Mehmet TIRAŞ
Devletlerin birinci sorumluluğu “vatandaşlarının can ve mal güvenliğidir.”
Terör ise can güvenliğini hedef alır.
27 Eylül 2022 Tarihinde Mersin Polis evine saldıran iki PKK’lı genç kadın teröristin, bir polisi şehit ettikten sonra üzerlerindeki bombayı patlatarak, kendilerini imha etmelerinin ardından…
Bu kez terör ülkenin kalbi olan ilde ortaya çıktı.
13 Kasım 2022 Tarihinde İstanbul gibi bir ilde kentin en işlek İstiklal Caddesinde, güpegündüz yabancı uyruklu Ahlam Ahbashır adında genç bir kadın terörist,6 kişinin ölümüne 81 kişinin de yaralanmasına neden olan bir bombalı katliam yaptı.
Hâlbuki “Dağdaki teröristlerin ayakkabı numarasını bile” bildiğini iddia eden bir İçişleri Bakanı var…
Dağdaki teröristlerin ayakkabı numarasını bilen Bakana rağmen İstanbul’da, dört aydır ikamet eden ve bir tekstil atölyesinde çalışan kadın teröristten, nasıl haberi olmuyor?
İşin o kadar garip yanları var ki…
Dört aydır yakalanmayan bu kadın terörist olaydan birkaç saat sonra yakalanıverdi.
Polis, terörist kadını eliyle koymuş gibi anında buluveriyordu.
Katil terörist kadın Ahlam Ahbashır’ın, Şırnak Güçlü Konak MHP ilçe Başkanı Mehmet Emin İlhan’ın cep telefonundan görüşme yapması konusunda ne demeli?
MHP ilçe Başkanı Mehmet Emin İlhan’ı Sadece Savcılığa çağırıp ifadesini alıp bıraktılar.
Hatta Şırnak Valisi Ali Hamza Pehlivan MHP ilçe başkanını savunmasına ne demeliyiz?
Acaba istiklal caddesini kana bulayan bombacı kadın terörist, muhalefet partilerinden bir ilçe başkanın telefonundan konuşma yapmış olsaydı, nasıl bir siyasi hava yaratılırdı düşünebiliyor musunuz?
Ama İçişleri Bakanı Soylu’nun haberdar olmadığı katliamlar devam ediyor.
Türkiye’ye sığınan ve can güvenliğinden devletin sorumlu olduğu, 5 erkek Afganistanlı Ankara’nın Altındağ ilçesinde bir evde vahşice katledildi.
Katil veya katiller ortada yok.
Türkiye’de yaşayan 121 bin Suriyelinin ise kayıp olduğu resmen içişleri Bakanlığı tarafından duyuruldu.
Ülkede dehşet verici bir iklim var.
Ülkesinin sorunları üzerine düşüncesini açıklayan, haklarını arayan insanlara karşı ise, iktidar göz açtırmıyor.
İstanbul’daki terör olayları ile gündemden düşen yazımızın başlığına dönelim.
Bir ülke “hukukun evrensel ilkeleriyle ile yönetilmiyorsa.”
İktidar beğenmediği düşünceyi, inancı ve kültürü kendine göre suç olarak görmekten ve cezalandırmaktan hiç çekinmiyor.
Neyi anlatmak istiyorum:
“İstanbul Ekmek Üreticileri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar,8 Kasım 2022 Tarihinde Haber Türk televizyonunda katıldığı programda: ”Ekmeği temel gıda maddesi saymıyorum. Ekmek abdal toplumların temel gıda maddesidir. Bizim toplum ekmekle doyduğu için,böyle 20 sene başında yöneticiler durur” diye yorum yaptıktan sonra. Toplumların yılda kaç kilo ekmek tükettiği üzerine de ülkeler arasındaki farkı istatistik rakamlarla karşılaştırıyor. Gelişmiş ülkelerden,İsveç,Norveç,Japonya gibi ülkeler yılda 50 kilo gram ekmek tüketirken. Türkiye’de ise yılda kişi başına 210 kg ekmek tüketiliyor” dedi.
Der demez de hedef gösterildi.
İktidar partisinin grup ve parti sözcüleri, ”Sen benim milletime nasıl hamurcu dersin, bu sözler milletimi aşağılamak ve ayrıştırmaktır. Kahraman Türk halkına bu hakarettir” gibisinden Kolivar’ı hedef gösteren açıklamalar yaptılar.
Cihan Kolivar aynı gün içerisinde polis tarafından apar topar gözaltına alındı ve bir gün sonra da tutuklandı.
Neyse ki önceki gün gözdağı verildikten sonra serbest bırakıldı.
Kolivar’ın bu açıklamasının suç olmadığı çok açık.
Söz söylemek suç ise geçmiş olsun.
Üstelik karşılaştırmalı rakamlar da doğru.
Her zaman yaptığı gibi iktidar suç türetme avına çıktı.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na yıllar önce attığı tivitlerinden dolayı, yargıya talimat vererek nasıl ceza verdirdilerse,Cihan Kolivar hakkında da aynı yola baş vurdular.
Kolivar’ın iki yıl önce Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımını gerekçe gösterilerek, Kolivar’ı Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklayıverdiler.
