Mehmet TIRAŞ
Bundan 3 yıl önce 22 Ekim 2015 yılında aramızdan ayrılan 87 yıllık ömrünün 68 yılını yazı ile hayatını idame eden ve kendini yazı işçisi olarak tanımlayan, büyük düşünür unutulmaz yazarın 1967 yılında ilk baskısı yapılan “onlar uyanırken” kitabının 50 yıl sonra tekrar baskısının yapılması üzerine, çeyrek asır yazılarını takip etmiş bir okuru olarak Çetin Altan’ın kitabını ölüm yıl dönümünde yazı konusu etmek istedim.Demokrasi ve hukuktan yana olanlara “Onlar Uyanırken” adlı bu kitabı hararetle okumalarını öneririm.
Yazıya konu ettiğim “Onlar Uyanırken” kısa açılımını yazının altında başlığının içine paranteze alınan (sosyalistlerin el kitabı) Çetin Altan’ın 1967 yılında yayınlanan kitabının adı.
Onlar Uyanırken kitabın ilk baskısı 1 Temmuz 1967 yılında Ararat yayınları tarafından 13 bin adet basılır ve 13 bin adet basılan kitap bir günde tükenir ve 24 saatte 13 bin satışıyla en hızlı satılan kitap rekorunu kırar;ve bir hafta sonra 8 Temmuz 1967 Tarihinde ikinci baskısı yapılır kitap yine hızla tükenir ve daha bir ay geçmeden üçüncü baskısını yapar..Onlar Uyanırken,kitabın dördüncü baskısı 1974 yılında Bilgi Yayınları tarafından basılır .Yalnız kitabın ikinci baskısı,üçüncü baskısı ve Bilgi yayınlarının 1974 yılında baskısının kaç tane basıldığının sayısı bilinmemektedir..
1965 yılında ülke nüfusu 32 milyon ve 20 milyon insanın okuma –yazması yok nüfusun yüzde 65’i kırsal kesimde yaşıyor..
1967 yılında Çetin Altan Onlar Uyanırken adlı kitabını yayınlıyor ve inanılması güç kitabın 13 bin adet baskısı 24 saatte tükeniyor , tarihte o dönemde 13 bin basılan bir kitabın 24 saatte tükenmesinin başka bir örneği var mı onu bilemiyoruz ama inanılır gibi değil.
İnanılır gibi değil derken ülke nüfusunun okur-yazarlığı ve kentte yaşanan nüfus oranı ve sosyalizmi anlatan bir kitabın bu kadar ilgi görmesi ve okunması düşündürücü değil mi?
Bu gün ortalama yayın evlerinin istisnalar hariç bir yazarın en baba kitabının ortalama baskısı bin adetten fazla değil.
Onlar Uyanırken kitabının beşinci baskısı 50 yıl sonra 217 yılında Yordam Kitap tarafından orjinaline dokunmadan tekrar basılarak piyasa sürülüyor.
Çetin Altan, TİP’te milletvekilliği ve siyaset yaptığı süreçte, Akşam Gazetesinde yazdığı köşe yazılarından, sosyalizm üzerine görüşlerine kitapta yer verirken;ayrıca yazar kendine ülkenin değişik bölgelerinden il,ilçe, köylerden ve okurlarından gelen binlerce mektup içinden, kurayla çekerek 80 mektuba yer veriyor.Altan yayınladığı 80 mektubun hiç birinin noktasına virgülüne,imla kuralına dokunmadan,düzenleme yapmadan yazıldığı şekliyle yani aksanıyla yayınlıyor.
“Bu küçük kitabı işçisi,köylüsü,zanaatçısı,küçük esnafı,arkasız memur ile sömürülen,ezilen,horlanan Türk emekçi sınıfına armağan ediyorum” diyor Çetin Altan.
Sosyalistlerin el kitabı Onlar uyanırken 16 bölümden 80 mektuptan ve 293 sayfadan oluşuyor.
16 bölümün ana başlıkları şunlar:
Sınıf ayrımı ve kapitalizm,Kapitalizmin yalanları,Kapitalizmin tutuculuğu,Kapitalizmin ayakta durma çabaları,değişen mutluluk anlayışı,Türkiye’nin durumu,Türkiye’deki devletçiliğin iç yüzü,İlericilik-Gericilik tartışmasındaki oyun,Şartlandırma,Komprador neden çıkmaz bir yoldadır,Türk sosyalizminin yeri ve amacı,Neden ille emekçi halkın ağırlığı,Aydın- kapitaliz çatışması da Sosyalizm değildir,Antiemperyalist cephe,Bir tek sosyalizm vardır ve Felsefe açısından sosyalizm gibi başlıklar adı altında şartları içinde düşüncelerini dile getiriyor ve çok ta ses getiriyor bu düşünceleri Çetin Altan’ın.
