Markar ESAYAN
HDP’nin bu seçimlerde kilit parti olacağına dönük beklentiler, tahminler, aslında Çözüm Süreci’nin bir sonucu... PKK, 2011 yılında Siirt’te olduğu gibi içinde altı kadın bulunan araçları havaya uçurur, 6-8 Ekim’de 52 vatandaşı linç eder ve özür bile dilemezken, Çözüm Süreci’nin yaşanmadığı bir süreçte HDP kendi kemik oylarını dahi koruyamazdı. Selahattin Demirtaş’ın değil yüzde 9.7 oy alması, HDP’nin cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday göstermesi bile komik kaçardı. (Dört kadının öldüğü Siirt’teki saldırıda ağır yaralanan Nuran Evin olaydan sonra yatağa mahkum oldu, arkadaşı Gülcan Olgaç’ın ise bir bacağı kesildi, protez bacak takıldı.)
Çözüm Süreci’nin merkez formülü zaten silahın tasfiyesi ve siyasetin güç kazanmasıdır. Ancak bu formülde HDP ve Çözüm Süreci arasında ters orantılı bir ilişki gelişti. HDP barışı önceleyerek değil, Çözüm Süreci karşıtı ittifakın piarıyla destekleniyor. Tedirgin edici olan AK Parti’nin oylarına ne olacağı değil, bu bayatlamış propagandayı bir kenara bırakalım. Sorun HDP’nin (doğal olarak Kandil’in) şiddetle ilişkisini kesmemiş olması, gizli ajandayla yol alması, Çözüm Süreci’ni düşman belleyen vesayet ittifakıyla “ortaklaşmaya” gitmesidir.
Çözüm Süreci’ni desteklerken, kendimizi bir mühendisliğin içinde mi bulacağız?
Bu AK Parti’den öte, Türkiye’nin geleceği ile ilgili bir risktir. HDP pek ala AK Parti’ye özgürlükçü/sert muhalefet ederek, şiddet kartını reddederek, bu arada paralel yapıya, vesayet ittifakına da aynı sertlikte karşı çıkarak çok daha geniş bir kesimden oy isteyebilirdi. Bu siyaseten rasyonel ve sosyolojik gerçeğe daha uygun bir davranış olurdu. İnsanlar HDP’yi demokrasinin bir güvencesi, potansiyel ana muhalefet partisi olarak görmeye başlar, bunun kendisi bile Çözüm Süreci’ni ilerleten bir unsur olurdu.
Ama hikâye çok farklı gelişiyor ve şüpheler de bundan.
Şimdi bakıyorsunuz, HDP ve Sayın Demirtaş üzerinde, vesayet ittifakı ile girişilen işbirliğini örtme amaçlı bir demokrasi tacı oluşturulmaya çalışılıyor. Bunu yapanlar düne kadar Kürtleri öldüren, inkâr eden ve son 13 yıllık dönüşümü engellemeye çalışan yapı… Ha bir de sekiz bin KCK’lıyı hapse atan paralel yapının HDP’ye desteği eklendi buna. Bu formatı sadece yerli unsurlarla anlamaya çalışmak saflık olur. Bu hesap, Çözüm Süreci’nin dönüştürücü gücünden tiksinen üst aklın maestroluğunda ilerliyor gibi. Çünkü bu projenin başarısı tüm bölgede büyük bir değişimin ilk hamlesi olacak.
Dolmabahçe Sarayı’nda Öcalan’ın bildirisi okunuyor. Adımların en esaslısı… Bu hükümetin iyi niyetini, ama ciddi bir risk üstlendiğini de gösteren tarihi bir olay. Öcalan’ın bahar aylarında, yani tarih vererek silahsızlanma kongresi toplanması çağrısı yaptığı noktada, Demirtaş tıpkı 3 Ocak 2013 İmralı ziyaretinden sonra yaptığı gibi zehir zemberek açıklamalar yapıyor, “Hükümetin pratiği barış adına zerre kadar ümit vermiyor” diyor. Öte yandan, Cemil Bayık “Erdoğan tımarhaneye kapatılmalıdır” diye sinkaflı sözler sarf ederken, “Zaten bu nedenle Erdoğan’ın siyaset döneminin sonuna gelinmektedir. Artık beklenti yaratıp oyalama politikası teşhir olmuştur. Bu politika karaya vurmuştur. Ya Kürt sorununda adım atacaktır ya da gidecektir” diye tehditler savuruyor.
Aynı Bayık, “Erdoğan IŞİD’in halifesidir. Süleyman Şah’ı IŞİD karargah olarak kullanıyor” da demişti.
Dün itibarıyla da Dağlıca’da PKK askere havan ve makinalılarla saldırı düzenliyor…
Peki sürekli tehdit ve yalana dolana başvuran HDP/Kandil’in bugün beyaz Türkler, ulusalcılar, eski liberaller ve paraleller tarafından demokrasi havarisi olarak el üstünde tutulması nedendir? Bu demokrasi havarisi örgüt, 3 Ocak 2013’ten sonra hangi adımları atmıştır?
Koca bir hiç… 52 vatandaşı linç etmiş, Güneydoğu’da hamile eşinin yanında insanların kafasına sıkmıştır. 8 Mayıs’ta “çekilme başlıyor” demiş, sonra Gezi’de başlatmadığı çekilmeyi de durdurmuştur. Daha sonra da “Çektiklerimizin yerine daha fazlasını gönderdik” açıklaması yapmıştır.
Ayaklanma, cinayet, dezenformasyon ve darbe ittifakıyla gidilen bir seçim süreci…
Hükümetin süreçte attığı adımları saymak için ise yerimiz yeterli değil.
Kimse bunu demokratik muhalefet diye yutturmasın. Bu haliyle Çözüm Süreci’ni araçsallaştıran bir savaş mekaniği işliyor.
Barış için elini uzatana vurup, Kürtleri öldürenlerle, inkâr edenlerle, siyaseti, sokağı Kürt canı üzerinden karıştırmayı hesap edenlerle yürümeye strateji veya muhalefet denemez. Bu hükümeti açık sulara çekip kayığı batırma amaçlı bir projeye benziyor.
Ve tekrar, burada sorun hükümetin değil, Türkiye’nin geleceğidir. Bu ikisi özdeşleşmişse, bu analiz yapandan bağımsız tarihsel bir gerçekliktir.
HDP’nin yeri, senaryolar değil, bu tarihsel gerçeklik olmalıdır. Fakir Kürt ve Türk çocuklarının yaşamı üzerinden strateji kurulmaz.
Yazarlar
-
Taha Akyol‘Azerbaycan Turan yolu’ 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKomisyon'un çimentosu Bahçeli 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURRojbaş İmamoğlu, geçmiş olsun Evre ve yeni YAE’cilere dostane uyarılar… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciDemokrasi işgal edilirse… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur Akgün8 Ağustos mutabakatı… 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktanİktidar, Bahçeli’nin hukuk uyarılarını dikkate almalı 13.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
9.05.2019
2.05.2019
24.04.2019
21.04.2019
18.04.2019
16.04.2019
13.04.2019
10.04.2019
3.02.2019
28.03.2019