Markar ESAYAN
Anayasa Mahkemesi'nin 'Twitter' kararı bana 2007'deki '367 kararını' hatırlattı. AYM'nin iç hukuk yolları tükenmeden bireysel başvuru hakkı ve soyut bir 'özgürlük' vurgusu üzerinden karar alması ciddi bir kaos yaratmaya aday. Yargısal hiyerarşiyi, süper bir Yargıtay yaratarak alt üst etmek, zaten yargının aldığı ağır yarayı daha da büyütecek cinsten. CHP'nin yaratılan bu mekanizmayı Ankara seçimleri üzerinden kullanacağı da ortadayken, AYM'nin 'bu daveti' gerçekten vahim.
Nitekim YSK'nın ret kararı ile Mansur Yavaş'ın AYM'ye başvuracağı kesinleşti. Oysa YSK'nın kararları kesin.
Twitter üzerinden Erdoğan'ın 'karizmasını çizmek' ve zayıf da olsa Ankara seçimlerinde kaos yaratacak bir sürece yol açmak akla ister istemez cumhurbaşkanlığı seçimlerini getiriyor. Haşim Kılıç, AYM'nin kararını alkışlayan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü teyit ederek 'kararın oybirliği' ile alındığını söylemekte. Bu durumu daha da vahim hale getiriyor. Bu kadar tartışmalı bir konuda AYM'nin oybirliği ile bir karar alması, iç hukuk yolları tükenmeden 'telafisi güç mağduriyetleri önlemek' adına kendisini ortaya atması ilginç. Çünkü konu eğer özgürlükler ise, Twitter konusunda asıl konu, bireyin özgürlüklerinin ve haklarının çiğneniyor olmasıdır. Twitter'ı sorumluluktan azade ederek, bu çelişki ortadan kalkmış değildir.
Çünkü konu bir özgürlüğün bir yasağa karşı savunulması değildir. Soyut bir özgürlük kararının, vatandaşların somut hak gaspını daha da meşru hale getireceği ortadadır. Bugün sosyal medya kişilik haklarının ihlal edildiği, gerçek hayatta suç olan birçok eylemin cezasızlık ilkesi sağlanarak rahatça sergilenebildiği bir ortam haline gelmiştir. Merak edilen husus, AYM'nin nasıl olup da, kendi vatandaşlarının bunca mağduriyeti ortada dururken, bunlara atıf bile yapmadan bu kararı oybirliği ile almış olduğudur.
Yargı, eylemini kararlarıyla ortaya koyar. Tarafsız, kokusuz, renksiz ve gözü siyasi anlamda kör olmalıdır. Yargı bir ülkede siyasetin, yürütmenin alternatifi gibi davranamaz, olur olmaz yerde açıklama yapmaz. 17-25 Aralık süreçlerinde gözümüze ayakkabı kutuları ve yolsuzluk iddiaları sokularak bir darbe girişimi dokunulmaz kılınmak istenmişti. Kimsenin yolsuzlukları savunduğu veya iddiaları görmezden geldiği yoktu; hala da yok. Ama kimse de olan bitenin garipliğini, yargının, emniyetin otonom bir yapı gibi siyasete müdahale ettiği gerçeğini de yadsımak durumunda kalamazdı. Bu süreçte çok etkili olan sosyal medya imkânlarının suiistimal edilmesi karşısında da toplum dehşete düştü. Hiçbir kural ve ilke tanımadan, toplum, medya ve siyaset, şantajlarla dehşet uyandırılarak teslim alınmak istendi.
Erişimin engellenmesi yönünde alınan kararlara dayanak olan mağduriyetler bir yana, sosyal medyanın bu suiistimali ve 17-25 Aralık sürecindeki gariplikler kıymetli mahkeme üyelerinin hiç mi dikkatini çekmemiştir? Sayın mahkeme üyeleri ve Sayın Haşim Kılıç Türkiye'de değil de, uzak bir diyarda mı ikamet etmektedirler?
Gelelim bununla bağlantılı olarak cumhurbaşkanlığı seçimlerine…
Daha önce de yazmıştım. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde Sayın Abdullah Gül'ün nasıl tavır alacağı konuşuluyor. Bunlar konuşulurken de, sanki Sayın Gül bir istikrarsızlık unsuru olmaya adaymış gibi gösteriliyor. Bu Sayın Gül'e büyük bir haksızlık. Hem Gül, hem de Erdoğan, her fırsatta üzerine basa basa 'Bu konuda bir kriz yaşanmaz, aramızda konuşur, istişare eder noktayı koyarız' dedikleri halde, bir kriz havası yaratılmaya çalışılıyor.
Sayın Gül makamının tarafsızlığı nedeniyle daha fazlasını ifade edemese de, açıkça 'Bir kriz, ülke menfaatine veya yol arkadaşımın aleyhine bir tavır beklemeyin' demeye getiriyor.
Paralel yapı, Erdoğan karşıtı ittifaka tam destek vererek 30 Mart'a giden süreçte seçimleri bir darbeye dönüştürmek için elinden geleni yaptı ve medyaları da buna destek verdi. Peki Sayın Gül'den beklenen ne? Erdoğan'ın karşısına çıkıp, bu konsorsiyumun adayı olacağı mı? Gül bu yapının karanlık amaçlarının nesnesi olur mu? Gül'e bundan daha büyük haksızlık yapılabilir mi?
Erdoğan muhtemelen Çankaya için aday olacak. Başbakan'ın kim olacağını da Erdoğan ve partili kurmaylar belirleyecek. Bu isim Gül de olabilir, bir başka değerli isim de. Ama buradan bir kaos çıkmasını bekleyenler düş kırıklığına uğrayacaklar.
10 Ağustos'a giden süreç, beklenenin aksine çok daha sorunsuz ilerleyecek gibi görünüyor. Çünkü ülke kişisel, küçük hesapların ötesinde kritik bir süreçten geçiyor. Ülkenin dümenindeki siyasetçiler de bu tarihsel sorumluluğun farkında.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları













































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019