Mehmet TIRAŞ
Demokratik Hukuk toplumlarında devletin temel geliri vergidir.
Devlet vatandaşından topladığı vergi ile vatandaşına hizmet eder, yatırım yapar ve her topladığı verginin nereye harcadığını da kuruşuna kadar hesabını verir.
ABD’den bir örnek verelim; ABD’de Başkan adayları toplumun karşısına çıkınca vaatleri ben başkan olursam sizin ödediğiniz vergileri sağlık, eğitim, istihdam, sosyal güvenlik, alt yapı ve teknoloji gibi, v.s. yerlere harcayacağım taahhüdünde bulunur.
ABD’de vatanperverliğin ve vatandaşlığın değişmez kriteri vergi mükellefi olmaktan geçiyor.
ABD’de Vergisini veren vatanını seven kişidir, çok vergi veren çok daha fazla vatanını seviyor, vergi kaçıran vatan haini ilan ediliyor.. Vergi kaçırdığı tespit edilirse o kişi kesin hapis cezasına çarptırılıyor ve paraya çevrilmiyor,kamusal haklardan da mahrum ediliyor,bir de üstüne yurt dışı yasağı getiriliyor.Haydi gel de vergiyi kaçır. ABD’de vergi müfettişinin tutuklama yetkisi var vergi kaçırana kelepçe vuruyor. Vatan,bayrak,toprak,milliyetçilik gibi hamasetin hiç bir karşılığı yok bu ülkede .
AB üyesi ülkelerde ve ABD’de vergi mükellefi yıllık vergisini beyan eden kişi olarak tanımlanıyor.
Bize ne kadar yabancı değil mi bunlar?
Bizim ekonomimizin kayıt dışı oranı üzerine afaki rakamlar söyleniyor yüzde 45-48’nin kayıt dışı olduğu iddia ediliyor ama, hiç bir yetkili de bu rakamları yalanlamıyor.
Buna rağmen bizde vergi pek gündeme gelmez,deprem vesile oldu.
24 ocak 2020 Tarihinde merkez üssü Elazığ olan ve Maltaya’da meydana gelen 6.8 şiddetinde olan depremde 41 kişinin öldüğü, 1607 kişinin yaraladığı depremden sonra; muhalefetin deprem konusunda muktedire ve hükümetine ne önlem aldınız, toplanan deprem vergilerini nereye harcadınız gibi gayet medeni sorular karşısında; muktedir ve taraftarlarının verdiği yanıtlar inanılır gibi değildi.
Erdoğan;Bay Kemal’e bunların hesabını verecek zamanımız yok, deprem vergileri yerlerine harcandı dedi.
Besleme basının yandaş kalemleri de deprem vergisini soranların kötü insanlar olduğunu, yazdılar ve konuştular.
vatandaştan Özel Tüketim Vergisi(ÖTV) olarak toplanan deprem vergileri ne kadar ve nereye harcadınız ve kalem kalem açıklayın sorusundan daha doğal ne olabilir.
1999 -2019 yılı arasında 20 yılda toplanan vergi 65 milyar TL, eski bol sıfırlı TL’ye göre ise 65 Katrilyon.
Dolar ile sadeleştirelim de kimsenin kafası karışmasın ABD doları olarak, tam 34 Milyar dolar deprem vergisi toplanmış.
Deprem vergisinin akıbeti dönemin ekonomi bakanı Mehmet Şimşek’e sorulmuş, bakan da duble yollara harcandı diye cevap vermiş.Demek ki deprem paraları amaç dışı kullanılmış.
Akp hükümetleri sadece deprem vergisinin hesabını vermiyor,15 Temmuz darbe kalkışmasına karşı direnişte şehit ve gazi olan insanlar için vakıf aracılığı ile halktan topladığı 309 Milyon TL’yi hak sahiplerine ödemedi.. Beşiktaş’ta teröre kurban giden 49 polis için toplanan 52 Milyon TL’nin de akıbetini bilmiyoruz.
Muhalefet deprem üzerine bir araştırma önergesi veriyor Akp ve MHP’nin oyları ile reddediliyor.
İmar affından yararlanmak için 3 milyon 599 bin 867 kaçak yapı için baş vuru yapılırken;toplanan para 23 Milyar 523 milyon 609 tl. Adı üstünde kaçak yapı hiç bir mühendislik planından geçmemiş heran depremde yıkılacak binalar. Böyle bir mantıkla depreme karşı insanları nasıl koruyacaksınız?
Elazığ Depremi ile inanılmaz bir olayı öğrendik şeytanın aklına gelmeyecek, akıllara durgunluk veren bir olay..
KIZILAY gibi tarihi bir derneğin dinci Ensar Vakfına komisyonculuk yapması ve dinci vakfın paravanı olması tam bir facia.
“Başkent Gaz diye bir şirket, 8 Milyon doları Kızılay Başkanına veriyor, 8 milyon dolardan 75 bin doları siz alın, geri kalan 7 milyon 925 bin doları Ensar Vakfına aktarın diye.”
Bu skandal olayı Kızılay Derneğinin Genel Başkanı Kerem Kınık 29 Ocak 2020 tarihinde Habertürk’te Veysi Polat’ın konuğu olduğu programında olayı doğruladı..
Neden Başkent Gaz şirketi bu yardımı Ensar vakfına direk vermiyor da, Kızılay’ı paravan olarak kullanıyor?
İşin püf noktası da burada yatıyor.
“Eğer Başkent Gaz şirketi direk Ensar vakfına bu parayı yatırırsa yüzde 5 vergi indiriminden yararlanıyor;Kızılaya yapılan her meblağa vergi muafına uğruyor ve şirket yüzde yüz vergi indiriminden yararlanmış oluyor.”
Bu kadar üç kağıtçılık ancak şeytandan sonra dinbazların aklına gelir.
Burada Kızılay açıkça komisyonculuk yapmış oluyor ki bu suça giriyor,beklentimiz Cumhuriyet savcılarının bir soruşturma açacak mı,Kızılay derneğinin genel başkanı istifa edecek mi?
Denetimin olmadığı yerde yozlaşma olur Kızılay derneğindeki olay da bunu gösteriyor.
Peki biz depremlere karşı neden önlem alamıyoruz, ödediğimiz vergileri niye denetleyemiyoruz?
Bizde gerçek vergi mükellefin 2 milyonu geçmediği söyleniyor.
Demokratik hukuk toplumlarında vergi mükellefi yıllık gelirini beyan eden kişidir.
Bizde böyle bir vergi mükellef kitlesi yoktur,devlet alıyor devlet veriyor
Gerçek vergi mükellefi olmayan bir toplumda ülkeyi yönetenler hesap vermezler.
Peki bizde devlet nasıl vergi topluyor?
Bizde devlet başta gıda maddeleri olmak üzere akaryakıt,telefon,elektrik,su,doğal gaz üzerinden herkesten devlet yüksek oranda vergi alır.Biz toplum olarak dünyanın en pahalı benzinini tükettiğimiz gibi, dünyanın en pahalı da telefon görüşmesini yapıyoruz bizde iletişim vergisi yüzde 25.
Sendikalara örgütlü olan ve aidat ödeyen işçiler de ödedikleri aidatların hesabını sormazlar,bu esnaf kuruluşlarına aidat ödeyen esnaflar içinde geçerlidir.
Yukarıda belirttiğimiz gibi ekonominin neredeyse yarısının kayıt dışı olduğu bir ülkede, vergi tartışmaları yapılmaz,yapılmıyorda.
Böyle olunca iktidar topladığı vergilerin nereye harcadıklarının da hesabını vermiyor, soranları da tehdit edip,bir taraf olan bertaraf olur diyor.
Biz evrensel boyutta bir hukuk toplumu olamadık.
Diktatörlerden vergisinin akıbetini soranlar dünyanın her yerinde vatan hainliğiyle suçlanırlar,her türlü yaftalamadan nasibini alıp bedelini de öderler.
Demokratik gelişmiş toplumlarda, toplumun en dinamik güçlerden birisi de vergi mükellefleridir.
Vergisinin hesabını soran bizden değildir.
Bizi bozan da bu değil mi?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNCHP’ye açılan soruşturmaların ortak hedefi Ekrem İmamoğlu 12.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
18.06.2025
16.06.2025
9.06.2025
2.06.2025
26.05.2025
19.05.2025
16.05.2025
12.05.2025
5.05.2025
28.04.2025