Mehmet TEZKAN
Siyasiler konuşuyor, tartışıyor, hatta birbirlerine laf çakıyorlar ama FETÖ'nün siyasi ayağını ortaya çıkarma konusunda bir adım atılamıyor.
İşin daha da kötüsü bu konu siyasi çekişmeye dönüştü. CHP'ni n siyasi kanadının araştıralım önerisini iktidar kanadı (AKP/MHP) kendilerini yıpratmaya yönelik hamle olarak görüyor.
CHP Meclis araştırma komisyonu kurulmasını önerdi. AKP Genel Başkanı "AKP ve MHP içinde bu tür adamlar var mı; ispatlayın" dedi. CHP'nin Meclis'i işaret ederek kendi, İyi Parti ve HDP içindeki FETÖ yapılanmasını örtbas etmeye çalıştığını ima etti.
MHP Genel Başkanı da "Biz savcı mıyız, hakim miyiz" diyerek CHP'nin girişimine karşı çıktı. Farklı bir hedef gösterdi, FETÖ'cülerin kurduğu "Yurtta Sulh Konseyi"nin incelenmesini istedi; "Askeri kanat dışında sivil unsurları da merak ediyorlarsa siyasi ayağı da bulmuş olurlar" dedi.
Bahçeli'nin bu çıkışına çeşitli yorumlar yapıldı.
Karnından konuşmaz denildi.
Boş konuşmaz denildi.
Bildiği vardır denildi.
Koca koca anlamlar yüklendi.
Ama kimse ne biliyorsan çık açık açık söyle demedi. Bir bildiği vardır denildi, geçildi.
Soru şu; Bahçeli, üç buçuk yıl sonra Yurtta Sulh Konseyi'ni neden gündeme getirdi?
Bence tek nedeni var, FETÖ' nün siyasi ayağı tartışmalarının AKP üzerinden yürümesini, AKP ekseninde dönmesini engellemek için.
Yurtta Sulh Konseyi kimi iktidardan devirmek için darbeye kalkışmıştı?
AKP iktidarını.
O halde Yurtta Sulh Konseyi üzerinden yürütülecek 'siyasi ayak' tartışması AKP'ye bulaşmaz.
Doğru mu?
Yurtta Sulh Konseyi'nde kimler olduğu belli. 38 kişi var, tamamı asker. Darbe yapılanmasını da 27 Mayıs'ı yapanlardan esinlendikleri belli. O yapıyı örnek aldıkları ortada. 27 Mayıs darbesini emir komuta dışında alt rütbeli subaylar yapmıştı. Milli Birlik Komitesi kurarak ülkeye el koymuşlardı.
Ülkeyi yönetmeye soyunmuşlardı.
Milli Birlik Komitesi kaç kişiydi?
37. Şunu da belirteyim, FETÖ gibi cemaatçi örgüt değildiler. FETÖ gibi ne bürokrasi de, ne yargıda, ne medyada, ne poliste kolları bacakları vardı. Ahtapot gibi değillerdi.
37 subay darbe yaptı yaptı.
Belki de 15 Temmuz'da darbeye kalkışan Yurtta Sulh Konseyi' de başarılı olsaydı ülkeyi yönetmeye soyunacaktı.
Milli Birlik Komitesi gibi.
Aslında bu işleri en iyi bilen kişilerden biri de Devlet Bahçeli'dir. MHP'nin kurucusu, başbuğ dedikleri Alpaslan Türkeş 27 Mayıs ihtilalini yapan 37 subaydan biriydi. İhtilal bildirisini radyoda okuyan kişiydi. Milli Birlik Komitesi üyesiydi.
Bahçeli, Türkeş'in çok yakın mesai arkadaşı, dava arkadaşıydı. Milli Birlik Komitesi'ni siyasi ayağı olup olmadığını birinci ağızdan çok dinlemiştir.
Acaba diyorum; Bahçeli o bilgiler ışığında mı Yurtta Sulh Konseyi'nin üzerine gidin diyor yoksa AKP'yi bu tartışmanın dışına, uzağına atmak için mi?
Galiba ikincisi!
FETÖ'nün siyasi ayağı konusunda sen ne diyorsun diyeceksin. Daha öce yazdım. FETÖ'nün güçlü bir siyasi ayağı yok. Beş /on milletvekili, bir o kadar da belediye başkanı, belediye meclis üyesi, il, ilçe yöneticisi çıkabilir. Ama bunlar siyaseti şekillendirecek, yön verecek düzeyde değiller. Bunları siyasi ayak sayamayız. Yargı ayağına bakarsanız, eğitim ayağına bakarsanız, iş dünyası ayağına bakarsanız, üniversite ayağına bakarsanız, bürokrasi ayağına bakarsanız, polis ayağına bakarsanız, asker ayağına bakarsanız deve de kulak kalır.
Siyasi ayak sayılmaz.
İddiam şu; Fethullahçılar siyasi ayağı önemsemediler çünkü siyasi ortakları vardı.
Devletin tüm organlarını ele geçirsek vesayet düzeni kurarak siyaseti kontrol altına alırız diye düşündüler. Siyaset bize mahkum olur diye hesap ettiler.
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.07.2025
13.01.2025
6.01.2025
27.02.2023
14.06.2022
23.05.2022
7.03.2022
7.02.2022
30.08.2021
19.08.2021