Mehmet TIRAŞ
Gazetecilik demokrasilerde etkili bir meslek olduğu gibi popüler de bir meslektir, yazarlığı gölgede bırakan bir meslektir tanınmışlık babında söylüyorum. Her gün yazılı ve görsel medyanın içine olmanız, hele görsel medya da çalışıyorsanız bu gazeteciyi daha da popüler yapar. Bir de mesleğinizi evrensel anlamda yapar etik kurallarını yerine getirirseniz büyük itibar görürsünüz.
Bir ülkenin demokratik olup olmadığının kriterini medya ve düşünce özgürlüğü belirler. Onun için medya demokrasilerde dördüncü kuvvettir. Medyanın saygınlığını ilkeli gazetecilik yapan gazeteciler sağlar.
Mesleğinizi evrensel boyutta yapmazsanız madara olur en sevdiklerinizin yüzüne bakamaz ve sokağa da çıkamaz hale gelirsiniz.
Gazetecinin en tehlikelisi ve itibarsızı tetikçiliği seçen, güçlüden ve her dönemin adamı olan başta meslektaşları olmak üzere iktidarlara muhalif olanları fişleyenlerdir.
Gazetecilik üzerinden hayatını idame edenler başta birilerinin adamı olmamalı, siyasette ikbal aramamalı ve akçeli işlerden uzak durmalı.
Siyasette ikbal arar,akçeli işlerin içine dalarsanız gazeteci olarak bir anda savrulur ve birilerine kendinizi kullandırmaya başlarsınız.
Artık size gazeteci demekten çok tetikçi,yalaka,çıkarcı,kiralık kalemşor, muhbir gibi isimler takarlar ve inandırıcılığınızı kaybettiğiniz anda,sizi kullananların sizin son kullanma tarihinizin geldiğini sizi kapıya koyduğunda fark edersiniz. Eleştirmeye başlayınca da size uyanda balığa gidelim,son kullanma tarihin geçti diye kafa yaparlar.
Kimden bahsettiğimi açıklayayım da okurlarım fazla meraklanmasınlar.
Kendini deve aynasında gören,küçük dağları ben yarattım,kraldan fazla kralcı kesilen ,bu toprakların tarihini bilmeyen,bu ülkenin elli beş yıllık askeri darbe geleneğinin olduğunu hatırlamayan, her şeyin Erdoğan ile başlayıp Erdoğan ile devam edeceğini sanan;Erdoğan’ın bilinen Fuat Avnisi,12 Eylül’de darbeci generallere solcuları ifşa eden,Tercüman gazetesinin muhbircisi Ergün Göze’yi çağrıştıran,zavallı tetikçi Star gazetesinden kovulan besleme gazeteci sözüm ona Cem Küçük’ten bahsediyorum.
Erdoğan’ın tetikçisi bu zavallıyla tanışıklığımızda vardır bir yazar ve yayıncı boyutunda.
Tanışıklığımız yanılmıyorsam dört yıl öncesine dayanır.
Profil yayın evinin sahibiydi, şimdi ne durumda bilmiyorum.
Bir arkadaş aracılığıyla tanışmıştım,beni aradı telefonla dosyayı mail yoluyla kendisine göndermemi istedi ve ben de öyle yaptım, aradan iki ay gibi bir süre geçtikten sonra beni Cagaloğlu’nda ofisinde belirlediğimiz saate buluşmak için davet etti.
Sıcak bir karşılamanın ardından hal ve hatırın peşinden çaylarımızı içerken bir yazar ve yayıncı olarak dosya üzerinde konuştuk.Romanımı sevdiğini çokta beğendiğini, hatta duygulandığını söyledi; bir işçinin kaleminden çıkması çok önemli benim için,babasının Zonguldak maden işçiliğinden emekli biri olduğunu ben de bir maden işçisinin oğluyum, benim de bir işçi emeklisi olmamdan etkilendiğini söyledikten sonra;kitabı basmayı düşündüğünü kendisine biraz zaman tanımamı istedi.Kitabın dışında AKP ve Erdoğan’ın siyaseti üzerine sohbetimiz sürdü genelde düşüncelerimiz örtüşüyordu o dönemde.
Aradan birkaç ay geçince tekrar görüşmemiz için yine aynı adreste buluştuk ama bunda o kadar sıcak karışılmadığı gibi, önceden olmayan bir manzara vardı ofisinde; Tayyip Erdoğan’ın resimleri ve çeşitli ortamlarda Erdoğan ile kendisinin bir arada olduğu büyük fotoğraflar duvarları süslüyordu.
Romandan hiç bahsetmiyor benim yazılarımın çok sert olduğunu AKP’ye ve Erdoğan’a çok acımasız saldırdığımı, hatta Ahmet Altan tarzında yazdığımı,Ahmet Altan’ın artık dolaylı değil direk PKK’ya hizmet ettiğini gibi sözlerle konuya girdi.
