Mehmet TIRAŞ

VAKIFLAR NİYE GÜNDEME GELMEZ?
25.11.2024
254

Elimde kumanda haber kanalları arasında dolaşıyorum ANAP hükümetlerinde Kültür Bakanlığı yapmış eski siyasetçi Namık Kemal Zeybek’in,  bir  Televizyon kanalında konuştuğuna rastlayınca…

Kanalda durup dinlemeye başladım.

Zeybek; Vakıflar Genel Müdürü kim?

Vakıfların  elinde olan malvarlığının sayısını, gelirlerini ve piyasa  değerini bilen var mı,  diye sordu?

Programı yöneten moderatör ve  gazeteciler sorunun neden sorulduğunu ya anlamadılar veya anlamak istemediler.

Namık Kemal Zeybek’te sorusunda ısrarlı olmayınca programdakiler de başka bir konuya geçtiler.

Halbuki Zeybek’in Vakıflar sorusu bana yıllar önce yolsuzluktan tutuklanan Ergün Göknel’in cezaevinden çıktıktan sonra, bir gazeteye verdiği söyleşi de unutamadığım sözlerini hatırlattı.

Göknel 1993 yılında İSKİ yolsuzluğundan ceza alıp, hapis yatmıştı…

Gazeteci Ergün Göknel’e sizin döneminizde mi yolsuzluk daha çok yapılıyordu, AKP döneminde mi sorusuna;

“AKP’nin  yolsuzlukları Vakıflar üzerinden yürüttüğünü söylüyordu” Göknel.

Vakıflar Genel Müdürlüğünün(VGM) elinde inanılmaz, devasa bir gayri menkul portföyü var.

Rakamla ifade edelim:

-VGM’nün elinde Fiilen 18 bin 500 Tarihi bina var.

-67 bin emlakin restorasyonu, bakımı, kiralanması,mülkiyeti ve yönetimini  VGM’ü üstlenmiş durumda.

Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) TC. Kültür Bakanlığına bağlı.

Ayrıca:

Vakıf mallarının ve gelirlerinin tek yetkilisi Vakıflar Genel Müdürlüğü.

Vakıfların elindeki böylesi devasa gayri menkullerin piyasa değeri nedir?

 Bu taşınmaz gayri menkuller nasıl değerlendirilir,nasıl ve  neden 49 yıllığına kiraya verilir?

Ne tartışılır ne de bilinir…

Türkiye Cumhuriyeti ilan edildiğinde yaklaşık 4 bin 500 vakıf varmış…

AKP’nin 22 yıllık iktidarında adeta “vakıflar ve dini dernekler  patlaması yaşandığını görüyoruz.

-22 yıllık AKP döneminde 27 bin dernek ve bin 282’de vakıf kurulmuş…

-Bu vakıf ve derneklerin 142 Milyar Liralık bir servete hükmettiği söyleniyor ve bu serveti Vakıflar genel müdürlüğünün dışında hiçbir kurum da denetleyemiyor.

-Hatta bazı AKP’li vekillerin AKP döneminde kurulan vakıf ve dini derneklerin yönetiminde görev aldıkları görülüyor.

-AKP döneminde kurulan 18 bin derneğin dini amaçlı faaliyetler yürüttüğü aşikâr.

-2001 yılına kadar ülke genelinde 4 bin 566 vakıf faaliyet gösterirken;22 yıllık AKP’e iktidarının sonunda,2024 Tarihi itibarı ile  1.282 daha vakıf kurularak”, vakıf sayısı “5 bin 848’e” çıkmış.

Birgün Gazetesi bu konuda detaylı bir haber yaptı.

Bu vakıfların yıllık gelirinin “90 Milyar Lira olduğu” ve yine ”dini dernekler ve Vakıflar” ın yılda en az “142.5 Milyar TL” gibi devasa bir parayı ellerinde bulundurdukları gazete haberinde yer aldı.  

Yine aynı gazetenin haberinde “dini dernekler ve Vakıflar” yılda en az “142.5 milyar TL” gibi devasa bir parayı ellerinde bulundurdukları gazete haberinde yer aldı

AKP’ye yakın bu vakıf ve derneklere üye olan insan sayısı da küçümsenecek gibi değil, bir milyon kişiyi vakıflar ve dini derneklerin  mobilize ettikleri görülüyor.

Muhalefet, Vakıf malları, dini dernekler konusunda, iktidarın nasıl kullandığı konusunda bir soru dahi sormaması ve çalışmasının olmaması, garip  değil mi?

Din referanslı hareket eden vakıflar, dernekler,cemaatler neredeyse tamamı AKP iktidarına açıktan destek veren ve iktidardan da destek alan teşkilatlar olarak karşımıza çıkıyor.

-Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan 73 vakfa vergi muafiyet hakkı tanırken,bu vakıfların Erdoğan  ailesine, AKP’ye yakın vakıfların olması da tesadüf olmasa gerek.

Erdoğan’ın çocuklarının kurduğu ve yönetiminde bulundukları TÜRGEV vakfı,Ensar vakfı,İmam Hatipliler derneği gibi dinci vakıflara tahsisler yanında, 289 Milyon  lira da nakit para yardımı yapılmış.

Böyle bir gücü olan  dini örgütler AKP’nin teşkilatları gibi de seçimlerde hazır kıta sahada oluyorlar.

Diyanet İşler Başkanlığının (DİB)  beş bakanlığın bütçesine eşit bir ekonomik gücü ve 140 bin kişilik devasa kadrosu ile, seçim meydanlarında iktidara açıktan destek veriyor.

Devleti din referanslı yönetmeye kalkınca...

Anayasasında TC. ”Laik, sosyal bir hukuk devleti yazmasının” da bir cazibesi kalmıyor.

Yaşadığımız süreç ve ortaya çıkan tablo da bunu tüm çıplaklığı ile göstermiyor mu?

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar