Markar ESAYAN
Rahmetli aile büyüğüm Ohannes Amca, Anadolu'nun bağrından çıkmış özdeyişler ve meseller anlatır, beni hayata hazırlamaya çalışırdı. Bunu programlı mı yaptı, bendeki merak mı onun dilinin çözülmesini sağlıyordu bilmiyorum. Kendisi bir ozan, aşıktı. Yanlış bir kanser teşhisi yüzünden konuşma yetisini yitirmişti. Hani şu telefon gibi bir aleti gırtlağına dayar elektronik bir sesle konuşurdu. Babamın dükkanına geldiğinde, eğer oradaysam çok mutlu olur, beni karşısına alıp anlatmaya başlardı. Sivas'ta fayton imalatı yaptığı zamanları, dedem Markar Ağa'nın yiğitliklerini vs.
Yaşlı kuşağın ailenin genç kuşağı ile birarada olmasının ne kadar önemli olduğunu erken zamanda fark ettim. Koskoca bir hafıza, geçmişin tüm mirası, bu şekilde yeni nesle aktarılıyordu. Kafamdaki Anadolu imajı Ohannes ve Nışan amcaların anlattığı hikayelerle biçimlenmişti. Böylelikle geçmiş ve kökler konusunda, ama özellikle de bir travma eşliğinde koparıldığımız Anadolu hakkında olumlu bir resme onlar sayesinde sahip oldum.
Bana insan ve komşu sevgisini, insanın toprakla ilişkisini, aidiyet duygusunu ve kimseyi dininden, ırkından ötürü kategorize etmemek gerektiğini mesellerle, sıradan insan hikayeleri ile anlattılar, hafızama yerleştirdiler. Ne ilginçtir ki, bu iki uzak akrabam, daha yakınlarımız bizi tecrit ederken, Çerkes olan annemi başlarının üstünde tutmuşlar, onu ırkı ve kimliği ile değil, insanlığı ile değerlendirmişlerdi. Rahmetli Hüseyin Dayım (annemin dayısı) ile de aynı deneyimi yaşamıştım. Bir 'gavura' varan yeğenini defterden silmemiş, babamı insanlığı ile takdir etmiş ve hep yanımızda olmuştu.
Ohannes Amca bana 'Oğlum' derdi, 'Allah neden insana bir ağız iki kulak vermiş? İki kez dinleyip bir kez konuşalım diye' demişti. 'Omzunda görünmez bir heybe olsun. Bir cebi göğsünde, bir cebi sırtında. Faydalı, güzel, dostça nasihatleri öndeki cebe koyacaksın ve onlardan hep faydalanacaksın. Kem sözleri, aşağılamaları, tehdit ve küfürleri ise arka cebe koyacaksın. Ve hep, ne olursa olsun iki kez düşünüp, bir kez konuşacaksın. Kalbini temiz tutarsan, insanları kırmazsın, çünkü ağız yürekten taşanı söyler. Kabın içi kirliyse, dışının temiz olması bir şey ifade etmez.'
İnsanlar gerçekten çok acımasız olabiliyorlar. Hayat gerçekliği aşacak denli vahşileşebiliyor sık sık. Sanki insanın içinde bir melek ile bir şeytan aynı anda mesken tutmuş ve uyanmayı bekliyor. Peki neden bazı insanlar kötü olmayı, bazıları da iyi olmayı seçiyor? Bir insanı katil yapan ile kahraman yapan şey nedir? Ya da, neden konuşurken aslında kendimizi ve çevremizi de bina ettiğimizi unutur bu kadar sorumsuz davranırız bazen? Yediğimiz her gıdanın aynı zamanda bir ilaç veya zehir olması gibi, sarf ettiğimiz veya duyduğumuz her kelime de şifa veya mahv getirebilir. Hiçbir şey boşa gitmiyor bu varoluşta.
Gazze'de çoğu kadın ve çocuk 100 insanın öldürülmesi karşısında, 'Savaş böyle bir şey, çocuklar da ölür' diyebilen insanlar var. Ya da, bir sanatçı çıkıp, güya katliama tepki adına yeni bir şey bulmuş gibi, 'Hitler haklıymış, az bile yapmış' diyebiliyor. Gazze, Deyr El Zor, Sreberenitsa veya Auschwitz'in birbirinden ne farkı var? Hepsinde de çocuklar, kadınlar ve masum insanlar kötücül bir zihniyet tarafından katledildi. Bir çocuğun ölümünü, Müslüman, Hıristiyan veya Yahudi olmasına bakarak değerlendirebilir miyiz? Yahudi kentlerinde Kassam füzeleri yüzünden ürken Yahudileri, can veren 100 Filistinliden daha çok gören Batı medyasına boşuna mı tepki duyuyoruz? Veya ABD ve Avrupa'da İsrail devletinin acımasız saldırılarına karşı gösteri yapanların arasında Yahudilerin, Hıristiyan dinadamlarının da olduğunu gördüğümüzde, insanlığa inancımız artmıyor mu?
Hala insanlar ile devletleri birbirinden ayırma konusunda yeteri kadar kafalar net değil sanki. Filistinli çocuklar biz ırkçı söylemler ile popülizm yapalım diye ölmüyorlar. Antisemitizm başka, antisiyonizm başka bir şey. Ve bu tür çürük söylemler sadece İsrail devletinin cinayetlerini meşrulaştırıyor.
Birkaç yazı öncesinde Hinduların ve Müslümanların tekrar birbirini öldürmeye başlamasından sonra ölüm orucuna yatan Gandi ile çocuğu öldürülmüş bir Hindu'nun arasında geçen diyaloğu aktarmıştım. Hindu baba çocuğunun öcünü almak istiyordu ve Gandi'ye ne yapması gerektiğini sordu. Gandi ona şöyle dedi: 'Şimdi git ve babası Hindular tarafından öldürülmüş bir Müslüman yetim bul. Onu evlat edin, onu sev ve iyi bir Müslüman olarak yetiştir.'
Eminim bu sanatçımız da boşboğazlığının nereye vardığının farkında değil ve o korkunç fotoğrafları gördüğünde öfkesine gem vuramamış, iki kez düşünmeyi akıl edememiş.
Halbuki nefreti arttırmaktan çok daha faydalı şeyler var yapabileceğimiz.
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları







































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019