Mehmet ALTAN
Erdoğan, 2 Mayıs’ta Özgür Özel ile ilk buluştuğunda Türkiye hukuk üstünlüğü endeksinde 142 ülke arasında 117. sıradaydı.
Bir gün sonra 3 Mayıs’ta, Erdoğan cuma namazı çıkışında görüşmeyle ilgili “Siyasette yumuşama dönemine girdik” dediğinde de CHP lideri Özgür Özel “Yumuşama lafını sevmiyorum, normalleşme” diye konuştuğunda da aynı sırada duruyorduk.
xxxxxxx
Türkiye neden “hukukun üstünlüğü endeksinde” 142 ülke arasında 117. sırada?
“Hükümetlerin ellerindeki yetkiler, yolsuzluk, açıklık ve şeffaflık, temel haklar, düzen ve güvenlik, düzenleyici uygulamalar, hukuk mahkemeleri ve ceza adaleti” başlıkları altında yapılan bilimsel ölçümlerde sürekli irtifa kaybettiği için.
Bu kriterlerin hepsinde ortalamanın altında ama en korkunç durumda olduğu alan ise “ceza adaleti.”
Ceza adaleti ne?
“Ülkelerin ceza sistemlerinin, hükümetlerin etkisinden ne derece azade olup olmadığının incelenmesi” kriteri.
xxxxxxx
Yargının hükümetin etkisi altında olduğu bir ülkede “yumuşama” ya da “normalleşme” nasıl olur?
Siyasal iktidarın yargıdan elini çekmesiyle…
Yargının hukuku boğmasına son vermesiyle…
HSK’nın evrensel hukuka sahip çıkmasıyla.
Bunun böyle olması gerektiği AKP kendi parti programında da kabul ediyor zaten… 2001’de bunları vaat ediyorlardı:
Demokrasinin hukuk yoluyla varlık kazandığı demokratik hukuk devletinde; hukukun evrensel ilkelerine saygı, hak arama yollarının açık tutulması, kanun önünde eşitlik, bireysel hak ve özgürlüklerin korunması, devletin hukuka bağlılığının güvence altına alınması temel değerlerdir.
Bu değerlerin hayata geçirilmesi anayasa, yasalar ve bağımsız bir yargı ile mümkündür. Partimiz hukukun üstünlüğüne dayalı yönetim anlayışının teminatı olacaktır.
Ülkemiz bugün hukuk devletinden ziyade kanun devleti görüntüsü vermektedir. ‘Devletin hukuku’ yerine ‘hukuk devleti’ anlayışının esas olması gerekir.
Kanunları hukuka, hukuku evrensel adalet ve insan hakları esaslarına dayandırmadıkça, Türkiye gerçek bir hukuk devleti olamaz ve uluslararası camiada saygın bir yer edinemez.
xxxxxxx
Programa bunları yazdılar, bir süre de bu yolda yürüdüler… O yıllar, Türkiye’nin dünyanın yıldızları arasında olduğu, her yerde saygı gördüğü, kalkındığı, bütün Müslüman ülkelerin hayranlıkla izlediği bir ülke olduğu yıllardı.
Sonra bu yoldan döndüler… Söylediklerinin tam tersini yaptılar… Ve battık… Sağlam bir tek kurum kalmadı, hepsi birden çöktü.
Bu durumda “yumuşama” ya da “normalleşme”, en azından AKP’nin kendi programına ihanete son vermesi anlamına gelmez mi?
Veya bunun için CHP’nin yeri göğü inleterek hukuk devletinin inşasına tavizsiz öncelik etmesi gerekmez mi?
Maalesef ikisi de olmadı.
xxxxxxx
Geçen gün CHP Genel Başkanı Özgür Özel bir Youtube kanalındaki röportajında bunu müthiş bir rahatlıkla ifade etti.
Şunları söylüyordu:
Normalleşme bitti diyorlar, bitmedi. Ben gerekli görürsem gider Erdoğan ile bir daha konuşurum.
28 Şubat paşalarını istedim, hallettiler; ben de teşekkür ettim.
Bu Youtube röportajı sırasında da Türkiye hukuk endeksi sıralamasında gene 142 ülke arasında 117 sırada durmaya devam ediyordu.
Türkiye bu sıralamada Nijer, Siena Leone, Guatemala, Madagascar, Angola, Kolombiya gibi ülkelerin altında yer alıyor.
Mevcut durumu koruyarak yumuşama ya da normalleşme olabilir mi?
xxxxxxx
Hukuk düzeniniz nedir?
“Paşaları istedim, hallettiler” düzeni.
Yumuşama ya da normalleşme ne?
İstenen paşaların verilmesi.
Ülkedeki çoğunluğu ümitsizliğe sevk eden, ana muhalefet partisinin genel başkanının ne söylediğinin farkında bile olamayacak kadar bu durumu içselleştirmiş olması.
“Tek adamdan” yargıya emir vermesini istemenin, bununla övünmenin, bu hukuksuzluğu meşrulaştırdığını kavrayamaması.
xxxxxxx
Ana muhalefetin talep etmesi gerekenin, hukuksuz rejimin yerine evrensel hukukun kesinkes egemen olacağı demokratik parlamenter bir sistem, demokratik bir cumhuriyet olması gerekmiyor mu?
Belli ki CHP’nin “normalleşme” anlayışı, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü endeksinde 142 ülke arasında 117. sırada olmasına isyan etmek değil.
Bu utanç verici gerçeği “normal” kabul edip, cumhurbaşkanının yargıya emir vermesine yardım etmekle övünmek.
Tek bir adamın yargıya emir verip birilerini hapisten çıkarmasını “normal” kabul edersen, aynı adamın yargıya emir verip birilerini hapse attırmasını da normal kabul edersin.
Böyle bir kabulle de sen muhalefet olamazsın, ancak yandaş olursun.
xxxxxxx
Ülkeyi çürüten hukuk ihanetine uyum sağladığınız vakit, bu korkunç rejimin parçası haline geliyorsunuz.
Bundan dolayı Özgür Özel ve “normalleşme” süreci ağır bir şekilde eleştiriliyor.
Çünkü özellikle 31 Mart’tan sonra CHP’den beklenen, “paşaları istedim, hallettiler” düzenine uyması değil, bunu tuz buz ederek demokratik bir hukuk devleti için mücadele etmesiydi.
Büyük bir hayal kırıklığı yarattılar.
Deprem yıkıntıları arasında çaresizce “kimse var mı” diye bağıran insanlar gibi bu rejimin yarattığı enkazın arasında “hukuk isteyen muhalefet var mı” diye bağırıyoruz.
Şimdilik, bu çaresiz bağırışlara korkunç bir sessizlik cevap veriyor.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025
15.03.2025
6.03.2025
27.02.2025