Mehmet TIRAŞ
Şairlerin tek gücü elindeki kalemi,dilinde sözü birde piyasaya sürdüğü şiirleri vardır.
Şiiri sanatın diğer dallarından ayıran bir özelliği vardır, şiir edebiyatın anasıdır.
Şiir yazmak için okur-yazar olmanıza gerek yoktur.
Şiir sözün sağlamasını yapan, düşüncenin fitilin ateşleyen, karanlıkta fark edilen ve her taraftan görülen bir ışık gibidir.
Düşünce ve ifade özgürlüğünün olmadığı ülkelerde ilk bedeli sanatçılar ve edebiyatçılar öder.
Bizim ülkemizde de tarihe baktığımızda da ve fiilen de bunun bedelini ödeyen çok şairler, yazarlar, gazeteciler vardır.
Vatan, toprak,bayrak ,mezhep, din,cinsiyet,ırk,renk ve milliyetçiliğe sığınmayan şairler nerede yaşarlarsa yaşasınlar, onlar özgürlükçüdür tekölçüleri insandır.
Şairleri ne kadar zindanlar atsalarda, kaldıkları zindanın karanlığından bir sözle yeryüzünü aydınlatırlar.
Bedel ödemeyi göze alan şairler, tanımadıkları ve bilmedikleri coğrafya da yaşayan özgürlük mücadelesi veren insanların umudu olurlar.
İşte onlardan dört tanesi..
Kazakistan,Katar,Kamerun ve Çin’de tutsak yaşayan; dört ülkede ve dört zindanda özgürlük bekleyen ve özgürlük mücadelesi veren şairlerden bahsedeceğim.
Bizim Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın dost dediğikısa süre önce ziyarette bulunduğu ve kendine örnek aldığı Kazakistan Devlet başkanı Nursultan Nazarbayev’in zindanlarda çürütmek istediği;Kazak ozan ve gazeteci, toplumsal eylemci; 2007 yılından beri cezaevinde yatan Aron Atabekve Kamerun,Katar ve Çinli ozanların çilekeş mücadelelerine dikkat çekeceğim.
CumhurbaşkanıErdoğan dostu Nazarbayev’e Kazak ozanın neden sekiz yıldır mahpushane de yattığını sormak aklına geldi mi acaba? Bizde ne safız, sanki Erdoğan Türkiye’de yazarların, çizerlerin özgürlük güvencesi.
Bu dört ozanın suçları, diktatörlerinsaltanatlarına ve yolsuzluklarına karşı çıkmaları,temel hak ve özgürlükleri savunmalarından başka bir suçlarının olmaması.
Bu dört Şairin zindanlarda tutsak olmasını, Cumhuriyet Gazetesinin16 Nisan 2015 Tarihli sayısının kitap ekinde çıkan Celal Üster’in “Şairleri de Vururlar” başlıklı yazısını okuyunca öğrendim.
Şairlerinde içinde olduğu,edebiyat ve sanatını evrensel anlamda yerine getirenlerin kaderi nerede yaşarlarsa yaşasınlar hiç değişmiyor ve diktatörlerin hedefi oluyorlar.
.
Sırasıyla dört şairin mücadele hikâyesine ve zindanlarda tutuklu olmalarının nedenini kısaca özetleyelim:
Aron ATABEK:Ozan,gazeteci ve toplumsal eylemci, 2007 yılından bu yana hapiste yatıyor.”Eski Türkler,Moğalların Tengiricilik ve Gök Tanrısı” gibi kitapların yazarı.Mapusluk sürecinin hatırı sayılır bir dönemini hücrede geçirmiş.
Atabek’in Suçu ne?
Diktatörlerin bilinen tekerlemesi; “kurulu düzeni yıkmak,halkı isyana teşvik” gibi..Atabek,Kazak diktatörü Nursultan Nazarbayev’i ve yönetimini en sert eleştiren muhalif yazarların başında gelenlerden birisi.Atabek’in yazdıkları ve eylemleri yirmi yıldır ülkesinde siyasal ve toplumsal sorunları gündemde tutması;her türlü yolsuzluk, hırsızlık ve çürümenin kaynağının diktatör Nursultan Nazarbayev ve yönetiminin olduğunu korkusuzca dile getirmesi.
Dikkat ederseniz aslında Kazak ozanın savundukları, bizdeki yabancısı olmadığımız Erdoğan iktidarının 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonuyla ve gazetecilere, yazarlara ve sivil toplum yöneticilerine, kendine muhalif olanlara yaptığı baskılara ne kadar örtüşüyor ,değil mi?
