Mehmet TEZKAN
AKP milletvekilleri yeni bir yasa teklifi hazırladı. Yasa kentlerdeki imar planlarını zapturap altına almayı hedefliyor. Kısaca, dikey mimariden yatay mimariye geçmeyi hedefliyor. Kişiye özel uygulamalara son veriyor.
Olumlu mu?
Evet. Kabaca bakınca gerekli yasa. Yine kabaca bakınca insan "AKP büyük kentleri kaybedince şehircilik anlayışı" aklına geldi demeden de edemiyor.
Bu yasanın gündeme getirilmesinin nedeni belli. İstanbul ve Ankara’yı 25 yıl sonra kaybetmeleri. Adana, Mersin, Antalya gibi illerin ellerinden gitmesi. AKP dün iktidara gelmedi, 18 yıldır iktidarda. 2002 öncesini saymazsak, 2004 yerel seçimlerini baz alırsak AKP bu İstanbul ve Ankara’yı 15 yıldır yönetiyor. AKP bu süreçte TBMM’de tek başına yasa çıkaracak güçle iktidardaydı.
Demem şu; AKP bu yasayı üç yıl önce de, beş yıl önce de, on yıl önce de çıkarabilirdi. Akıllarına gelmedi mi? Gelmiştir de!
Getirdiklerine bakalım.
Yüksek yapıya sınır getirilecekmiş. Bundan böyle planlarda 'yükseklik serbest' tanımı yer almayacakmış. Yani inşaat yapan firma tabanı küçük tutup yüksekliğe abanamayacakmış.
İstanbul’u gezen, Ankara’da bir tur atan, bu yasanın AKP tarafından hazırlandığına inanamaz. "Yok ya" der; kentleri bu hale getiren, dikey mimarının daniskasına izin veren AKP "Ne oldu da yatay mimariyi şiar edindi" diye sorar.
Hemen yanıt vereyim; o kentleri artık AKP yönetmiyor. O kentlerin rantını artık AKP yiyemiyor.
Biliyorsunuz, AKP iktidarı inşaata dayalı büyüme modeliyle bugüne geldi. İnşaata abandıkça abandı. Her mahalleye AVM furyası AKP zihniyetinin faturasıdır. Gökdelenler de öyle.
Beton lobisi her istediğini yaptırdı. Şimdi de kafayı Kanal İstanbul’a taktılar; hadi hayırlısı!
İstanbul’daki Maslak tarafını geçtim. Hadi orası coğrafya olarak kaldırır diyelim. İstanbul’un denize uzak kısmı diyelim. Ataköy’e ne dersiniz?
Eskiden orada Ataköy motelleri vardı. Ağaçlar arasında İki katlı eski yapılardı. O binaları yıktılar, yerine denize sıfır kırk katlı binalar diktiler. Duvar gibi, kale gibi.
Buna izin veren, beton lobisine boyun eğen, imar cinayeti işleyen AKP’nin dikey mimariyi lanetleyip yatay mimariyi övmesi bana komik geliyor.
Bundan sonra kişiye özel plan yapılmayacakmış. Kupan arazi kavramını bizlere öğreten, her kupan araziye ayrı imar planı yapan, kişiye göre plan değiştiren hangi iktidardı. İstanbul’u, Ankara’yı parsel parsel pazarlayanlar kimlerdi. Hangi partidendiler!
En büyük rantı bu sayede sağlamadılar mı?
Yerel yönetimleri kaybedince akıllarına bu işin yanlış olduğu geldi.
Yasada ki bir başka düzenleme de şöyle: Yapılan planla değişiklikleri değer artışına neden oluyorsa bu artık zenginlik yaratmayacakmış.
Sormak istiyorum bu işin mucidi kim?
Çok geriye gitmeye gerek yok. Son 10 yıla baksınlar. Kimler hangi arazileri ne şartlarda aldı, o kişiler o arazileri aldıktan sonra imar planları nasıl değiştirildi?
İstanbul’da da Ankara’da da en büyük rant kapısı buydu; İmar değişikliğiyle malı götürme yöntemi!
AKP şimdi bunlara karşı.
AKP yerel iktidardan düşünce şehirciliği anladı.
AKP belediyeleri kaybedince yatay mimarinin önemini kavradı.
Ama geç oldu!
25 yıllık AKP zihniyeti İstanbul’u yaşanmaz kent hale getirdi.
Yazarlar
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.07.2025
13.01.2025
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021