Mehmet TIRAŞ
ANAP Hükümetinin Adalet Bakanı Oltan Sungur’lu şöyle bir söz söylemişti:Türkiye’de siyasetçi eğer sorunu çözmek istemiyorsa bunu komisyonlara havale eder ve kapanır gider demişti.
Dileriz bu komisyon bu sözü bertaraf eder ve hayırlara vesile olur inşallah.
Bizde umutsuzuz ama çıkmayan candan umut kesilmez misali.
Ekim ayının içinde TBMM’de dört partinin milletvekillerinden oluşan 15 Temmuz darbesini araştırmak için bir ‘Darbe Araştırma Komisyonu’ kuruldu.
Kamuoyunun gündemine girmeyen yandaş ve ana akım medyanın pek görmediği, görse de üzerinde fazla durmadığı,komisyonun ifadeye çağrılan kişilerin konuşmalarına kulak verelim dedik..
Bizce en çarpıcı dikkat çeken komisyona ifade verenlerden biri 2005 yılında Kürt sorunun çözümü konusunda PKK ile Oslo görüşmelerini devlet adına yürüten, eski MİT Müsteşarı Emre Taner’in komisyona verdiği ifadeler çok can alıcı ve hala da canlılığını koruduğuna inanıyoruz.
Eski MİT Müsteşarı Emre Taner’in Kürt sorunu konusundaki açıklamaları; Kürt sorunun bir siyasi sorun olduğunu, Erdoğan ne kadar Kürt sorunu yok Kürt kardeşlerimin sorunu var dese de;Kürt sorunu ivedi olarak çözüm bekleyen siyasi bir sorun olduğunu Emre Taner’in açıklamaları ortaya koyuyor.
Emre Taner’i dinleyelim, açıkça ifade ediyorum:
“Biz Oslo sürecine yabancılar Kürt meselesini oyuncak yapmasın diye girdik.Şöyle bir baktık,ne kadar yabancı servis varsa hepsi PKK’yla iç içe istedikleri gibi konuyu alıyorlar,veriyorlar ,zavallı Türkiye kenarından seyrediyor.”Olmaz” dedim dönemin Başbakanlarına( Erdoğan döneminde ) ve diğerlerine,devreye girmemiz lazım,müdahale etmemiz lazım,biz baş başa kalmalıyız bu grupla,problemi kendimiz çözmeliyiz,başkalarına bırakmayalım.Oslo‘ya bu yüzden gidildi.Oslo ihanet değildir,bunu söyleyenler yanılır.Her yerde sapına kadar konuşurum bunu,sonuna kadar konuşurum.Oslo ihanet değildir;Oslo bir kanın durdurulması için yapılmış bir hadisedir.Çok miktarda insan ölüyor,bunlar korkunç ,yaralar var şu anda.Her ölünün(ölen PKK’lıyı kastediyor) ailesinden 4 kişi dağa çıkıyor.Sayın İlker paşam bunu söyledi.Dağa çıkışları niye engelleyemiyorsunuz? Bu ölümler devam ettiği sürece dağa çıkışları engelleyemezsiniz.Ailesinden 10-15 adam ölmüş,20’si dağda.Çocuklarının adını bilmeyen insanlar var.Bu ölümler devam ettiği sürece dağa çıkışları engelleyemezsiniz.Siyaset aklının devreye girmesi lazım,bu,HDP olabilirdi,o kadarını ifade etmek istiyorum.”
Dikkat ederseniz Emre Taner akan kanın durmaması durumunda ‘ölümler devam ettiği sürece dağa çıkışları önleyemezsiniz” sözünün üzerinde çok sık duruyor.Bugüne de ışık tutuyor. Ne kadar çok ölümler olursa dağa çıkışlar daha da fazlalaşacağının mesajını veriyor.Kürt sorununun siyasi bir sorun olduğunu ve ortak akılla çözüleceğine vurgu yapıyor.
Erdoğan’ın 7 Haziran’dan bu tarafa Kürtlere yönelik şiddet politikasının sonucu; seçilmiş Kürt siyasilere ve örgütlerine yapılan operasyonlar, geniş kapsamlı tutuklamalar Kürt siyasetçilerinin meşru zeminde yapmak istediklerinin yolunun kapandığını gösteriyor.
Biz tekrar darbe komisyonuna ifade verenlere dönelim.
Komisyona ifade verenlerden dönemin Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök 2004 yılında: “MGK’da biz askerler olarak Hükümete FETÖ cemaati için bir rapor verdik ve tehlikeye dikkat çektik.Ama Hükümet bunu yok hükmünde saymış, dönemin AKP’li bakanlarından Yalçın Akdoğan açıkladı bunu .”
Şimdi de Erdoğan ve AKP’liler askerler bu kadrolaşmayı TSK içinde nasıl görmemiş diye kuvvet komutanlarını suçluyorlar.
Darbe komisyonuna ifade verenlerden gazeteci Fehmi Koru’nun açıklamaları da çarpıcı ve Koru aslında 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağının ortaya çıkmasının adresini de gösteriyor.Fehmi Koru:Fehtullah Gülen’i MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın iki sefer ziyaret ettiğini,Ahmet Davutoğlu’nun da Gülen’i ziyaret ettiğini. Hatta Fehtullah Gülen hareketini Cumhurbaşkanları ve Başbakanlar desteklediler açıklamalarında bulunuyor.
