Markar ESAYAN
Nasıl olup da, bu kadar güzel bir kadının bu pespaye adama âşık olduğunu anlayamıyordu hiç. Zengin ve yakışıklıydı, havalıydı, kendine güveni tamdı. Ama kendisini reddeden kadın, bu alımlı ve özel kadın, kendi emrinde çalışan, şirketteki oda arkadaşının dışında kimsenin tanımadığı silik bu adama âşık olmuştu. Bu tüm fizik yasalarına, akla ve dünyaya aykırıydı. Aklını günlerdir bu düşünce işgal etmişti. Nasıl olup da, bu alımlı, zeki ve özel kadın bu partal giyimli adama âşık olmuştu?
Akşam yemeğe çıkarttı adamı. Onu yakından tanımaya, elde edemediği kadının bu adamda bulduğu şeyin sırrını çözmeye çalışacaktı. Adam da, patronunun bu ani ilgisinden kuşkulanmamış değildi. Göründüğünden daha zekiydi. Ama patronuna hayır diyememişti. Önemli bir ayrıntı daha; o iyi bir insandı. Bazı insanlar iyidir. Bazıları ise kötü. Bu böyledir. Neden, niçin öyledir, pek bilemezsiniz. İyi insanlar vardır. İyilik olsun isterler. İyiliğe doğal bir akışları vardır. Bazıları da kötüdür. Kötüdür ve kötülüğe eğilimleri hayatlarının bir parçasıdır. Ama bu adam, iyi bir adamdı.
Gece içkiyle gittikçe ağırlaşmış, sohbet sohbeti açmıştı. Patron adamı tanıdıkça, aslında ne kadar doğal bir espri yeteneği olduğunu fark etmişti önce. İnsanı güldürüyor, ama bunu öyle doğal yapıyordu ki, sadece güldüğünden değil, zorlamasızlığın masumiyetiyle bezenip, pastanın çileği gibi, mükemmel bir ruh durumunda buluyordu insan kendini. Partal giyimine, kendine güvensiz hallerine ve utangaçlığına bakıldığında hemen çöp tenekesine atılan bu tür insanların çamura düşmüş birer değerli taş olduğunu görmek, adamı paslı bir teneke gibi hissettiriyordu. Üstelik onu teneke gibi hissettiren şeyde, bu zavallının hiçbir payı yoktu. Patron buna daha da içerleniyordu.
Ama merakı hâlâ tatmin olmuş değildi. Bir kadın, kendisini güldürdüğü için bir adama ne kadar âşık kalabilirdi ki? Bu ona göre bir insanı en fazla birkaç gün tatmin eder, sonra gerçeklere dönmez miydi? O nedenle geceyi uzatıyordu. Onun biraz daha sarhoş olmasını ve âşık olduğu kadınla yaşadıklarını kendisine kendiliğinden anlatmasını umuyordu. O zaman belki bu ilişkinin sırrını çözebilirdi.
Daha fazla dayanamayıp, bara geçtikten hemen sonra ona kafasındaki soruyu sordu:
“Ona neden âşıksın?”
Bu soruyu kendisine sorsalar hemen cevap veremezdi. “Güzel bir kadın” demek yeterli değildi. Hatta şu an dahi, bu kadını neden arzuladığını bilmiyordu. Tereddüt etti kendi sorusundan. Bu tereddüdü, karşısında omuzları düşmüş halde oturan zavallı adamda da görmek istedi. Ama olmadı. Birkaç saniye sonra, sanki hayatı boyunca bu ana hazırlanmış, bu sorunun sorulmasını yıllardır bekliyormuşçasına sakin bir şekilde cevapladı. Cevabı verirken gözleri parlıyordu:
“Çünkü o, benim en iyi karakterimi ortaya çıkartıyor...”
“Çünkü o, benim en iyi karakterimi ortaya çıkartıyor...”
“Çünkü o, benim en iyi karakterimi ortaya çıkartıyor...”
