Mehmet BARANSU
PKK’nın Çukurca’da sekiz ayrı noktaya düzenlediği saldırı sonrası 24 askerin şehit edilmesi üzerine aslında söylenmedik söz kalmadı gibi. Olayın tüm boyutları, Türk Silahlı Kuvvetleri ve PKK açısından masaya yatırıldı. Eleştirileri öneriler takip etti.
Savaş ve barış kelimelerinin iç içe geçtiği şu günlerde, haftada bir yazı yazmanın vermiş olduğu negatif pozisyona rağmen, bugün pek söylenmeyen bir iki noktanın altını çizmek istiyorum. Savaş çığlıkları arasında, amaçlananın ne olduğu, yaşanabilecek tehlikeli bir durumu hatırlatma gereğini hissediyorum.
Yazımın bu bölümüne geçmeden önce, geçen haftaya dönüp, ortalıkta çokça konuşan “çok şey bilen”, ancak “hiçbir şey bilmediğini bilmeyen” kimi çevrelerin yapmış olduğu yanlış değerlendirmeleri hatırlatarak, bugünkü yazıma başlıyorum.
Genelkurmay Başkanlığı Çukurca saldırısının hemen ardından yaptığı açıklamada 22 taburla yurtiçi ve yurtdışında bazı noktalara operasyon yapıldığını açıkladı. Bu açıklama “bu konuları bildiğini zanneden kimi çevreler” özellikle bazı “gazeteciler” tarafından “Sınırdışı kara operasyonu başladı” şeklinde değerlendirildi.
Bu değerlendirmeye ilk gün karşı çıktım. Çünkü, devletin kara operasyonu yapmaya niyeti olmadığını, bu tür bir çalışmasının da bulunmadığını söyledim. Tıpkı daha önce yazıp, söylediğim gibi. Yapılan olsa olsa bir nokta operasyonu olabilirdi.
Devlet, PKK’yla mücadelede bazı bölgelerde yeni bir strateji geliştirdi. Genelkurmay Başkanlığı’na Orgeneral Necdet Özel’in gelmesiyle birlikte, bu stratejinin hayata geçirilmesi için çalışmalara başlandı. Özellikle sınıra yakın bölgelerde eski “bekleme düzeninden” vazgeçilecek, hareket kabiliyeti yüksek yeni bir düzene geçilecekti. Yeni strateji aslında fazlasıyla da tanıdıktı. Daha önce askerin ve Özel Harekât’ın kullandığı bu yöntem tekrar devreye sokuldu. Nokta operasyonlarla alan daraltılarak PKK’yla mücadele edilecek, havadan yapılan operasyonlarla da PKK’nın etki gücü zayıflatılarak, birliklerin önü açılacaktı. PKK’nın etkinliği, nokta operasyonlarla “kademeli” olarak yok edilmeye çalışılacaktı. Bu operasyonlar sonucu, örgütün üst düzey liderlerinin nokta operasyonlarla “imha edilmesi” de amaçlananlardan biriydi. Devlet, bu amaçla bir liste hazırlamış ve listeye 50’nin üzerinde örgüt yöneticisinin ismi, muhtemel olabilecekleri kamplar girmişti.
Devletin, terörle mücadelede yeni konsepte geçme çalışmalarının başladığı günlerde, PKK’nın saldırıları artmaya başladı. Hava operasyonlarının ardından da PKK mücadeleyi şehirlere taşıdı. Sivillerin de hedef alındığı bu saldırılara Kürtlerin de tepki vermesi üzerine de Çukurca saldırısı planlandı. Sivil ölümlerle kendi tabanından bile tepki toplayan PKK, hava operasyonlarında yöneticilerini de kaybetmeye başlayınca, durumu tersine çevirmek için profesyonel bir çalışma içerisine girdi. Çukurca saldırısı bu çalışmanın ilk örneği olacaktı ve oldu da.
Saldırıyla amaçlanan, “psikolojik üstünlük elde etmek” sonrasında askeri, kara operasyonuna zorlamak, yani çok iyi bildikleri kendi bölgesine çekmek ve tıpkı Güneş Operasyonu’nda olduğu gibi ağır zayiat vermekti. Olacak muhtemel “zafer”, kendi kamuoyunda oluşan tepkiyi dindirecek, kaybolan “imaj” yerine gelecekti.
Hükümet ve asker, PKK’nın bu yeni stratejisinden haberdardı. Kara operasyonuna sıcak bakılmamasının en önemli nedenlerinden biri de buydu.
Devletin bu yeni konseptini bilmeyen bazı “gazetecilerin” olayın şehvetine kapılıp, “kara operasyonu başladı” yorumları üzerine, Genelkurmay Başkanlığı durumu düzeltme ihtiyacı hissetti. Yeni kısa bir basın açıklaması yaptı ve kara operasyonu yorumlarını düzeltip, kara ve hava operasyonlarının büyük bir bölümünün yurtiçinde, ağırlıklı olarak Çukurca bölgesinde sürdürüldüğünü açıkladı.
Genelkurmay Başkanlığı özetle ortada kara operasyonu olmadığını, “nokta operasyonlar” olduğunu söyledi. Bu bilgileri vermemim nedeni şu. Yeni konsepti, özellikle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bundan sonra yapacağı müdahaleleri sağlıklı değerlendirme açısından, gelinen süreci doğru okumak, bilmek ve de değerlendirmek gerekiyor.