Erdoğan’da kendisi gibi düşünmeyen ve muhalif olan herkesi vatan hainliğiyle ve darbecilikle suçlamıyor mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan boşuna mı tek adamlık için Başkanlık modelini savunuyor.
Atabek’in “Gırtlağım Ölecek” adlı şiiri.
Konuşmayan Gırtlağım ölecek/Anayurdumun sesleri uğruna/Atalarımın mırıltıları yitip gidecek/Kumda akıp giden sular gibi./Ölümsüzlüğün masalcısıyım ben/Sami ve Etrüsk dillerinde dillenen/Türk lehçelerintozu toprağıyım ben/.Nice canların kara yazgıları/Yüreğime gömüldü yaslar bağlayarak/Ve nabzı mısralarda atan/Bir sinir ağıyım ben çırılçıplak,diyor özgürlük bekleyen ozan.
Katarlı Şair Muhammedİbnel-Dibel-el-Acemi;Arap Baharını Başlatan hareketi öven ve zorbalar karşısında “Hepimiz Tunusuz” diyen bir şair.
Katarlı şairin Suçu:Yine diktatör tekerlemesi” kurulu düzeni yıkmaya kalkıştığı ve Katar Emri Şeyh Hamed Bin Halifees-Sani’ye hakaret etmekten dolayı, 2011 yılından beri tutuklu.”
Katar Emiri diktatör bizim Cumhurbaşkanımızın dostu, Suriye iç savaşında Sünni ittifak yaptığı kişi,bunu da hatırlatalım.
Kamerunlu Şair Enoh Meyomesse’ye 7 yıl ceza.
Kamerunlu şair Meyommesse çok yönlü bir düşünür;yazar,blog yazarı,tarihçi ve politik aktivist biri.Meyomesse, onbeşden fazla kitabı yayınlanmış; Kamerunlu Yazarlar Birliğinin kurucu üyesi.2011 yılındaKamerun diktatörü devle başkanı Paul Biya’nın 30 yıllık saltanatına karşı muhalefet partilerinin ortak ulusal cephe adayı olmuş,seçimi kazanamamış birisi.
Suçu yine aynı iktidarı ele geçirmek için darbe düzenlemeye kalkmak.Birde evinde silah bulundurmak ve altın kaçakçılığı yapmakla suçlanıyor, Meyomesse.
Bir başka diktatörün gazabına uğrayan Çinli ŞairLiuXia’ada Ev hapsi verilmiş.
Çinli şair LiuXia diğer üç meslektaşından şanslı,o ev hapsine mahkum.
LiuXia,ressam, ve bağımsız Çin PEN Merkezinin kurucu üyesi,hapisteki kocası Şair LiuXiaoaba’nın 2010 yılında Nobel Barış Ödülü’ne laik görülmesinden bu yana,Pekin’de ev hapsinde. Telefonla kimseyle görüştürülmüyor, internete giremiyor, kendi istediği hekimlerle muayene edilmesine izin verilmiyor.
LiuXia’nın suçu: Çin’de çok partili seçimlere çağrıda bulunduğu için on bir yıl hapis cezasına çarptırılan kocası LiuXia oba’nın Nobel Barış Ödülü aldıktan sonra yaptığı açıklamalardan sonra bu cezalar veriliyor.
Bir şiirinde LiuXia kocasıyla hapiste görüşememenin acısını dile getiriyor:
Toplama kampına yol alan tren/hıçkırarak çiğneyip geçti gövdemi/yine tutamadım elini.
Dört şair de görüldüğü gibi hak hukuk tanımayan zorba iktidarların kurbanı.
Diktatörler birbirlerine çok benzerler çünkü yöntemleri ve idealleri aynıdır..
Tek amaçları, tek adam olmak ve muhalefeti rejim karşıtı ilan edip, başta aileleri olmak üzere hepsini mal mülk zengini yapmak,muhalefeti de dış güçlerin uşağı diyerek vatan hainliğiyle yaftalamaktır.
Eğer bizde 7 Haziran Genel Seçimlerinde Tek adam olmak isteyenin yolunu demokratik yoldan kesemezsek; bizim de geleceğimiz Kazakistan,Kamerun,Katar ve Çin’de zindanlarda yatan şairlerden farklı olmayacak,bilmem farkında mıyız?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025
29.09.2025
22.09.2025
15.09.2025
1.09.2025