Fehmi Koru bilindiği gibi kendisi Erdoğan’ın talimatıyla 17/25 Aralık’tan sonra Gülen ile Erdoğan arasında pensilvanyaya giderek arabuluculuk yapmıştı.
Fehmi Koru’nun ifadelerini Erdoğan’ın meşhur açıklamaları doğrulamıyor mu?Gülen hareketi için Erdoğan:ne istediler de vermedik demişti, malum sözü tekrar hatırlatalım bir daha.Erdoğan FETÖ terör örgütünün inlerine ineceğiz diyor ama inlerine inmesine gerek yok ki, kendi partisinin başbakanlık yapmış kişisinden tutun da, sıradan milletvekillerine ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a kadar uzanan FETÖ’yü ziyaret etmeyen kalmamış.Bu da darbenin siyasi ayağının AKP’nin içinde olduğunun itirafı ve belgesi değil mi?
Darbe araştırma komisyonunda, komisyonun AKP’li üyeleriyle muhalefet partisi üyeleri arasında anlaşamadıkları çok önemli bir konu var.
Başta CHP ve HDP’li komisyon üyeleri darbe komisyonuna ifade vermesi gereken iki kişi üzerinde ısrar ediyorlar.
Bunun birisi MİT Müsteşarı Hakan Fidan, diğeri ise Genelkurmay Başkanı Hulisi Akar ile darbe girişiminin içinde yer alan general takımının, komisyona ifade çağrılmamasının üzerinde çok sık dururlarken, haklarını da teslim edelim kamuoyunu medya aracılığı ile de bilgilendiriyorlar.
MİT müsteşarı Hakan Fidan’ın darbenin olacağını Başbakana bildirmemesi,Genel kurmay Başkanı Hulisi Akar’ın da darbe girişimini önleyememesinin hesabı sorulmaz mı?
15 Temmuz kakışmasının bir darbe girişimi olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan eniştesinden, Başbakan Binali Yıldırım’da komşusundan öğreniyor.
Nedense Akp’li komisyon başkanı ve üyeler bu iki kişinin komisyona gelerek ifade vermeleri konusunda duyarsızlar.
Bu AKP’li komisyon başkanı ve üyelerinin kararları olmadığı kesin, dolaştırmadan söyleyelim Erdoğan talimatlı hareket ediyorlar.
Biz bunu rüşvet komisyonunda bir benzerini yaşadık ve komisyonun AKP’li üyeleri tarafındna yüce divana Bakanları göndermediğinden biliyoruz, çokta yabancı değiliz bu konulara.
İki soru soralım bir Erdoğan bu iki kişiyi neden görevden almadı,ikinci sorumuz MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay Başkanı Hulisi Akar’ın komisyona ifade vermeye gelmesini neden istemiyor?
Erdoğan demedi mi;Hakan Fidan için benim sır küpüm diye.
Bu komisyon darbenin siyasi ayağını ortaya çıkartır mı sizce?
Çıkartamaz.Dileriz yanılalım.
Keşke yanılsak ama çünkü darbenin siyasi ayağının adresi açık AKP’ye çıkıyor.
OHAL İlanıyla çıkartılan KHK’ lerle yargı AKP’nin parti örgütü gibi çalışıyor.
Yargının OHAl ilanıyla Erdoğan’a muhalif olan gazetelerin ve derneklerin kapatılması ve gazetecilere yapılan operasyonlar, tutuklamalar bunun işareti değil mi? Kürt siyasetinin seçilmişlerine yapılan hukuksuz imha operasyonları ve toplu tutuklamalar bunu göstermiyor mu?
Darbenin üzerine gidecek Erdoğan’dan ve AKP hükümetinden hesap soracak güçlü kalemlerin cezaevlerine tıkanması ve siyasi olarak Erdoğan’ı sıkıştıran HDP’lilere yapılan siyasi yargısız infazlar ve tutuklamalar manidar değil mi?
Okurları da sıkan sık sık temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp ortaya sürüyoruz safça;darbenin siyasi ayağı neden çıkartılmıyor diye?
Ne istediler de vermedik,milletimiz de rabbimiz de bizi affetsin aldatıldık sözü,terör örgütüne yardım ve yataklık suçuna girmiyor mu, darbenin siyasi adresi de belli değil mi?
Bu darbe komisyonu hiçbir şeyi aydınlatamaz duyduklarımızla kalırız. Yalnız biz eski MİT Müsteşarı Emre Taner’in Kürt sorunu üzerine söylediklerini ve Oslo sürecinin nasıl başladığını kamuoyu olarak öğrenmiş olurken,Taner’in açıklamaları da meclis tutanaklarına girmiş oldu.
Galiba Oltan Sungurlu haklı çıkacak gibi, sorunun çözülmemesi için kurulmuş bir komisyon daha görevini yerine getirmiş olacak.
Buradada komisyonda darbenin siyasi ayağını ortaya çıkartmak için canhıraş çalışan partileri ve komisyon üyelerini tenzih ederiz.
Yazarlar
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025