Hukuksuzluk bu ülkede ne kadar kolay.
Cihan Kolivar’ın tutuklanması bana 2013 yılında 17/25 Aralık yolsuzluk operasyonlarında internete düşen;bir polis şefi ile dönemin İçişleri Bakanı Efkan Ala arasında geçen konuşmayı hatırlattı.
Bakan Ala telefonda polis şefine bir gazetecinin hemen gözaltına alınmasını istiyor, polis şefi de gözaltına alamayız böyle bir yetkimiz yok ve yasalara da aykırı diye karşılık veriyor. Bakan, polis şefine “sen kapıyı kır ve onu gözaltına al, biz yasayı arkadan çıkartırız” diyor.
“Türkiye bir hukuk devletidir”…
Öyle mi?
Yeri gelmişken anımsamakta fayda var;mevcut İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’da bir grup muhtarlarla yaptığı toplantıda; metruk evleri niye yıkmıyorsunuz diye sorduğunda, muhtarlar da “yargı kararı yok” deyince, “siz yıkın yargı kararı arkadan gelsin” demişti.
Şahsım devletinde suç türetmede çok büyük maharete sahip..
Bakanlar değişse de İktidarın hukuksuzlukları değişmiyor ve gelenek haline geldi.
Allah aşkına bir ülke de 1 milyon 542 bin kişi terör örgütü üyesi olmaktan yargılanır mı?
Son 6 yılda Cumhurbaşkanına hakaretten 160 bin kişiye dava açılmış,12 bin 88 kişiye para ve hapis cezası verilmiş.
Bunlar akıl alır gibi değil..
Hukuksuz yere tutuklanan ekmek üreticileri sendikası başkanı Cihan Kolivar’ın, “Hamurcu Millet” iddiasının, kısa bir ekmek hesabını yapalım:
“Bu satırların yazarının ikamet ettiği İzmit’te 5 Kasım 2022 Tarihinden itibaren, bir ekmek 210 gram ve 5 Liradan satılıyor.
Bir kişinin günde bir ekmek tükettiğini baz alıp aya ve yıla vuralım.
210x30= bir kişi ayda 6.30 kg ekmek tüketiyor…
Bunu yıla vurduğumuzda 12x6.30= bir kişi yılda 75.60 kg ekmek tüketiyor.
Ülkede ortalama bir hanede 4 kişi yaşadığına göre; 75x4= 4 nüfuslu bir aile, yılda 302,40 kg ekmek tüketmiş oluyor.
Buna bir de vatandaşın tükettiği bulgur, makarna, mantı, çörek ve böreği ilave ettiğimizde, Kolivar’ı doğrulamıyor mu?
Birde bunun ekonomik hesabını yapalım; bir kişi ayda 150 lira sadece ekmeğe para veriyor.
4 nüfuslu bir ailenin aylık ekmek parası 600 lira.
Bir ailede bir kişinin çalıştığını düşünün ve asgari ücret 5.500 lira, bir asgari ücretli ancak 1.100 tane ekmek alabiliyor.
Tek adam sistemine geçtiğimizden beri asgari ücret hep açlık sınırın altında uygulanıyor.
Ekmek üreticileri sendikası Başkanı Cihan Kolivar’ı ,“Dünya Sefalet Endeksi” ve devletin kurumu TÜİKk’de doğruluyor.
Türkiye Dünya sefalet endeksinde 156 ülke arasında,21.sırada yer alıyor.
Türkiye’de 20 milyon insanın açlık sınırında yaşadığını,50 milyon insanın da yoksullukla boğuşuyor.
TÜİK’in rakamları da bunu teyit ediyor.
TÜİK toplumun açlık ve yoksulluk rakamlarını neye göre hesaplıyor?
Alım gücüne göre…
Ülkede Çalışan nüfusun yüzde 50’si asgari ücretle geçiniyor…
13 milyon 800 bin emeklinin, 8 milyonu asgari ücretin altında maaş alıyor.
Tüketici enflasyonu yıllık yüzde 83’lerde seyrediyor, dünyada enflasyonda 5 ülkeden biriyiz..
TL dünyada tüm para birimleri karşısında tarihinde görülmemiş değer kaybediyor.
Bu rakamlar ve ortaya çıkan tablo milyonlarca insanın “Hamurla” beslendiğini göstermiyor mu?
Ekmek kuyrukları ve ülkenin yoksulluk karnesi, tutuklanan ekmek üreticileri sendikası başkanı Cihan Kolivar’ın, ”Hamurcu Millet” iddialarını fazlası ile doğruluyor.
Uluslarasın veriler de Kolivar’ı teyit ediyor:
“Türkiye, Avrupa’da ve dünyada, kişi başına yılda 135 kg ekmek tüketen birinci ülke konumunda. Dikkat edin bunda diğer unlu mamuller yok.
Mısır ve Cezayir dünyada en fazla ekmek tüketen ülkeler olarak ikinciliği paylaşıyorlar.”
Süreç içerisinde korku mu umudu teslim alacak,yoksa demokrasi mi kazanacak!.
Bunu da Haziran ayında yapılacak seçimlerde göreceğiz.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları










































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025