Kitabı yayına hazırlayanlardan Metin Çulhaoğlu SUNUŞ bölümünün girişinde Birlikte uyanışın 1967 yılında çekilmiş fotoğrafı olarak görüyor ve şöyle diyor:
”Türkiye’de sosyalist düşüncenin,hareketin ve örgütlenmenin kendine özgü,saymakla bitmeyecek sorunları vardır.Bunlardan biri de genel olarak kuşaklar arası kopuklu şeklinde tanımlayabileceğimiz sorundur..
Bu genel sorunun özel yüzlerinden biri,sosyalist düşüncenin ve hareketin gelişiminde önemli yerleri olan kişilerin daha sonra yalnızca adlarıyla bilinmeleri,zamanında ne yazıp söylediklerinin ise neredeyse hiç bilinmemesi,dahası buna pek ilgi de duyulmamasıdır” diye uzun bir önsöz yazıyor Metin Çulhaoğlu biz kısaltarak veriyoruz.
Altan,Halka sürekli gösterilen o ünlü ‘öcüyü’,Komünizmi şöyle tanımlamaktadır:” Komünizmin ne olduğu konusunda ise ciddi bir tarif yapmaya bilimsel bir açıklamada bulunmaya asla yanaşmazlar..Komünizm Rus casusluğu ,Allahsızlık ,Aile düşmanlığı ve hatta ve hatta Pezevenklik olarak analatılır halk kütlelerine,diyor..
Komünizm üzerine devan ediyor Komünizm ithamlarının da suyu çıkmaya başlamıştı.Komünizmin emekçilerin burjuva sınıfını ihtilalı ile yok edip bir proletarya diktasını kurmak demek olduğu açıklanmıştı.Kompradorlar Rusya’ya Rusya’da emekçi sınıfı böyle bir ihtilal yaparak burjuva sınıfını alaşağı ettiği için kızıyorlardı.
Bu düşüncelerini Çetin Altan meclis kürsüsünde,meydanlarda, köşe yazılarında anlatır ve işler..
Komprodar burjuvazi tam bir burjuvazi değildir.Büyük endüstri kuracak ve tam bir bir kapitalizm uygulayacak kadar sermayesi yoktur komprador burjuvazisinin..Sonuçta Türkiye burjuvazisi,büyük emperyalist ülkelerin işbirlikçisi,”komisyoncusu” olmaktan öteye gitmez. Altan Türkiye’de ki kapitalizmin Batı düzeyinde gelişmiş bir kapitalizm olmadığını da belirtir.Bu tez bugün için de geçerli değil mi?
Altan’ın düşünceleri o günün şartları içinde ele alınmalıdır.
Bu kitaptan öğrenmiş olduk;1965 yılında yapılan genel seçimlerde TİP’in İstanbul’dan sonra yüzde 5.3 ile en fazla oyu Yozgat’tan aldığını öğreniyoruz.
Ülkenin nüfusunun 32 milyon olup 20 milyonun okur-yazarı olmadığı bir dönemde Çetin Altan’ın 13 bin satılan kitabının bir günde tükenmesini öğreniyoruz.
İşte bu dünyadan ve bu ülkeden böyle büyük bir yazarlığın ötesinde bir filozof geçti ama ömrü de hep baskılarla geçti.300 davadan ağır ceza da yargılandı,12 Mart darbesinde tutuklanarak iki yıl hapis yattı.Devlet Hukukun üstüne otursun çete gibi davranmasın dediği için hakkında dava açıldı...
Altan,Türkiye’de yaşayan toplum kesimlerini ayırt etmeksizin burası mesleksiz kul yığınları derdi.
Yaşamının son aylarında, yazılarında şöyle diyordu;her halde demokrasiyi göremeyeceğim öyle gözüküyor demişti ve dediği gibi de oldu.
Kendine ölümünden 7 yıl önce 2008 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü veren, Başbakan Erdoğan’ın gözlerinin içine bakarak Altan;dilerim bu ödülü bana vermekle pişman olmazsınız,demişti..
Erdoğan pişman olduğunu Oğulları Ahmet ve Mehmet Altan’ı 2016 yılının Eylül ayında darbecilikle suçlayarak hapishaneye attırdı,Mehmet Altan 21 ay sonra tahliye olurken Ahmet Altan hala Silivri cezaevinde yatıyor,İstanbul Bölge İstinaf mahkemesi Altan kardeşlere ağırlaştırılmış müebbet cezası verdi ve son kararı Yargıtay verecek.
Çetin Altan böylesi ileriyi gören de bir Fütürologdu.
Üç yıl önce bu topraklardan böyle bir filozof geçti kendisini saygı ve sevgiyle anıyorum.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞPınar Gültekin kararının anatomisi: Bu kararı ailenize izah edebilecek misiniz? 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN“Mesele”yi hayatın içinden çözmek 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMDEVLET VE KÜRTLER SORUN DEĞİL KONU! 26.01.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarKürt meselesinin toplumsal boyutu 16.01.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın planı tuttu 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakDevrim 10.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakHakikat’e savaş açan troller! 26.08.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025