Mehmet TIRAŞ
Yazıya okurlara Absürt gelecek bir başlık kullandığımın farkındayım..
Yüzde onluk bu anti demokratik baraja boğulmayan bizde parti kalmadı, baraj indirilmezse mutlaka bir gün AKP’yi de boğacak.
Bana bu başlığı attıran birazda cesaretlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yandaş bir kanalda bu seçimlerin sürpriz sonuçları olacak demesinden yola çıkarak attım bu başlığı.
AKP’e barajın altında kalmaz ama HDP’e barajı aşarsaAKP’nin barajın altında kalması kadar siyasette deprem etkisi yaratacağı kesin.
Yazının başlığını biraz açayım;bunu ortaya atarkengeçmişte siyasal yaşamımızda yapılan seçimlerden yola çıkarak söylüyorum.
Olmayacak duaya amin demekten başka bir şey diyenleri de,..
Hayalinin gerçek olmasını isteyenlerin temennisi olarak söyleyenleride..
Aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş misali benzetenleri de duyar gibiyim.
Bunların hepsinin farkında olarak Türk seçmenin nasıl bir seçmen olduğunu yapılan seçimlerden örnekler vererek hatırlatmak isterim.
Türk seçmeni oy verdiği partiyi Batı demokrasilerindeolduğu gibi derecelendirerek cezalandıran bir seçmen değildir. Siyasette ahdi vefa duygusu yoktur. Siyaset birazda futbola benzer futbolda dün yok bugün vardır.
Batı ülkelerinde yüzde 23-18 oy almış ve iktidar ortağı olmuş partiler bir sonraki seçimde,seçmen tarafından yüzde 1 oyla cezalandırıldığına rastlayamazsınız.
12 Eylülden sonra yapılan seçimlerin kısa tarihsel hatırlatmasınıyapalım, baraja takılmayan parti var mı?
12 Eylülden sonra 1983 yılında yapılan ilk genel seçimde ipi göğüsleyen ANAP oyların yüzde 43’nü alarak iktidar olmuştu.Kenan Evren’in Özal’a karşı olmasına rağmen.
Çok önemli reformlaryapan ANAP,2002 yılında yapılan genel seçimlerde yüzde 6 oy alarak barajın altında kalarak sandığa gömüldü ve siyasal yaşamımızdan kayboldu.
1987 Genel seçimlerinde yüzde 27 oy alan DYP’e2002 seçimlerinde yüzde 9 oy alarak barajın altında kalmış ve siyasetsahnesinden silinmiş.
Bir başka Parti Ecevit’in DSP’si yüzde 23 oy alırken aynı parti 2002seçimlerinde yüzde 1 oy alarak siyasette marjinal bir partiye dönüştü..
Türkiye’nin en köklü partilerinden ve Cumhuriyeti kuran CHP’nin de yüzde 9 oy alarak baraj altında kaldığını da hatırlatalım.
Cumhuriyet Tarihinin CHP’den sonra en yaşlı partilerinden MHP, 1999 yılında yapılan genel seçimlerde yüzde 18 oy alıp iktidar ortağı olurken,seçimlere on altı ay gibi bir süre varken, erken seçim kararı alarak koalisyonu bozup;2002 yılında yapılan genel seçimlerde yüzde 9.5 oy alarak barajın altında kalıp parlamentoyagirememiştir.
Yüzde on barajının kaldırılmamasının tek nedeni; Kürtleri Parlamentoya sokmamanın dışında hiçbir neden yoktu ve bütün partiler barajın altında kalmayı kabul ettiler ama barajı düşürmeyi istemediler. Sonunda eştikleri kuyuya kendileri de düştüler.
AKP’’e barajın altında kalmayacak ama barajın altında kalacak gibi bir korkuyu yaşıyor,HDP’nin barajı aşması AKP’nin barajın altında kalması kadar deprem sarsıntı yaşatacak ve iktidarı tehlikeye girecek.
AKP’e iktidardan düştüğü anda dağılma sürecine gireceğinin bilmek için kain olmaya gerek yok. ANAP,DYP ve DSP bunun canlı örnekleri, bu partilerin başkanları partilerinin başından ayrılınca, bu partilerde siyaset sahnesinden nasıl kayıp oldukları ve tabela partisi durumuna düştükleri içler acısı.
Erdoğan boşuna demiyor 7 Haziran seçimlerinde sürprizler olabilir diye!
Erdoğan’ın telaşı seçim sonuçlarını gösteriyor gibi.
Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlık sıfatını bir tarafa bırakarak ve daha da ileri giderek tarafsızlığını yok sayıp anayasa suçu işlemesi,meydanlarda canhıraş koşturmasını,AKP’nin iktidardan uzaklaşacağının işaretleri olarak görünmüyor mu?
AKP’e barajın altında kalmayacak ama baraj kadar bir oyu düşecek.
Erdoğan ve Davutoğlu artık halka bir vaatte bulunmuyor ve hep geçmişte yaptıklarını anlatıp,din bezirganlığı yapıyorlar. AKP’nin bu seçimlerde vatandaşa yönelik hiçbir ekonomik ve demokratik vaatleri yok..
7 haziran seçimlerinde HDP’nin barajı aşması durumunda ,AKP’nin barajın altında kalması kadar siyasette Erdoğan’ı ve AKP’yi etkisiz hale getirecek.
Yolun sonu gözüküyor.
HDP’nin barajı aşması durumunda Türkiye’de taşlar yerinden oynayacak,kartlar yeniden karılacak.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025