Yüzlerce kez tekrarlandı bu cevap beyninin içinde; oradan ruhuna sızdı ve bir bıçak gibi saplandı yüreğine. Kıskançlık ve öfkeye dönüştü kalp acısı. Böyle bir cümle için tüm servetini feda edebilirdi. Hayır, cümlenin kendisi için değil tabii. Bu cümleyi yüreğinde duyumsayıp, onu söyleyebilecek bir insan olabilmek için... Masaya kibir ve öfkeyle vurdu. Bütün bar onlara baktı. Adam da sakince ona bakıyordu. Sanki aklından geçen her şeyi, onun neden kızdığını biliyor gibiydi. Gözlerinde dostluk vardı; “Seni anlıyorum, istersen sen de yapabilirsin” der gibi... Bu onu daha da öfkelendiriyordu. Bir kez daha vurdu bar masasına.
“Lanet olsun! Gitmiş bir şair bulmuş!” Adam şair değildi. Bu önemli de değildi. O bir muhasebeciydi. Ayakkabıcı veya bir borsacı da olsa fark etmeyecekti. Hikâye böyle yaşanacaktı yine.
Patronun hayatına belki yüzlerce kadın girmiş çıkmıştı ama kadınları hâlâ tanımıyordu. Aslında erkekleri de tanımıyordu. Aşkın mümkün olup olmadığını bile düşünmemişti hiç. Çıplak bedenler, mıknatıslı o hacıyatmazlar gibi, değip değip uzaklaşmışlardı birbirlerinden. Halbuki, aşk önce zaman mevhumu yitirildiğinde belirirdi, o bunu bilmezdi.
Aşk, iki kişinin birlikte uzun zaman hiç konuşmadan oturup, birbirlerine batmadıklarında ortaya çıkardı. Bedeninizin doğal bir uzantısı gibi, ruhunuzun bir parçası gibi, kolunuzdan, saçınızdan sıkılmadığınız gibi...
Adam bu kutsal cümleyi, hissettiğini dolaysız bir şekilde dışarı vurarak elde etmişti, bir şair olduğundan değil. O kadın, kendini ona âşık eden kadın, ona bu hissi veriyordu. Daha çirkin, daha fakir olsaydı da o, bu ona yetecekti.
Aşkın çok karmaşık bir yapısı vardı muhakkak. Ama onun için önemli olanı bu cümleyle özetlemişti işte. Yüksek olasılıkla, kadına sorulduğunda da buna benzer bir cümle dökülecekti ağzından. Aşk, sağlamasını ötekinde yapar.
Sizde en iyi karakteri ortaya çıkaran kişi.
Ona dikkat edin.
Ona âşık olabilirsiniz.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Operasyon çökünce...
9.05.2019 - Kızgın demiri soğutma yöntemleri...
2.05.2019 - Müzik ve terör örgütü listelerinin benzerlikleri...
24.04.2019 - Taşın altına elini yine Erdoğan koydu...
21.04.2019 - Millet İttifakı neye kuluçka oldu?
18.04.2019 - Organize kötülüğün peşini bırakmayacağız...
16.04.2019 - CHP'nin 2019 resmi
13.04.2019 - Mazbata fetişizmi neye delalet?
10.04.2019 - 31 Mart’ta Türkiye neyi başardı?
3.02.2019 - Bu seçimin adaletsizliği…
28.03.2019
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları



















































































Onur Dinçer
Bir de şu var: kendisine Türk diyenler ne kadar Türk? Genetik gösteriyor ki onlarda Türk geni çok sınırlı.
Hrac Madooglu
Turkum demekle, Turk olmakla kurtulacaksak bu kabustan olalim kurtulalim. Ama o kadar basit degil. Bu sefer de donme derler. Donme olmak Ermeni, Yahudi, Laz, vs olmaktan da beter. ikidebir bir kafatasi avcisi cikip gizli Ermenilerden, Sabetayci seytanlardan, Rum kirmalarindan bahsediyor bu ulkede. istedigin kadar "ben Turkum" de, pacani siyiramazsin.