Aslında TSK, son beş yıldır yeni konsepte uygun hareket edebilirdi. Ancak ne Yaşar Büyükanıt ne de İlker Başbuğ’un terörle mücadele konsepti vardı. Genelkurmay Karargâhı’nda yapılan çalışmalar, İrticayla Mücadele Eylem Planı, Lahika ve darbe planlarından öteye geçmiyordu. Asker fişleme ve darbe planlarıyla meşgulken, örgüt bölgede hâkimiyetini gün geçtikçe hissettirdi.
Konuyu fazla uzatmadan PKK’nın yeni, bir o kadar da tehlikeli bir stratejisini yazayım. PKK, Çukurca saldırısı sonrası istediğini elde edemedi. Türk halkı sokağa dökülmediği gibi asker de kara operasyonu oyununu boşa çıkardı. Şimdi yapılmak istenen ise kamu görevlilerinin kaçırılmasının yanı sıra yakın bir tarihte özellikle bayram öncesi Çukurca benzeri yeni bir saldırı düzenlemek. Toplumun kabaran ancak kontrol altına aldığı öfkesini, kontrol dışına çıkarmak. Sokakları savaş alanına çevirip, kontrol dışına çıkan öfkeyi Kürtlere yönlendirmek. Ardından da Kürt halkını arkasına alıp, Serhildan ilan etmek. Bitirirken şunu söyleyeyim. Kontrol dışına çıkan ve de profesyonel ellerin yönlendirdiği öfkelerin, bu ülkede hangi canlara nasıl mal olduğunu öğrenmek için Maraş’a, Sivas’a, Gazi’ye, Yavi’ye, Çiçekli’ye vb. bakmak yeterli.
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Eline Hrant’ın kanı bulaşanlar…
29.01.2016 - Kar taneleri
5.02.2016 - Dengir Bey öyle kaçmak yok!
28.12.2015 - Şems-i itiraf!
15.12.2015 - İkametgâh Silivri- Suç darbe
9.02.2015 - Cesaretin bedeli
30.11.2015 - ‘Kelepçeyle gireceksin!..’ Sayın Arınç duymasın!
23.11.2015 - Avukatımız olur musunuz Sayın Arınç!
16.11.2015 - Hürriyet’i kim ‘kumpasa’ getirdi
9.01.2015 - Yüzünde tebessüm eksik olmayan ‘çınar’
26.10.2015
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
tony montana
Muhalefetle dalga geçmeye çalışan bu yazıda biraz da eşbaşkanın Suriye politikasının doğru yanlarını da bize anlatıverseydi de, öğrenseydik. Bu memleket çok yandaş "yazarcık" gördü ama böyle cahilce kurgularla akıl bulandıran demogog zavallıları hiç görmedi.
zweng
Yorumun cok yetersiz yani tam bir demogoji... nedenmi? Che kimsenin kafasini kesmedi iskence yapmadi hele hele din savasi yada mezhep savasi yapmadi... Ama senin bahsettigin cecen libyali ve asil teroristler nasil bir kurtulus savascisi CIA nin kolesi bu kesimler Irakta nasil sivil avindaysa bugunde suriyede sivil avinda haa kim egtiyor Emperyalistler ve Taseronu Turkiye ne icinmi katletmek icin...Esad unutmaki tayyibin 1 yil once kardesiydi.. Bence bulanik suda balik avlama Tayyip ve Esad ayni.
zweng
Yorumun cok yetersiz yani tam bir demogoji... nedenmi? Che kimsenin kafasini kesmedi iskence yapmadi hele hele din savasi yada mezhep savasi yapmadi... Ama senin bahsettigin cecen libyali ve asil teroristler nasil bir kurtulus savascisi CIA nin kolesi bu kesimler Irakta nasil sivil avindaysa bugunde suriyede sivil avinda haa kim egtiyor Emperyalistler ve Taseronu Turkiye ne icinmi katletmek icin...Esad unutmaki tayyibin 1 yil once kardesiydi.. Bence bulanik suda balik avlama Tayyip ve Esad ayni.
Ad Soyad Giriniz...
söyle dönme dolap meydan senin
Kurd e Diyarbekir
1980 lerde Doğun un totaliter-sosyalist? rejimlerinden bir yolunu bulmuş ve batıya kaçmış mültecilere, Türkiyeden gelmiş kemalist-Türk ve Kurd kemalist solcular kaçkın-hayin gözuyle bakarlardi. Bu günde Türk ve kurd kemalist solcular aynı virüsten mürtekip. Ne Resistence-direnen dinazor virüslermis bunlar.
Ad Soyad Giriniz...
iyide che bolivyaya gitmiş. savaşmak için türkiyeye gelseydi sorun olurdu. talibanda suiyeye giderse dersdim olmaz. hatayda ne işi var
emir acar
görende cheyi eski imparatorluk devletinden bir zamanların sömürgesi gariban devletin başındaki diktatörü devirmek için gönderilen asker zannedecek. ayrıca mustafa yalçıner ya da mihri belli bulunduğu konum itibariyle bölgede hakim bir devletin kontrolünde eğitilerek filistine ya da yunanistana savaşmaya giden insanlar değil. bireysel kararlarıyla orada olan insanlar. solun tavrını eleştirebilirsiniz ama devlet bahçeli mantığıyla yaptığınız kurgular komik oluyor bilesiniz.