Ben de bu eleştirilerine cevap vermeden ilk önce romanı basıp basmayacağını sordum.
Basamayacağını aslında çok beğendiğini ama bütçesinin bunu kaldıramayacağını söyleyince;para vermemi istiyorsun diye sordum?Kitabını bassam senden para almam kesinlikle yanlış anladın dedi.Senin romanın raf kitabı değil fuar kitabı çok kalın, okuru ürküten ama çok içli bir roman gibi kendi içinde tutarlılığı olmayan sözlerle kısaca başka kapıya bak demeye getiriyordu bana.Hakkını helal et seni umutlandırdım ama olmadı yolun açık olsun deyip ayrılmadan, Erdoğan ve AKP’e hükümetinin politikalarını övmeye başladı.
Önceden beni yere göğe sığdırmayan adam gitmiş başka birisi karşıma çıkmıştı. Erdoğan taraftarı bir televizyon kanalında program yapıyordu, benimle televizyona da bir program yapacağını,kitaplarımı tanıtacağını söyleyen kişi artık bir Erdoğan fanatiği, Erdoğan’ı eleştirenleri düşman gören bir yaklaşım içindeydi.
Bana önceden kendisinin AKP ve Erdoğan için söylediği bir yorumu hatırlattım hani diyordun ya; Erdoğan’ın ve Akp’nin yapacakları bundan ileri gitmez ,kapasitesi ve entelektüel birikimi bunu taşıyamaz..AKP’de Erdoğan’da mezhepçi ve dinci bir parti,toplumun her kesimini kucaklayamaz,bakma Erdoğan’ın söylediklerine Kürt sorunu diye bir derdi yok, milyonlarca Alevi’yi yok sayıyor diyordun,ne oldu da tek kurtarıcı AKP ve Erdoğan oldu dediğimde? Dut yemiş bülbül kesildi. Fazla konuşmanın bir anlamı olmadığını anladım ve müsaade isteyip çay ikramı için teşekkür edip ayrıldım.
Şimdi durup dururken bu Cem Küçük yazısı nereden çıktı demeyin.
Cem Küçük daha bir ay önce Erdoğan’a muhalif olan hatta dostane eleştir getirenlere bile ayar çekiyor,tehdit ediyor;yazıları ve sözleriyle hedef gösterdikleri meslektaşlarının işine son verdiriyor ve anında uygulanıyordu iktidar tarafından.Şu gazetecinin işi bitti artık, kendine iş arasın,şu gazeteci eğer böyle yazmaya devam ederse haddini bildiririz ,daha da ileri giderek sinek gibi ezeriz.Doğan medya grubuna Aydın Doğan’a ferman okuyor bu günleri iyi daha zor günler bekliyor onları diyerek; böylesi tehdit eden yazılar yazıyor,havuz medyasının televizyon kanallarında ağdalı sözleriyle parmak sallayan bir fenomen olarak medyanın gündemi oluyordu.
Boşuna dememiş atalar ne oldum değil ne olacağım diye sözünü aklınızdan çıkartmayacaksınız ve bir an da güvendiğiniz dağlara kar yağar ve bütün kapılar yüzünüze kapanır,en yakının seni tanımaz olur.
Cem Küçük ’ün Gazeteciliği tetikçilik yapanlara kapak olsun.
Kendini kullandıranların da son kullanma tarihi olduğunu gazetecilik yapanlar akıllarından çıkartmasınlar.
Kaçak Saray’ın sakinine biat edenlerin gazeteciliği biat ettiği sürece vardır, muhalif olduğunda kapıya konulacağı Cem Küçük bunun bir örneğidir.
Toplum olarak özlediğimiz gazeteci; uçağına bindiği Cumhurbaşkanı,Başbakan ,bakanlardan müsaade istemeden ve övmeden benim sorum şu diyerek, sorusunu soran gazetecileri arar olduk.
Böyle soru soranlar Erdoğan tarafından bir daha uçağa alınmıyor ama gazeteci olarak hatırlanıyor,tetikçi olarak değil.
Dikkat ederseniz güçlüye karşı soru soran gazetecilik tarihe karışmak üzere, böyle bir süreci yaşamıyor muyuz?
Yargının bağımsız, tarafsız ve yargı kararlarının uygulanmadığı ülke de demokrasi olmaz,özgür medya da olmaz.
Tetikçiden usta gazeteci mi olur, her tetikçi gazetecinin mutlaka son kullanma tarihi vardır.
-Davetlimsiniz,24 Nisan 2016 Tarihinde İzmir Kitap Fuarında ‘Sokak Kitapları’ standında saat 17 de Kitaplarımı İmzalayacağım, görüşmek dileğiyle.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025