sonra YİE olarak Trabzon Emniyeti'nde istihdam edilmiştir. Rapor 'Tuncel soruşturmadan kaçırılmıştır' diyor. Oysa bombayı yapan Erhan Tuncel olduğu gibi, Yasin Hayal'in kanlı pantolonunu da Emniyet'e kendisi teslim etmiş, ama her nedense bu kanlı pantolon delil olarak kullanılmamıştır. Pantolon Emniyet'te kaybolmuştur.

Erhan Tuncel 2006, Yasin Hayal ise 2005 yılından itibaren dinlemeye tabi tutulmuştur. Elde yeteri kadar bilgi birikmiş olmalıdır. Ancak ikisinin de dinlemeden kesilmesinin tarihi, Hrant Dink'in öldürülmesinden üç gün sonrasına denk gelir: 22.02.2007...

Mahkemeye ulaşabilen tape'lerde ciddi kesintiler vardır.

Yasin Hayal'in eniştesi Coşkun İğci'nin Trabzon Jandarma İstihbaratına Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldüreceğine dair net ihbarı da değerlendirilmemiş, cinayetten hemen sonra da, 15. 02. 2007 tarihli Jandarma Müfettişlerinin incelemesi ile böyle bir ihbar alınmadığı kanaatine varılmıştır. Çünkü belgelerin tarihleri ile oynanmış ve tahrif edilmiştir. Dink avukatlarının çabası ve itiraflar neticesinde, bu konu defalarca kapatılmak istenmesine rağmen, davaya dönüşebilmiş, ama İstanbul'daki ana dava ile birleştirilmemiştir.

Trabzon Emniyeti ile ilgili soruşturma talepleri ise, İçişleri Bakanlığı müfettişleri ve Trabzon Valiliği tarafından reddedilmiş, Dink avukatlarının itirazları da işe yaramamıştır.

BTK müfettişlerinin ulaştığı yeni bilgiler de vardır. Raporda şöyle denmektedir:

Erhan Tuncel'in müfettişlerimizce alınan ifadesinde, Hrant Dink ile ilgili fotoğrafları Emniyet görevlilerine teslim ettiği, Zeynel Abidin Yavuz'u deşifre ettiği ve Ogün Samast'ı tanımlayan bilgileri Emniyet görevlilerine ilettiği bildirilmiştir,

Engin Yılmaz'ın müfettişlerimize verdiği ifadede, Yasin Hayal'in Mc. Donald's bombalamasından sonra İstanbul'a kaçışındaki Erhan Tuncel'in rolü ve yine Hayal'in aranması sürecinde Emniyet görevlilerince Trabzon'daki bir inşaattan alındığını söylediği,

Esat Yorulmaz adına kayıtlı (Esat Yorulmaz 2007 yılında bir trafik kazasında ölmüştür) ama Hayal tarafından kullanılan numaranın bilinmemesi ve/veya irdelenmemesi ile ilgili Trabzon Emniyeti'nin zafiyeti bulunduğu anlaşılmıştır.

BTK müfettişleri bu yeni olguları hatırlattıktan sonra şöyle bir tavsiyede bulunur: 'Müfettişlerin ulaştığı bu yeni bilgiler ile Trabzon Emniyeti ve Jandarması ihbar ve bilgileri birbirleri ile paylaşmaması da birlikte ele alındığında, Emniyet ve Jandarma yeniden soruşturulmalıdır.'

Rapor özellikle Erhan Tuncel'in 15.02.2006 ve 07.04.2006 tarihlerinde iki kez Trabzon istihbarat'ına verdiği bilgiyi haklı olarak çok önemsemiş. Bu ihbarda, Hayal'in Hrant Dink'i öldüreceğini açıkça ifade ediyor. Şubat tarihli ihbar iki gün sonra İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul Emniyeti'ne bildiriliyor. Nisan tarihli Tuncel ihbarı ise merkeze iletilmiyor. Aynı şekilde cinayetten altı ay önceki Coşkun İğci'nin cinayet ihbarı da Trabzon Jandarma'da 'kaybediliyor.'

Başbakanlık müfettişleri, bu ihbarların değerlendirilmemesi, önleme çalışması yapılmaması ve Dink'in 'Hedef Şahıslar Programı'na alınmamasının soruşturulmasını tavsiye ediyor. İstihbarat Daire Başkanlığı'nın savunma gerekçesini yetersiz buluyor. Müfettişlere göre, 15.02.2006 tarihli ihbar dahi, önleme, koruma için harekete geçilmesini gerektirecek yeterliliktedir.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 2 Aralık 2008 tarihinde bu rapora 'olur' vererek imzalıyor Nedim Şener ise Erdoğan ile iplerin bu raporla koptuğu ifade ediyor.

Öyle mi, değil mi bilemem... Bildiğim bu konuda yedi yıldır 'karartma' dışında hiçbir şey yapılmadığıdır. Hrant Dink konusunda siyasetten yargıya kadar çok ciddi bir özeleştiri yapmanın ve harekete geçmenin zamanı gelmiştir.

Bu kir ancak adaletle temizlenir.

 
Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar